Nevşehir'de Uluslararası Jeomorfoloji Bölgesel Konferansı Başladı

Nevşehir Valiliği himayelerinde Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Coğrafi Bilgi Sistemleri, NEVÜ Uzaktan Algılama Uygulama ve Araştırma Merkezi (CBS-UZAM), Uluslararası Jeomorfoloji Birliği (International Association of Geomorphologists) (IAG), Jeomorfoloji Derneği ve Kapadokya Jeopark iş birliğinde düzenlenen "Uluslararası Jeomorfoloji Bölgesel Konferansı" başladı.

NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi'nde 14 Eylül'e kadar sürecek konferansa İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Belçika, Rusya Federasyonu, İsrail, Japonya, Brezilya, Hindistan, Avustralya, Kamerun ve Fas başta olmak üzere 32 ülkeden 120 yabancı ve 75 Türk bilim insanı ile araştırmacı katıldı.

Türkiye Jeomorfoloji Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yiğitbaşıoğlu, "Geçen yıl Portekiz'de alınan kararın ardından uzun bir hazırlık süreciyle bugünlere geldik. Bu konferansta, jeomorfoloji alanındaki bilgi ve uzmanlıklarını paylaşmak üzere dünyanın birçok yerinden bilim insanını bir araya getirdik. Üç gün sürecek konferansımızda 3 farklı salonda çok sayıda bildiri ve posterin sunumu gerçekleştirilecek." diye konuştu.

"Kapadokya yer bilimleri açısından en önemli bölgelerden biri"

Kapodokya Jeoparkı Bilimsel Koordinatörü Urfa Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Serdar Aytaç da Kapadokya'nın yer bilimleri açısından en önemli bölgelerden biri olduğunu söyledi.

Jeoparkların en önemli misyonlarından birinin de jeomirasın korunmasının yanı sıra eğitim ve bilime katkı sağlamak olduğunu vurgulayan Aytaç, şunları kaydetti:

"Kapadokya yer bilimleri açısından en önemli bölgelerden biridir. Bu cümle size çok abartılı gelebilir ancak Kapadokya çok zengin bir jeolojik çeşitliliğe sahip. Bu bağlamda bölge, paleozoik metamorfik kayaçlardan tarih öncesi volkanik patlamalara kadar dünya tarihinin 300 milyon yıldan fazlasının belgelenmesine yardımcı olmuştur. Çeşitli tipte fay yapılarına, flüvyal, volkanik ve karstik yeryüzü şekillerine, aşınma süreçlerinin kanıtlarına, diferansiyel aşınma süreçlerine bağlı topografik tersinme örneklerine ve farklı jeolojik dönemlerde oluşmuş kaya ve tabakalara ev sahipliği yapmaktadır. Tüm bu zenginlikleriyle Kapadokya, yer bilimleri açısından bir saha laboratuvarı niteliğindedir. Ayrıca yer bilimleri açısından taşıdığı önemin yanı sıra tarihi, kültürel ve arkeolojik açıdan da Türkiye'nin eşsiz alanlarından biridir. Bu vesileyle kongrenin tüm bilim insanlarına hayırlı olmasını temenni ediyor, başarılar diliyorum."

Kongre, akademisyenlerin sunumlarıyla devam etti.