13. Vehbi Koç Ödülü'nün Sahibi Zeynep Çelik Oldu
Osmanlı mimarisinin, kültürünün ve kent yaşamının dünya tarihine eklenmesi yönünde sayısız araştırmanın dayanağı olan çalışmalara imza atan Prof. Dr. Zeynep Çelik "Kültür" alanına kattığı değer ile 13. Vehbi Koç Ödülü'nün sahibi oldu.
Osmanlı mimarisinin, kültürünün ve kent yaşamının dünya tarihine eklenmesi yönünde sayısız araştırmanın dayanağı olan çalışmalara imza atan Prof. Dr. Zeynep Çelik "Kültür" alanına kattığı değer ile 13. Vehbi Koç Ödülü'nün sahibi oldu.
13. Vehbi Koç Ödülü'nün sahibi, tüm Koç Ailesi üyelerinin ve konukların katıldığı ödül töreninde açıklandı. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu, Prof. Dr. Şevket Pamuk'un başkanlığını yaptığı Seçici Kurul'un önerdiği 3 aday arasından 13. Vehbi Koç Ödülü'ne kültür ve tarih alanına rehberlik eden başarılı çalışmaları ile Zeynep Çelik'i layık gördü. Çelik'e ödülü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç tarafından takdim edilirken, Çelik, Vehbi Koç Ödülü ile birlikte para ödülü olan 100 bin doları da almaya hak kazandı.
-"İŞİNİZE SIKI SIKIYA SARILIN"-
Koç, 13. Vehbi Koç Anma ve Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de birçok birey ve kurumun, Vehbi Koç Vakfı gibi topluma değer yaratmak için her gün emek sarf ettiğine dikkat çekerken, "Bu örnek çalışmaların daha fazla tanınmasını ve takdir edilmesini sağlamak da Vakfımızın düsturu haline gelmiştir" dedi.
Vehbi Koç Ödülü'nün her yıl Vehbi Koç Vakfı'nın üç temel faaliyet alanı olan eğitim, kültür ve sağlık alanlarından birine verildiğini, bu yıl kültür alanında değerli katkılarından dolayı Çelik'in ödüle layık görüldüğünü kaydeden Koç şunları kaydetti:
"Sayın Çelik, son otuz yılda Osmanlı kent, kültür ve zihniyet tarihine hayranlık uyandıracak derecede zengin katkılarda bulunmuş, bunu yaparken de Osmanlı tarihçiliğinin sıklıkla mahkûm olduğu içe kapanıklığı kırarak çok daha geniş bir çerçeveye açılmasını sağlamış olan bir tarihçidir. Vehbi Koç bugün yaşasa "İşinize sıkı sıkıya sarılın. Doğru bildiğinizden vazgeçmeyin. Sıkıntılar gelir, geçer; Aslolan kuvvetli bir müessese ve bu müesseseyi bir arada tutan değerlerdir' derdi."
-"İŞ AHLAKI, İNSANLIĞA FAYDALI OLMA DÜSTURU YOLUMUZA IŞIK TUTUYOR"-
"Bugün topluluğumuzun kurucusu Vehbi Koç'un aramızdan ayrılışının on sekizinci yıl dönümü. O'nu anmak, Türkiye'nin ve Türk insanının gelişimine olağanüstü katkıda bulunmuş kişi ve kurumları onurlandırmak üzere ihdas ettiğimiz Vehbi Koç Ödülü'nün ise on üçüncü yılı" diye konuşan Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Bizler aslında Vehbi Bey'i her gün anıyoruz. Bize emanet ettiği Topluluk her köşesinde O'nun izlerini taşıyor. Vehbi Bey'in bizlere aşıladığı ve damarlarımıza işleyen memleket sevgisi, çok çalışma gayreti, kurumsallaşmaya verdiğimiz önem, üstün iş ahlakı, hep daha iyi olma tutkusu, ülkemize ve insanlığa faydalı olma düsturu yolumuza ışık tutuyor."
-"GELECEKTE DE BÖYLE OLMAYA AYNEN DEVAM EDECEĞİZ"-
Türkiye'de pek çok gelişme yaşansa da ne yazık ki bazı olayların ve zaafların adeta kendini tekrar ettiğini gördüğünü de belirten şöyle devam etti:
"Gelişmekte olan bir ülke olarak bu yolculukta gerek demokrasi gerekse de ekonomik açıdan birçok iniş çıkış yaşadık. Kuvvetle muhtemeldir ki gelecekte de bu tür sınavlardan geçeceğiz. Biz tüm bu iniş çıkışların etkilerini en aza indirebilmek için evrensel değerleri ve kurumsallaşma ilkelerini çıpamız olarak kabul ederek çalışmaya ve işimizi en iyi şekilde yapmaya devam ettik. Bunu yaparken de hiç bir zaman günlük siyasi çekişmelerin içine girmedik ve tarafsız kaldık. Ancak tabii ki bu ülke hepimizin ülkesi ve gücümüzü aldığımız bu güzel ülkeye sahip çıkmak da hepimizin görevidir. Bu tarafsızlık içinde ülkemiz meseleleriyle her zaman ilgili ve her zaman katılımcı olduk, gelecekte de böyle olmaya aynen devam edeceğiz."
-"BU AKIMIN BİR PARÇASI OLMAKTAN HATIRI SAYILIR BİR ONU DUYUYORUM"-
Yaşamından kesitleri de içeren kısa bir filmin gösterildiği gecede konuşan Çelik de, 13. Vehbi Ödülü'ne layık görülmekten ötürü onur duyduğunu belirtti. "Mimarlık tarihinin genişlemesi, esnekleştirilmesi, beklenmeyen yönlere çekilmesi, kritik bakışlarla yaklaşılması açısından benim neslimin hatırı sayılır bir yeri var" şeklinde konuşan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de bu akımın bir parçası olmaktan hatırı sayılır bir onur duyuyorum. Çalışmalarımın getirdiği özel bir katkı, kültürlerarası ilişkilerin altını çizmek olmuştur. Geç devir Osmanlı imparatorluğunun hep Batı'ya mâl edilen modernitenin önemli bir parçası olduğunu ortaya koyduğumu sanıyorum. Bu artık gayet kabul edilen bir fenomen."