13. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Türkiye'nin yenilenebilir enerjide kendisine yeten ve teknolojisini geliştiren bir ülke olması için sanayici ve enerji yatırımcılarının yanında olmayı sürdüreceklerini belirterek, "Meclis'teki yasal izinlerle ilgili sürelerin kısaltılmasına yönelik taleplerinizin ne olduğunu biliyoruz. Burada gerekli adımları atacağız." dedi.

Varank, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından bu yıl "Geleceğin Enerjisi Türkiye'nin Geleceği" ana temasıyla düzenlenen 13. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'ndeki (TÜREK 2024) açılış konuşmasında, söz konusu etkinliğin özel sektörle kamuoyunu bir araya getirme açısından çok faydalı olduğunu belirtti.

Türkiye'nin yenilenebilir enerjide kendisine yeten ve teknolojisini geliştiren bir ülke olması için kararlılıkla yoluna devam ettiğini kaydeden Varank, bu kapsamda yasama süreçlerinde sanayici ve enerji yatırımcılarının yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Varank, "Meclis'teki yasal izinlerle ilgili sürelerin kısaltılmasına yönelik taleplerinizin ne olduğunu biliyoruz. Burada gerekli adımları atacağız." değerlendirmesini yaptı.

Depolamalı enerji yatırımlarıyla ilgili sektörün beklentisine de değinen Varank, "Bu yatırımları gerçekleştirmek istiyorsak depolamalı yatırımlarla ilgili kararlarımızı verip sektörün önünü açmamız gerekiyor. Buradan herkesin depolamalı yatırım yapması mı yoksa ihtiyacı olmayan yerlerde bir lisans bedeliyle bu depolamalı yatırımlarını TEİAŞ'a bırakması mı bir çözüm önerisi olabilir. Bu manada ben gerekli görüşmeleri yaparak sektörün önünü açacak bir çözümü geliştirebileceğimize inanıyorum." diye konuştu.

Varank, rüzgar enerjisine yönelik toplam 1200 megavatlık yeni Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarına ilişkin de, "Sektör bunun devamını bekliyor. İlan edeceğimiz yeni YEKA'larla hem Türkiye'nin ihtiyacını karşılamış olacağız hem de yerli katkı payını arttırarak yerli sanayinin üretiminde önünü açmış olacağız." dedi.

"Son 20 yılda yenilenebilir kurulu gücü yüzde 59 oranında arttı"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan da iklim değişikliğiyle mücadelede enerji sektörünün önemine dikkati çekti.

Demircan, iklim değişikliği sorununa ilişkin, "Yapılan çalışmalara göre dünyanın bu problemi çözebilmesi için 2035'e kadar 150 trilyon dolarlık yatırım yapması lazım. Bu da global ölçekte yılda yaklaşık 5 trilyon dolarlık bir yatırım anlamına geliyor. Geçtiğimiz 2 yıl içinde ortalama yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık yatırımın gerçekleştiği dikkate alındığında, global olarak konulan hedeflerin çok uzağında olduğumuzu biliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu doğrultuda, Türkiye'nin enerji stratejisinde arz güvenliği, enerji bağımsızlığı ve 2053 net sıfır emisyon hedefinin temel amaçları arasında yer aldığını anlatan Demircan, şöyle devam etti:

"Enerjinin toplam emisyon içindeki payının yaklaşık yüzde 60 olduğunu ve elektrik üretiminin emisyon içindeki payının yüzde 40'lar seviyesinde olduğunu dikkate aldığımızda, en önemli emisyon azaltımının enerji üretiminde olacağını görmekteyiz. Tüm bunları yaparken uzun vadede hem ekonomik dönüşümün hem de enerji sektörü dönüşümünün hasarsız bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda biz ilk pozisyonumuzu yenilenebilir ve yerli kaynakların azami kullanımı politikasıyla örtüştürdük."

Gelecek 10 yılda elektrik sektörünün bütün değer zincirlerinde bir dönüşümün olacağını kaydeden Demircan, bu kapsamda piyasa reformlarının devam edeceğini dile getirdi.

Demircan, Türkiye yenilenebilir enerji sektöründe son 20 yılda önemli bir başarı hikayesinin yazıldığının altını çizerek, "Son 20 yılda yenilenebilir kurulu gücümüz yüzde 59 arttı. Hiç olmayan RES kapasitemiz yaklaşık 12 bin 500 megavata, GES de 18 bin 700 megavata ulaştı." bilgisini paylaştı.

Bu süreçte değer olarak üretilen yenilenebilir enerji miktarının yaklaşık 1650 teravatsaat olduğunu vurgulayan Demircan, "Yani geçtiğimiz 20 yılda enerjiyi bir noktadan bir noktaya taşımışız ve bunun karşılığında 1650 teravatsaatlik enerjiyi bu sektörde üretmişiz. Bu yaklaşık 330 milyar metreküp doğal gaza eşit." ifadelerini kullandı.

Demircan, yenilenebilir enerji sektörüne ilişkin de, "Bu sektörün son 20 yılda ekonomiye katkısı 135 milyar dolar civarında. Bu, sıfırdan alınmış, 20 yıl içinde önemli bir noktaya kavuşturulmuş ve ekonomiye de çok büyük katkılar sağlamış bir sektör olduğunu gösteriyor, yenilenebilir sektörünün, özellikle rüzgarın." değerlendirmesini yaptı.

Rüzgar ekipmanları imalatına da değinen Demircan, "Yaklaşık 10 yıl içinde Türkiye'de ana ekipman imalatçı sayısı 150, alt tedarikçi sayısı 350 ve toplam istihdam kapasitesi 50 bine yakın bir imalat sektörü oluşturuyor. Bu sektöre şu ana kadar enerji üzerinden verdiğimiz desteğin toplam tutarı 1,8 milyar dolar ve yaklaşık 380'e yakın firma bu desteği aldı." dedi.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın yeşil şehirleri arasında yer alan Gaziantep'in yeşil dönüşüm yolculuğunu anlattı.

Şahin, özel sektör ile yerelin güç birliğinin yeni bir finansal modele nasıl dönüştüğünü göstermeye çalıştıklarını ifade ederek, "Gaziantep modelini bir Türkiye modeline dönüştürebiliriz, bir dünya modeline dönüştürebiliriz. Biz hazır ve kararlıyız." dedi.

Etkinliğin açılış oturumu, hediye takdimi ve fotoğraf çekimiyle son buldu.