2018 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, "Proje bazlı yatırım teşvik sisteminin havza bazlı yatırım teşvik sistemleriyle entegre halde yürütülmesi gerekiyor.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, "Proje bazlı yatırım teşvik sisteminin havza bazlı yatırım teşvik sistemleriyle entegre halde yürütülmesi gerekiyor." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ekonomi Bakanlığının 2018 yılı bütçesi görüşülüyor.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, bakanlıklar arası görev bölümünün rasyonel olmadığını öne sürdü. Türkiye'de süreklilik kazanmış bir cari açığın bulunduğunu, bunun da ister istemez bir karamsarlık yarattığını ifade eden Temizel, rakamları tersine çevirecek sonuçlar görmek istediklerini dile getirdi.
Cari açığın borçlanarak karşılandığını belirten Temizel, "Bununla ilgili faizler de bu açığın üzerine biniyor. Somut adımlar atılması gerekiyor. Proje bazlı yatırım teşvik sisteminin havza bazlı yatırım teşvik sistemleriyle entegre halinde yürütülmesi gerekiyor. Buğday ithal edilerek un ihraç etmenin övünülecek bir tarafı yok ama kendi ürettiğimiz buğday ile ihracat gerçekleştirebiliyorsak bu bir anlam ifade eder." diye konuştu.
"Dünya ekonomi sıralamasında yerimiz hiç değişmedi"
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, hükümetin 2018 yılına girerken 2023 hedeflerinin henüz üçte birine dahi ulaşamadığını savundu.
İhracatta bu yıl bir hareketlenmenin yaşandığını ancak bu hareketlenmenin sebebinin AB'nin büyümesiyle alakalı olduğunu öne süren Paylan, şöyle devam etti:
"Demek ki büyüme bize bağlı değil. Hasta bir bünyeye bir kortizon tedavisi uygulandı. Kortizon etkisinin de sonuna geliyoruz. 4. çeyrekte bünye yine kendini kötü hissetmeye başladı. Siz de tam bu günlerde 'ekonomi coşuyor' diyorsunuz. AKP kuruluş iddiasını tamamen unutmuş durumda. Dünya ekonomi sıralamasında yerimiz hiç değişmedi. 1960'lı yıllardan beri 17 ile 20 arasında gelip gidiyoruz. Aslında coşan; enflasyon, faiz ve döviz. Gelen kur artışlarıyla bir işçimiz 300 avroya çalışıyor. Bu ekonomi küçük bir azınlığa coşuyor."
Garo Paylan, hükümetin, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden bir ders çıkartmadığını, "zulüm uygulamalarını" sürdürdüğünü ileri sürdü.
Barış sürecini bozan çetenin fark edilmediğini savunan Paylan, "Barış sürecinin bozulmasından sonra FETÖ darbesiyle karşı karşıya kaldık. 4 Kasım tarihinde ise partimiz siyasi bir darbe ile karşı karşıya kaldı. 6 milyonun iradesine saygı göstermediniz. Demokratik siyaset bu ülkeye hiçbir zaman hakimiyet kuramadı. Üç vakte kadar bu devletin içindeki çiyanlar size de aynı darbeyi yapacaklar. Çözüm sadece ve sadece demokratik siyasettedir. Birbirimizi ötekileştirdiğimiz sürece üzerimizde senaryo kuranlar hepimize darbe yapacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Ekonomiyi hangi bazda tartışacağımızı bilmiyorum"
MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasından sonra tüm Avrupa'nın Türkiye'ye karşı birtakım tavır takındığını söyledi.
Bu olumsuzlukların yanı sıra Türkiye ekonomisinin kendi dinamiklerinden kaynaklı eksiklerinden de bahsedilmesi gerektiğini ifade eden Ayhan, "Ekonomiyi hangi bazda tartışacağımızı bilmiyorum. Ekonomi bazlı çok başlılık, gelişmelerde de sıkıntı yaratıyor. Bir ülkenin ihracatı artırmaya en fazla ihtiyacı olduğu dönemde dış ticaret açığı ihracattan çok daha fazla artıyor. Ekonomik büyümenin yatırımlarla desteklenmediğini gösteren bir tablo ile karşı karşıyayız. Dış ticaret aleyhimizde gelişiyor." dedi.
Ayhan, Türkiye'nin ekonomik yapısı bakımından tedbirler almasının zorunlu olduğunu, koordinasyon ile bunun net bir şekilde söylenmesi gerektiğini aktardı.
"Ekonomideki bazı çift başlılıklar yüzünden enerjimiz kaçmıyor değil"
AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ise bütçe görüşmelerinin düzeyli seviyede ilerlemesinden dolayı memnuniyet duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin bir çıkış trendinde ve hedeflerinin büyük olduğunu belirten Öztürk, şunları kaydetti:
"2002'de Türkiye, GSMH olarak 20. sıradaydı. 2012'den beri Türkiye 'orta gelir tuzağı' dediğimiz bir dairede gelip gidiyor. Ekonominin kuralları bellidir. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Ülke ekonomisinin 4 önemli unsuru vardır. Üretim, istihdam, ihracat ve istikrar... Şu an sermaye ürkek. Dünyanın en vahşi 3 terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Türkiye, önünde bu kadar engel varken duruyor mu? Hayır, yürümeye devam ediyor. Ekonomideki bazı çift başlılıklar yüzünden enerjimiz kaçmıyor değil. Tanzimattan beri bürokrasinin çarkını kırıp da bürokratik devletten tüccar devlete geçemiyoruz."