2015 Bp Dünya Enerji İstatistikleri Raporu Yayınlandı
ABD üretimini günlük 1,6 milyon varil artırarak üç yıl ardı ardına en az 1 milyon varil artıran Suudi Arabistan’ı geçerek dünyanın en büyük petrol üreticisi oldu.
ABD üretimini günlük 1,6 milyon varil artırarak üç yıl ardı ardına en az 1 milyon varil artıran Suudi Arabistan'ı geçerek dünyanın en büyük petrol üreticisi oldu.
ABD üretimini günlük 1,6 milyon varil artırarak dünyadaki en büyük artışı kaydetti ve bugüne kadar üretimini üç yıl ardı ardına en az 1 milyon varil artıran ilk ülke olarak dünyanın en büyük petrol üreticisi unvanını Suudi Arabistan'dan devraldı. Rapora göre, temel enerji kaynaklarındaki tüketim, ciddi ölçüde yavaşlayarak 2014'te sadece yüzde 0,9'luk büyüme ile 1990'lı yılların sonundan bu yana, son on yıldaki finansal krizin hemen sonrasındaki dönem haricinde, en düşük oranı kaydetti. Çin ise tüketimde halen dünyanın en büyük büyüme pazarı olmayı sürdürmesine rağmen, ülke ekonomisinin enerji yoğun sektörlerden uzaklaşarak yeniden dengeye oturması ile birlikte, tüketimde görülen büyüme açısından 1998 yılından bu yana en düşük düzeyine indi.
BP Group CEO'su Bob Dudley, 2015 BP Dünya Enerji İstatistikleri Raporu'na ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "2014 öncesindeki birkaç yıl boyunca enerji pazarlarına damgasını vuran ürkütücü sessizlik geçen yılın sonunda hızlıca son buldu. 2014'te enerjinin hem arz hem de talebinde görülen ciddi gelişmeler, enerji manzarasını oluşturan tektonik tabakalardaki daha kapsamlı oynamaların belirtileri olarak görülebilir. Sektör olarak görevimiz, günümüzün zorluklarının üstesinden gelirken bir yandan da yarının talebini güvenli ve sürdürülebilir şekilde karşılamak üzere yatırım yapmaya devam etmek".
Üretim ve tüketimdeki kaymaların gerek enerji fiyatları gerekse yakıt karışımı üzerinde ciddi etkileri oldu. Petrolde, OPEC dışı üretim rekor düzeyde artarken OPEC'in pazar payını korumak için üretim düzeylerini koruması ile büyük ölçüde güçlü arz yüzünden fiyatlar keskin şekilde düştü. Diğer yerlerde ise, Çin'in kömür tüketiminin hızı kesilirken global doğal gaz büyümesi de, Avrupa'da kışın ılık geçmesinin tüketimde keskin bir düşüşü tetiklemesi nedeniyle zayıf kaldı.
Yenilenebilir enerji en hızlı büyüyen enerji biçimi olurken, küresel primer enerji tüketimi büyümesinin yavaşladığı bir yılda, genel enerji kullanımındaki artışın üçte birini gerçekleştirdi. Buna rağmen, temel enerji kaynaklarının sadece yüzde 3'ünü oluşturdu.
Enerji kullanımından global karbondioksit (CO2) salımları da sadece yüzde 0,5 artış ile 1998'den bu yana, son on yıldaki finansal krizin hemen sonrasındaki dönem haricinde, en zayıf büyümesini kaydetti. Büyümenin yaklaşık son 10 yıllık ortalamasına göre yavaş kalması, Çin'in ekonomik büyümesinin değişen hız ve şablonuna da bağlanabilir.
Küresel ekonomik büyüme 2013'e benzer bir düzeyde seyretmesine rağmen, temel enerji kaynakları tüketimindeki büyüme 2014 yılında dikkate değer ölçüde yavaşladı. Enerji tüketimi, yüzde 2 artış görülen 2013 yılına göre keskin bir yavaşlama ile 2014 yılında sadece yüzde 0,9 artarak son 10 yılın yüzde 2,1'lik ortalamasının da altında kaldı.
Tüm yakıtlarda artan tüketim, nükleer güç dışındaki tüm yakıt tiplerinde rekor düzeylere ulaştı. Üretim de kömür dışındaki tüm yakıtlarda arttı.
Küresel enerji tüketimindeki büyümede, geride kalan on yıl ortalamasında olduğu gibi, gelişmekte olan ekonomilerin ağırlığı sürerken bu ülkelerdeki büyüme yüzde 2,4 ile yüzde 4,2 düzeyinde olan 10 yıllık ortalamanın altında kaldı.
Çin'de tüketimde görülen yüzde 2,6'lık artış, 1998 yılından bu yana görülen en düşük düzeyde gerçekleşse de, bu ülke halen primer enerji tüketiminde ardı ardına on dördüncü yılında da dünyanın en yüksek artışını kaydetti. OECD ülkelerinin tüketimiortalamanın üzerinde bir düşüş kaydederken (- yüzde 0,9) AB ve Japonya'daki zayıflık ABD'deki ortalamanın üzerindeki büyümenin getirdiklerini götürdü. AB'nin enerji tüketimindeki düşüş, bugüne kadar kaydedilen ikinci en büyük yüzdelik azalma oldu. (En büyük azalma finansal krizin hemen sonrasında 2009 yılında görülmüştü.) AB'deki enerji tüketimi 1985 yılından bu yana en düşük düzeyine indi.
Büyüme, Asya-Pasifik, Avrupa&Avrasya ve Güney & Orta Amerika'da da 10 yıllık ortalamanın çok altında gerçekleşti. Petrol, küresel enerji tüketiminin yüzde 32,6'sı ile dünyanın başlıca yakıtı olmayı sürdürse de, ardı ardına on beşinci yılında da pazar payı kaybetti.
Enerji fiyatları 2014'te genellikle zayıf seyrederken petrol ve kömür fiyatları da küresel ölçekte düşüş kaydetti. Avrupa'da düşen gaz fiyatları, Asya'da nispeten sabit kalırken Kuzey Amerika'da ise yükseldi.
PETROL
FİYATLAR
Vadeli Brent petrolünün varil başına ortalama fiyatı 2014 yılında 98,95 ABD doları ile 2013 düzeyinin varil başına 9,71 ABD doları altında gerçekleşirken 2010 yılından bu yana da ilk defa 100 ABD dolarının altında yıllık ortalama kaydetmiş oldu.
Ham petrol fiyatları, arzdaki ciddi aksamaların sürmesi nedeniyle 2014 yılının başında sabit kalmasına rağmen yılın geri kalanında keskin bir düşüş kaydetti.
Ortalama WTI - Brent farkı, ABD'deki üretim artışına rağmen varil başına 5,66 ABD dolarına inerken (2013'te 10,67 ABD dolarından), önceki düzeylerinin üzerinde seyretti.
TÜKETİM VE ÜRETİM
Küresel petrol tüketimi günde 0,8 milyon varil, ya da yüzde 0,8 ile son dönemdeki tarihi ortalamasının biraz altında, 2013 yılında görülen günlük 1,4 milyon varil artıştan ise çok daha zayıf bir büyüme kaydetti.
Küresel tüketimdeki net büyümenin tamamı OECD dışındaki ülkelerden kaynakladı. Çin'deki tüketim artışı ortalamanın altında kalsa da küresel petrol tüketimindeki en büyük artışı kaydetti (390.000 varil/günlük).
OECD ülkelerindeki tüketim yüzde 1,2 azalarak son dokuz yıldaki sekizinci düşüşü yaşadı. Hafif destilatlar (motor ve uçak benzini, hafif destile hammaddesi), ardı ardına ikinci yılında da en hızlı büyüyen rafine ürün kategorisi oldu.
Küresel petrol üretimi, küresel tüketimin iki katından fazla büyüme ile 2,1 milyon bpd veya yüzde 2,3 arttı.
OPEC dışındaki üretim günlük 2,1 milyon varil artarak veri setimizdeki en yüksek artışı kaydetti. ABD (+1,6 milyon bpd) dünyadaki en büyük artışı kaydederek bugüne kadar üretimini üç yıl ardı ardına en az 1 milyon bpd artıran ilk ülke olarak dünyanın en büyük petrol üreticisi unvanını Suudi Arabistan'dan devraldı. ABD ile birlikte, Kanada (+310.bin varil) ve Brezilya (+230 bin varil) 2014'te rekor düzeylere ulaştılar.
OPEC üretimi yerinde sayarken grubun küresel üretimden aldığı pay da yüzde 41 ile 2003'ten bu yana en düşük seviyesine indi.
Türkiye'deki petrol tüketimi bir önceki yıla göre 2014'te yüzde 0.5 oranında artarak günlük 724 bin varil olarak gerçekleşti.
RAFİNAJ VE TİCARET
Küresel düzeyde rafineride işlenen ham petrol miktarı 2014'te günlük 1,1 milyon varil artarak 2010 yılından bu yana en yüksek ve 10 yıllık ortalamasının ise iki katından fazla büyüme kaydetti. ABD'deki rafineride işlenen ham petrol miktarı, 530 bin varil artarak 1986 yılından beri en yüksek artışını kaydetti.
Küresel rafineri kapasitesi, Çin ve Ortadoğu'daki eklemeler ile 1,3 milyon varilile ortalamanın üzerinde büyürken Ortadoğu'daki kapasite 740.00 varil ile rekor düzeyde arttı.
Küresel rafineri kapasite kullanım oranı yüzde 79,6'da kalarak 1987'den bu yana en düşük orana indi.
2014'teki küresel ham petrol ve rafine ürün ticareti yüzde 0,9 veya 490.000 varil ile ortalamanın altında büyüdü.
İthalattaki artışta başı Çin ve diğer gelişmekte olan ekonomiler çekerken ABD'nin net ithalatı ise azaldı. Çin, dünyanın en büyük net petrol ithalatçısı unvanını 2013 yılında ABD'den devralmıştı.
DOĞAL GAZ
TÜKETİM VE ÜRETİM
Dünyadaki doğal gaz tüketimi sadece yüzde 0,4 ile 10 yıllık ortalama olan yüzde 2,4'ün çok altında büyüdü. Büyüme, hem OECD ülkelerinde hem de gelişmekte olan ekonomilerde ortalamanın altında kalırken AB'deki tüketim (-yüzde 11,6) gerek hacimsel gerekse de yüzdelik oran olarak kayıtlardaki en yüksek düşüşleri kaydetti. Avrupa & Avrasya bölgesi (-yüzde 4,8), Almanya, İtalya, Ukrayna, Fransa ve Birleşik Krallık olmak üzere, dünyada hacim bazında en yüksek beş düşüşe sahne oldu. Global olarak, doğal gaz primer enerji tüketiminin yüzde 23,7'sini karşıladı.
Küresel doğal gaz üretimi yüzde 1,6 ile 10 yıllık ortalaması olan yüzde 2,5'in altında büyüdü. Büyüme, Kuzey Amerika dışındaki tüm bölgelerde ortalamanın altındaydı. Dünyadaki en büyük artışı kaydeden ABD (+ yüzde 6,1), net küresel büyümenin yüzde 77'sini gerçekleştirdi. En yüksek hacimsel düşüşler Rusya (-yüzde 4,3) ve Hollanda'da (-yüzde 18,7) görüldü.
Türkiye'deki doğalgaz tüketimi bir önceki yıla göre 2014'te yüzde 6.5 oranında artarak 48.6 milyar metreküp olarak gerçekleşti.
TİCARET
Küresel doğal gaz ticareti, 2014 yılında nadir görülen bir daralma ile yüzde 3,4 azaldı.
Boru hatları üzerinden gerçekleştirilen sevkiyatlar, Rusya (-yüzde 11,8) ve Hollanda'dan (yüzde 9,9) boru hattı üzerinden gerçekleştirilen ihracattaki zayıflamanın etkisiyle yüzde 6,2 azalarak tarihin en sert düşüşünü kaydetti. Küresel LNG ticareti de yüzde 2,4 arttı.
Uluslararası doğal gaz ticareti, küresel tüketimin yüzde 29,4'ünü oluşturuken LNG'nin küresel gaz ticaretindeki payı yüzde 33,4'e yükseldi.
KÖMÜR
Küresel kömür tüketimi 2014 yılında yüzde 0,4 ile yüzde 2,9 düzeyinde olan 10 yıllık ortalama yıllık büyümenin çok altında kaldı. Kömürün küresel primer enerji tüketiminden aldığı pay ise yüzde 30,0'a indi.
OECD ülkeleri dışındaki tüketim, Çin'deki tüketimin sadece yüzde 0,1 artarak adeta yerinde saymasının etkisiyle, yüzde 1,1 ile 1998'den bu yana en zayıf büyümeyi gösterdi. Hindistan yüzde 11,1ile hacimsel olarak bugüne kadarki en yüksek büyümesini ve dünyadaki en yüksek hacimsel artışı gerçekleştirdi. Küresel kömür üretimi ise yüzde 0,7 azaldı.
Türkiye'deki kömür üretimi bir önceki yıla göre 2014'te yüzde 15.9 oranında artarak 17.8 milyon ton olarak gerçekleşti.
Türkiye'deki kömür tüketimi bir önceki yıla göre 2014'te yüzde 13.6 oranında artarak 35.9 milyon ton olarak gerçekleşti.
NÜKLEER VE HİDROELEKTRİK
Küresel nükleer enerji üretimi yüzde 1,8 ile ortalamanın üzerinde büyüme ile ardı ardına ikinci yıllık büyümesini kaydederken 2009'dan bu yana ilk defa nükleer enerji küresel ölçekte pazar payını artırmış oldu.
Güney Kore, Çin ve Fransa'nın nükleer enerji üretimindeki artış, Japonya, Belçika ve Birleşik Krallık'taki düşüşlerin üzerinde gerçekleşti.
Küresel hidroelektrik enerji üretimi yüzde 2,0 ile ortalamanın altında büyüdü.
Çin'in yüzde 15,7 olarak gerçekleşen hidroelektrik enerji üretimindeki büyüme, küresel üretimdeki artışın tamamını oluşturdu.
Türkiye'deki hidroelektrik enerji üretimi kurak koşulların da etkisiyle bir önceki yıla göre 2014'te yüzde 32 oranında azalarak 9.1 milyon ton (petrol karşılığı) olarak gerçekleşti.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
Yenilenebilir enerji kaynakları, gerek enerji üretiminde gerekse de taşımacılıktaki artışını 2014'te de sürdürerek on yıl önceki yüzde 0,9'luk düzeyinden küresel enerji tüketiminin yüzde 3,0'ü gibi rekor bir düzeye ulaştı.
Elektrik üretiminde kullanılan yenilenebilir enerji yüzde 12,0 artarken yenilenebilir enerji kaynakları da küresel enerji üretiminin yüzde 6,0'ına ulaşarak rekor kırdı.
Yenilenebilir enerji kaynaklarında en yüksek yıllık artış, ardı ardına beşinci defa Çin tarafından gerçekleştirildi; geçen yılki yüzde 15,1'lik büyüme, 10 yıllık ortalamanın üçte biri oldu.
Küresel olarak, rüzgar enerjisi yüzde 10,2 +65 terawatt-saat ile 10 yıllık ortalamasının yarısından da az bir büyüme sergiledi.
Güneş enerjisi üretimi yüzde 38,2 (+51 terawatt-saat) arttı.
Küresel biyoyakıt üretimi yüzde 7,4 ile ortalamanın altında büyüdü (+144.000 varil).
Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynaklarındaki tüketim bir önceki yıla göre 2014'te yüzde 21,7 oranında azalarak 2,8 milyon ton (petrol karşılığı) olarak gerçekleşti. - İSTANBUL