20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Hasan Murat Mercan, Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz imkanlarının hayata geçirilmesinin düşünüldüğünü belirterek, "Fakat bunun ön koşulu Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesi ve Kıbrıs konusunda siyasi çözümün ortaya çıkmasıdır" dedi.

Mercan, Anadolu Ajansı'nın (AA) Ana Basın Sponsorluğu'nda, Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen "20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı"nın (ICCI 2014) ikinci gününde yaptığı konuşmada, dünyada enerji talebinin arttığını belirterek, çevre konularına duyarlılığın enerji sektörünün rekabetini azalttığını ve hassas bir dengenin bulunduğunu kaydetti.

ABD'de doğalgazın 4 dolar, Avrupa'da 12 dolar ve Asya'da 18 dolar civarında olduğunu ifade eden Mercan, şunları söyledi:

"Bunun yanında Avrupa nükleer santraller konusunda çok hassas ve yenilenebilir enerjiye müthiş bir yatırım yapıp sübvansiyon veriyorlar. Politika yapıcıların enerji politikalarını belirlerken sektörün sadece kendisini değil, diğer sektörlere ne etki ettiği de önemli. Yeni politikalar aslında şu; yerli ve yenilenebilir kaynakları en ideal şeklide kullanmaktır. Dünyaya baktığımız zaman nüfus, milli gelir ve enerji talebi arasında bir korelasyon var. Aslında enerji talebinin en çok arttığı ülkeler OECD dışı ülkeler yani gelişme evresine yeni başlamış ve gelişme potansiyeli olan ülkelerdir.

Dünyada enerji talebi ve yatırımları artacak fakat bunun önemli bir kısmı OECD ülkeleri dışında olacak sadece Çin yüzde 30 yatırım alacak. 10 sene sonra büyük bir ihtimalle Afrika'yı konuşuyor olacağız. Bugün nüfusunun yüzde 2,5'inin enerji tüketebildiği koskoca bir kıtadan söz ediyoruz. Sektördeki yatırımcılar, Türkiye devlet politikası, sektör çalışanlarının Afrika konusunda çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum. Hatta artık ekonomik büyüme tahminleri tablolarına Afrika'yı da koymak lazım."

"Ceyhan'ın petrol ve doğalgaz ticareti yapılan bölge olmasını konuşacağız"

Mercan, ileriye dönük projeksiyona bakıldığında kömür santralleri oranının artması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye linyit kaynakları bol olan bir ülke, doğalgaz kaynağı hemen hemen hiç yok. Buna rağmen Türkiye doğalgaz santrallerine önem verdi. Bugünkü tabloda artık bunun değişmesi lazım. Toplam petrol ve doğalgaz tüketimi yüzde 60'tır. 2023'e kadar yüzde 49'a düşmesini hedefliyoruz. Enerji yatırımlarının artması lazım" diye konuştu.

Yerlilik oranının artmasının şart olduğunu aktaran Mercan, "Bu nedenle de yeni bir stratejik planı bitirmek üzereyiz. 2015-2019 stratejik planı üzerine çalıştık. Daha somut bir politika direktiflerini göreceğiz" dedi.

Mercan, Türkiye'nin boru hatları meselesinin çok önemli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Özellikle Ukrayna'da kriz çıktıktan sonra önümüzdeki günlerde de yeni transit projelerin konuşulmaya başlandığı ve bir kısmını da hayata geçirilmesi için çalışmalarının yapılacağı bir döneme giriyoruz. Ayrıca, Ceyhan'ın petrol ve doğalgaz ticareti yapılan bölge olmasını konuşacağız. Bu arada daha önemli bir husus da Doğu Akdeniz bölgesi petrol ve doğalgaz aramaları açısından son derece bakir bir bölge. Gelişen siyasi dinamiklerle Irak ve İran'ın petrol ve doğalgazının uluslararası piyasaya sunulması artık çok uzak bir ihtimal değil.

Bunların da hepsi muhakkak ki Türkiye üzerinden olacak. Gerek Türkiye'nin istikrarlı olması gerekse ekonomik olarak bir çok ülkeden daha iyi olması nedeniyle uluslararası petrol şirketlerinin bölgedeki operasyonlarını Türkiye'ye kaydırıyor. Ben önümüzdeki 5-10 yıllık bir perspektif çizmeye çalışıyorum."

Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz

Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz imkanlarının hayata geçirilmesinin düşünüldüğünü belirten Mercan, "Fakat bunun ön koşulu Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesi ve Kıbrıs konusunda siyasi çözümün ortaya çıkmasıdır. Bunu konuda nasıl gelişme olur önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu konuların siyasi çözümlere de etkisi olabilir" şeklinde konuştu.

Mercan, yeni bir dünyanın kurulduğunu, yeni dünya içinde enerji kaynaklarını verimli kullanmak kadar enerji teknolojilerine de yatırımlar yapılması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu kadar dinamik bir Türkiye, bölgesiyle hem elektrik enerjisi üretiminde hem de petrol ve doğalgaz üretiminde entegrasyona doğru gidiyor. Türkiye bölgesel bir enerji gücü ve merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. İstesek de istemesek de bu coğrafyanın bize verdiği bir görevdir. Benim aldığım ders şu; en ideal enerji miksi her ülkenin kendi kaynaklarına göre belirleyeceği orandır. Herhangi bir enerji kaynağını başka enerji kaynağına tercih etmek aslında yapılabilecek en büyük stratejik hatadır."

Türkiye'de nükleer enerji konusunda adımlar atılsaydı bilgi birikimi ve teknolojiler açısından belli bir noktaya gelinmiş olunacağını anlatan Mercan, "Biz bugün Türkiye'de karar verici ve siyaset belirleyiciler olarak optimal miksi belirliyoruz, ama yatırımcılarımızla da bunları sürekli tartışmamız gerekiyor. Enerji yatırımları uzun vadeli yatırımlardır. Yerli oranını mutlaka artırmamız gerekiyor. Devlet ve özel sektör, üniversite çok yoğun bir etkileşim içinde olmalıdır" ifadelerini kullandı. - İstanbul