Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

2013 Yılı 2012'den İyi Olacak

2013 Yılı 2012'den İyi Olacak
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yıllık Değerlendirme Raporu'na göre, otomotiv sanayii 2012 yılında, ihracat ve üretim açısından 2011 yılına göre durgun bir yıl geçirdi.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından hazırlanan 'Yıllık Değerlendirme Raporu'na göre, otomotiv sanayii 2012 yılında pazar, ihracat ve üretim açısından 2011 yılına göre durgun bir yıl geçirdi. Avrupa Birliği'nde (AB) derinleşerek devam eden kriz nedeni ile Türk Otomotiv Sanayi'nde ihracat geriledi, iç pazarda talep ve buna bağlı olarak da üretim azaldı.

2013 yılına ilişkin görüşlerini dile getiren OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, "2011 yılı rekor taleple karşılaştığımız, 2012 yılı ise küresel ekonomik koşullara rağmen pazarın 2010 yılı düzeyinde seyrederek normalleştiği bir yıl oldu. 2013 yılı ise otomotiv sanayimiz için bir normalleşme ve 2012 yılından daha iyi bir yıl olacak" dedi.

Otomotiv Sanayii Derneği, otomotiv sanayinin 2012 yılına ilişkin rakamsal verilerini ve gelecek dönem beklentilerini düzenlenen basın toplantısı ile açıkladı. OSD'nin yıllık değerlendirme toplantısına Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen ve Genel Sekreteri Ercan Tezer katıldı.

Otomotiv Sanayii Derneği'nin hazırladığı "Otomotiv Sanayii Yıllık Değerlendirme Raporu"na göre; 2012 yılında toplam Pazar 2011 yılı aynı dönemine göre yüzde 10 oranında azalarak 818 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Otomotiv sanayii 2012 yılında ihracat açısından bir önceki yıla göre, yüzde 8 oranında azaldı ve toplam ihracat 730 bin adet oldu. Üretimde ise, iç ve dış pazarlardaki talep azalması üretime de yansıdı ve 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam üretim yüzde 10 azaldı ve 1 milyon 73 bin adede geriledi.

Rapordan elde edilen diğer verilere göre; otomobil pazarı 2012 yılında 2011 yılının aynı dönemine göre yüzde 6 oranında düşüş yaşadı ve 556 bin adede geriledi. Otomobil üretimi ve otomobil ihracatı da 2011 yılına göre düşüş yaşadı. Otomobil üretimi yüzde 10 oranında azaldı ve 577 bin adede geriledi. Otomobil ihracatı ise yüzde 7 oranında azalarak 413 bin adet düzeyinde gerçekleşti.

"ÖTV ARTIŞI, OLUMSUZ ETKİSİNİ 2013 YILI İLK ÇEYREĞİNDE GÖSTERECEK"

Türk Otomotiv Sanayii'nin 2012 yılı rakamları ve beklentileri ile ilgili bilgi veren Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, 2011 yılında otomotiv pazarında önceki yıllardaki daralmanın üzerine daha uygun koşullar oluşması sebebiyle rekor bir taleple karşılaştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Ancak 2012 yılında, 2011 yılında yaşanan bu yüksek talebin aksine pazarın son aylarda yatay hale geldiğini ve 2010 yılı düzeyinde seyrederek normalleştiğini görüyoruz. 2010 yılında 793 bin, 2011 yılında 911 bin olarak gerçekleşen Otomotiv Pazarı 2012 yılında küçülmeye geçti ve normalleşerek 818 bin adet olarak gerçekleşti. İçinde bulunduğumuz olumsuz küresel ekonomik koşullara rağmen, 2013 yılında öngörümüz, AB'nde derinleşerek devam eden kriz nedeni ile ihracatın gerilemesi, iç pazarda yatay bir talep hareketi ve buna bağlı olarak üretimin yükselerek 1 milyon ya da 1 milyon 100 bin adet düzeyinde gerçekleşmesidir. 1.600 cc'den küçük araçlarda Eylül ayı sonunda yapılan ÖTV artışı, olumsuz etkisini 2013 yılı ilk çeyreğinde gösterecek. Otomotiv Sanayii 2012 yılında 19 milyar Dolar'ı aşan ihracatı ile yine ihracat şampiyonu oldu. Otomotiv sanayinin ihracat açısından kazandığı bu başarı ve sağladığı katma değerin devam edebilmesi sektördeki sürdürülebilir büyümeye bağlıdır. Pazarın talep yapısını olumsuz yönde etkileyen istikrarsız vergi değişiklikleri sektör için talebi daraltan olumsuz bir gelişmedir. ÖTV artışları kısa vadede 2013 yılının ilk çeyreğini, uzun vadede ise 2023 hedeflerini olumsuz yönde etkileyecektir."

2011 yılının ardından 2012 yılının otomotiv sanayii açısından zor bir yıl olduğunu belirten Önen "2013 yılının genel olarak 2012 'den daha iyi bir yıl olmasını bekliyoruz. Ancak asıl hedefimiz; yeni bir büyümenin öncesinde 2013 yılında otomotiv sanayii olarak geleceğe yatırım yapmak olacak" şeklinde konuştu.

ORTA VADELİ HEDEF DÜNYADA İLK 10

Öncelikli hedeflerinin sürdürülebilir planlı büyüme olduğunu belirten Önen, "Sanayimiz başlıca pazarımız konumunda bulunan AB'ndeki krizin olumsuz etkileri ve ihracatın azalması ile alternatif pazarlara yöneldi. AB'ndeki daralma sonucu sanayimizdeki birçok firma Amerikan pazarlarına yöneliyor. Bu bölgeler için yeni ürün geliştirme ve tesis tevsi yatırımı gerçekleştiriyorlar. 2013 yılı sanayimizin teknolojiye, insan gücüne ve inovasyona yaptığı yatırımları artıracağı bir yıl olacak" dedi.

Türk Otomotiv Sanayii'nin geleceğe yatırım yapabilmesi için öncelikle ' Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın uygulamaya geçirilmesi gerektiğini belirten Kudret Önen, "Stratejide genel amaç; Otomotiv Sanayii'nin sürdürülebilir küresel rekabet gücünü artırmak ve üretimini ileri teknoloji kullanımının ağırlıklı olduğu katma değeri yüksek bir yapıya dönüştürmektir. Bu belge ArGe altyapısının iyileştirilmesi, iç ve dış pazarların geliştirilmesi, tasarım, üretim ve markalaşma beceri ve kapasitesinin artırılması, fiziki altyapının geliştirilmesi ve hukuki ve idari düzenlemelerin iyileştirilmesi için büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.

Türk Otomotiv Sanayii'nin orta vadedeki stratejik hedefleri ile ilgili de bilgi veren Önen, "Otomotiv sektörünün orta vadedeki hedefi; toplam üretimde Dünya'da ilk 10, AB'nde ilk 3 ve AB'nde ArGe'de ilk 5 arasında yer almaktır. Dünya ekonomisindeki olumsuzluklara ve Türkiye ihracatının büyük bölümünün yapıldığı Avrupa ekonomilerindeki durgunluğa rağmen, Türkiye ekonomisi önümüzdeki dönemde de dinamik ve güçlü yapısı ile sürdürülebilir büyümeyi sağlayacaktır" dedi. - İstanbul / Merkez

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi
title