Türkiye Nasıl Huzura Kavuşur?
"Genç Bakış'ta önceki gece, Gezi Parkı eylemlerinin yarattığı ve yaratacağı siyasal etkiler tartışıldı. "
EğitimUzmanı ve Gazeteci Yazar Abbas Güçlü'nün hazırlayıp sunduğu Genç Bakış programının gündemi, tüm Türkiye'nin olduğu gibi, Taksim Gezi Parkı'ndan başlayıp tüm Türkiye'ye yayılan eylemler oldu. Programda Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ve Prof. Dr. Binnaz Toprak'ın konuk olduğu programda, sosyal medyadan demokratikleşmeye, bundan sonra yapılması gerekenlerden verdiği mesajlara kadar çok farklı ayrıntılar ele alındı.
Abbas Güçlü'de Milliyet Gazetesi'nde yer alan 'Diyalog' köşesinde, Taksim Gezi Parkı olaylarına çözüm aradıkları Genç Bakış programını kaleme aldı.
İşte Abbas Güçlü'nün kaleminden 'Genç Bakış' programında ortaya çıkan çözüm önerileri:
Twitter baş belası mı?
Ersin Kalaycıoğlu:
- Başbakan'ın "twitter bir baş belasıdır" açıklaması vahimdi. Ama aynı Başbakan Türkiye'ye demokrasi getirmekle övünüyor. Demokrasi getirdiyseniz, demokrasinin temel kurumu özgürlüktür, özellikle de ifade özgürlüğü. İfade özgürlüğü olmayan yerde demokrasi de yoktur. İfade özgürlüğünün en fazla kullanılacağı yer bu tür araçlardır.
- Propaganda nedir ne değildir? Bunun sınırını çizmemek, muğlak bırakmak, istediğiniz gibi gevşetip, istediğinize arklı standartlarda bunları uygulamaya kalkmak ülkede büyük sorunlara yol açıyor.
- Başbakan giderken 'Parlamenter sistem Türkiye'de oturmuştur' dedi. Oturmuşsa biz neden başkanlık sistemi istiyoruz.
- AK Parti demokrasi ve iyi yönetişim sözü vermişti. Biz seçmen olarak vermiş olduğu sözü isteme hakkına sahibiz.
Özgürlüğün sınırı?
- Projenin geri çekilmesi hemen sonuç verir mi bilmem ama güven arttırıcı bir önlem olur. Şiddet uygulayan polislerin cezalandırılması lazım. Ayrıca bir çok demokraside bu tür olaylar olduğunda vali veya bakan görevden alınır.
- Güven arttırıcı bir takım adımlar atılması gerek. Bunu Başbakan kendi atmak istemezse Cumhurbaşkanı devreye girebilir. Kendisiyle bir takım görüşmelerde bulunabilir. İdareyi yönetme gücü kendisine anayasa tarafından tanınmış durumda. En ufak bir problem çıktığı vakit cumhurbaşkanının müdahil olma zorunluluğu var bu onun anayasal görevi. Bu durum çok uzar, yaz boyu halledilemez bir hale gelirse, o zaman düşünebileceğiniz şey halka gitmektir, yani sandıktır. İnsanları sokağa dökeceğinize, sandığa dökersiniz. Dolayısıyla erken seçime gidebilirsiniz. ya da Gezi Parkı'na inşaat yapılıp, yapılmaması üzerine tek maddelik bir referandum yapabilirsiniz.
yazının devamı için tıklayın.