Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

CHP lideri Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 3 yıl önceki market alışverişi üzerinden yüklendi

Erdoğan'a 3 yıl önce yaptığı alışveriş üzerinden yüklendi

MEB'den E-mezun Projesi

MEB'den E-mezun Projesi
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Mesleki ve Teknik Eğitim Liselerinden Mezun Olanların İşe Girip Girmediğinin, İş Yerlerinde Karşılaştığı Sorunların ve Okuldan Aldıkları Eğitimin Yeterli Olup Olmadığının Tespit Edileceğini Belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, mesleki ve teknik eğitim liselerinden mezun olanların işe girip girmediğinin, iş yerlerinde karşılaştığı sorunların ve okuldan aldıkları eğitimin yeterli olup olmadığının tespit edileceğini belirtti.

“E-Mezun Projesi”nin bu amaçla uygulamaya konulduğu ifade eden Çelik, “İş arayanlarla iş dünyasını buluşturacağız. Bundan sonraki yol haritamızı da buna göre çizeceğiz” dedi.

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanların piyasada istihdam edilme durumlarını bilgisayar ortamında izlemek amacıyla oluşturulan “e-Mezun Projesi”nin tanıtımı amacıyla Etap Altınel Oteli'nde toplantı düzenlendi.

Toplantıda konuşan Çelik, ABD tarafından bu yıl yedincisi yayınlanan e-devlet raporunda Türkiye'nin, Almanya'nın da önüne geçerek dünya sekizincisi olduğunu kaydetti. Bu konuda Türkiye'nin birçok AB ülkesinden de ilerde olduğunu belirten Çelik, Türkiye'deki e-devlet uygulamalarında işin başını Milli Eğitim Bakanlığının çektiğini ifade etti.

Bakanlığın tüm personelinin ve tüm öğrencilerin bütün işlemlerinin elektronik ortamda yapıldığını belirten Çelik, bu uygulamanın avantajlarını anlattı.

E-mezun Projesi'nin özünün “referans yerine performans” şeklinde anlatılabileceğini kaydeden Çelik, iş arayanlarla iş dünyasını buluşturmayı amaçladıklarını ifade etti. “Bütün mesleki ve teknik okullarımızdan mezun olan gençlerimizin daha sonraki hayatlarındaki serüvenlerini takip edeceğiz” diyen Çelik, şunları kaydetti:

“İşe girdi mi girmedi mi, girdiyse nelerle karşılaştı, okuldan aldığı eğitim yeterli gelmedi mi, bütün bunları tespit edeceğiz. Eğitim sistemimizi mükemmelleştirmek için iş dünyasının, işverenlerin ne istediklerini de alacağız ve bu bir anlamda interaktif bir çalışma şekli olacak. Bu, anketler vasıtasıyla yapılacak. Bu sadece bir izleme programı değil, bir ar-ge faaliyetidir. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimi Araştırma Geliştirme Dairesi bunun takibini yapacak, gelen önerileri değerlendirecek, bundan sonraki yol haritamızı da buna göre çizeceğiz.”

İllerin ekonomik durumlarına ilişkin verileri göz önünde bulundurarak bir mesleki ve teknik eğitim planlaması yapılmadığı taktirde mezun olanların istihdam edilemeyeceğini ifade eden Çelik, “İşte bu e-Mezun Projesi veriye, bilgiye dayalı bir model getiriyor” dedi.

Mesleki ve teknik eğitime ivme kazandırmanın en önemli hedefleri arasında yer aldığını vurgulayan Çelik, “Psikolojik bariyerleri bir tarafa bırakırsanız, mesleki ve teknik eğitimde aslında kayda değer gelişmeler olmuştur. Mesleki ve teknik eğitimi yüzde 28 ile aldık, şu anda yüzde 35'i aşmış durumdadır. İstediğimiz ölçüde değildir ama 60. hükümetin programına bakarsanız hedefimiz 2012 yılında asgari yüzde 50'ye varmaktır” diye konuştu.

“NÜFUSU SUÇLAMAYALIM”

“Türkiye'nin nüfusunun çok olduğu, bu nüfusla yeterli istihdam sağlanamayacağı söylendiğini” ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

“Ben şahsen bu kanaatte değilim. Türkiye, 70 milyon nüfusuyla büyük bir ülkedir. Elbette çocuk, anne sağlığını esas alan bir doğum stratejisi, bir çoğalma stratejimizin olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı, hükümetimiz bu konuda gerekenleri yapıyor ancak bütün suçu nüfusumuzda bulmanın haklı bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Japonya'nın nüfusu Türkiye'nin iki katı kadardır ama toprakları Türkiye'nin yarısından daha azdır. Bu toprakların da dörtte üçü yerleşmeye elverişli değildir. Japonya fiili olarak Türkiye'nin sekizde biri büyüklüğünde bir ülkedir. Türkiye'nin sekizde biri büyüklüğünde olan bir ülke nüfusu da Türkiye'nin iki katıysa, Japonya'da kişi başına gelir 35 bin dolar olabiliyorsa bunun üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Büyük devlet aynı zamanda büyük nüfus demektir. Lüksemburg'un taşı toprağı altın olsa, kişi başına düşen gelir 100 bin dolar olsa Lüksemburg hiçbir zaman büyük devlet olmaz. Ama şunu söylemek istemiyorum: Dünyada 200 milyon, 150 milyon nüfusu olan ama halkı sefil, eğitimsiz, sağlıksız olan ülkeler var. Elbette nüfusunuz eğitimsizse, sağlıksızsa, aç, sefil insanlarsa o zaman nüfus büyük bir felakettir.”

“BAKMAYIN NAZ ETTİKLERİNE...”

Türkiye'nin imkanları ve potansiyeli olduğunu, yer altı ve yer üstü kaynakları bulunduğunu söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üç tarafı denizlerle çevrili, iki dünyanın arasında bulunan bir ülke için aslında 70 milyonluk nüfus, hele bu nüfusun yüzde 63'ü 34 yaş ve altındaysa, bizim en büyük hazinemizdir. AB 'tükeniyoruz' diye feryat ediyor. AB ülkelerinde doğurganlık sıfırın altına doğru gidiyor. Bir yerlerden iş gücü temin etmek zorundalar. Onun için ben Avrupalılar'a söylüyorum: Önünde sonunda siz Türkiye'ye mecbursunuz. Bakmayın naz ettiklerine. Siz Türkiye'ye mecbursunuz. Şimdi naz ederler, bu çok uzun sürmez. Ama bu şu anlama gelmiyor: 'Biz ne olursak olalım AB bizi içine alacak' Böyle bir şey yok. Biz bize düşeni yapalım, standartlarımızı yükseltelim, almazlarsa bu dünyanın sonu olmaz.”

Mesleki ve teknik eğitimin AB ile müzakere sürecinde bir numaralı gündem maddesi olduğunu ifade eden Çelik, “Bizimle AB arasında standart oluşturma anlamında mesleki ve teknik eğitim kilit noktayı oluşturuyor” diye konuştu. Çelik, bu nedenle e-Mezun Projesi'nin hayata geçirilmesinin önem taşıdığını vurguladı.

“ULUSAL AJANS MEB'E BAĞLI OLMALIYDI”

Mesleki Yeterlilikler Kurumu kurulduğunu anımsatan Çelik, bu kurumun mesleki ve teknik eğitim alanında “hayati önemi bulunduğunu” söyledi. Bu kurumun daha önce koalisyon hükümeti döneminde kurumların hangi bakanlıklara bağlı olacağı tartışmalarından dolayı bir türlü kurulamadığını ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

“Bir garabeti daha dile getireyim: Ulusal Ajans var biliyorsunuz. Bu ajans, faaliyetleri itibarıyla yüzde 99 Milli Eğitim Bakanlığının yetki alanına giren işler yapıyor. Biliyorsunuz AB ile ortaklaşa yürüttüğümüz Leonardo da Vinci, Socrates ve Youth programları. Bunların faaliyet alanı Milli Eğitim Bakanlığıdır. Koalisyon hükümeti olan 57. hükümet döneminde Milli Eğitim Bakanı DSP'li olduğu için MHP de hükümetin ortağı olduğu için MHP demiş ki 'MEB sizde. Bütün eğitim kurumlarının DSP'ye bağlı olması doğru değil, bu da MHP'ye verin' demişler, DPT bünyesinde kurmuşlar. DPT icracı bir kuruluş değil. DPT bünyesinde olmasından daha büyük bir gariplik yok ama böyle kuruldu ve böyle devam ediyor. Şu anda bir problemimiz var mı? Hayır. Biz Ulusal Ajans ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu işleri gayet güzel götürüyoruz. Leonardo, Youth, Socrates programları gayet güzel gidiyor ve dün yayınlanan İlerleme Raporu'nda da bundan övgüyle söz ediliyor.”

Çelik, yakında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile “mesleki ve teknik eğitimi yaygın eğitim boyutuyla hareketlendirecek” bir projeye imza atacaklarını ifade etti.

PROJE

MEB Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi (EARGED) Başkanı İbrahim Demirer de projeye ilişkin bilgi verdi. Projeyle mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanların bilişim teknolojileri kullanılarak web tabanlı olarak izleneceğini kaydeden Demirer, böylece mezun olanların istihdam durumlarının belirleneceği, elde edilecek verilerin eğitimin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkaracağını, iş hayatının taleplerine uygun eleman yetiştirmek amacıyla eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirileceğini anlattı.

Projenin 24 ilde 63 mesleki ve teknik ortaöğretim kurumunda pilot olarak uygulandığını, bu amaçla hazırlanan web sitesinde 12 bin öğrencinin, 3 bin 200 işletmenin kayıtlı olduğunu anlatan Demirer, projenin bu eğitim-öğretim yılında tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılacağını dile getirdi.

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da bu projenin önemli bir eksikliği gidereceğini kaydetti.

Toplantıda, Türk-İş, TİSK ve DPT temsilcileri de birer konuşma yaptı.

e-MEZUN 2007 RAPORU

MEB EARGED'in hazırladığı “Mezun İzleme Raporu”'nda, öğrencilere ve işverenlere yönelik araştırmalarla mesleki ve teknik eğitimin profili ortaya kondu. Mesleki ve teknik liselerden mezun 2 bin 957 erkek, 1985 kız öğrencinin katıldığı araştırmaya göre, öğrencilerin yüzde 40.87'si yükseköğretime devam etmedi. Mezunların yüzde 53.13'ü halen bir işte çalışmıyor. Yüzde 59.86'sı tanıdık vasıtasıyla iş bulurken, yüzde 1.3'ü İŞKUR aracılığıyla iş sahibi oluyor. Öğrencilerin yüzde 26.97'si öğrenim gördüğü bölümde iş bulamadığı için mezun oldukları bölüm dışında bir işte çalışıyor.

Mezunlardan çalışanların yüzde 69.56'sı SSK'ya kayıtlı, yüzde 20.8'inin ise sosyal güvencesi yok. İşverenlerin ise yüzde 31.55'i nitelikli eleman bulmakta zorlanıyor. Yüzde 39.1 oranında işveren eleman alırken kendi işletmelerinde staj yapan öğrencilerden eleman alıyor.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Eğitim
title