Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Eğitim Sisteminin Sorunlarını Eleştirdi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin yaptığı açıklamada, eğitim sisteminin sorunlarını eleştirdi ve devletin eğitim giderlerini karşılaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, özel okullarda çalışan öğretmenlerin sömürüldüğünü ve çocukların Organize Sanayi Bölgeleri'ne çırak olarak hazırlandığı Mesleki Eğitim Merkezlerinin çoğaltılmasının iktidarın politikasının bir parçası olduğunu ifade etti.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan yarın başlayacak yeni eğitim- öğretim yılına ilişkin yaptığı açıklamada, "İktidarın Orta Vadeli Ekonomik Programı, her düzeydeki eğitimin, şirketlerin ihtiyacı olan iş gücünü yetiştirmeye yönelmesini buyuruyor. Birçok çocuğun Organize Sanayi Bölgeleri'ne (OSB) çırak olarak hazırlandığı Mesleki Eğitim Merkezi'nin (MESEM) çoğaltılması bu programın ana unsurlarından biri. Okul artık sadece sermayenin çıkarlarını karşılamayı önceleyen siyasi iktidarın, kendi ideolojisine uygun olarak formatlanmış insanların üretildiği fabrikaya dönüştü" dedi.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan yarın başlayacak 2023-2024 eğitim- öğretim yılına ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı. Gürkan açıklamasında şunları söyledi:

"EĞİTİMİN BÜTÜN GİDERLERİ DEVLET TARAFINDAN KARŞILANMALI: Bir öğrencinin başlıca ihtiyaç malzemelerinin karşılanması için asgari ücretin yarısını geçen maliyeti karşılamakta zorlanan velilerin, okulların açılmasıyla bütçelerinde büyük bir delik açılıyor. Her çocuğun anayasal hakkı olan öğrenim-eğitim, devletin tamamen elini çektiği, ders kitapları ve kırtasiye malzemeleri, kayıtlar sırasında talep edilen zorunlu bağışlar, yüksek harçlarla birlikte maliyetinin tamamen ailelere yıktığı bir ticaret konusu haline geldi. Oysa eğitimin bütün giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.

ÖZEL OKULLARDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLER PATRONLARI TARAFINDAN SÖMÜRÜLDÜKÇE SÖMÜRÜLÜYOR: Eğitim emekçilerinin sorunlarının da katmerlendiği bir eğitim yılı başlıyor. Yoksulluk sınırına varmayan ücretler, mecbur kalınan ek derslerle çalışma saatlerinin artması, performans değerlendirmesi kıskacı gibi sorunlarla boğuşan eğitim emekçileri bu koşullarda hayatlarını sürdürebilmek için daha fazla çalışıyor ve yıpranıyor. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntılar ise daha da fazla. İş güvencesi olmayan, büyük ölçüde örgütsüz, bulabildikleri işlerde sözleşmeyle çalışmak zorunda kalan on binlerce öğretmen özel okul patronları tarafından sömürüldükçe sömürülüyor. İktidarın eğitim politikası 4 artı 4 artı 4 adı altında uygulanan sistem ve defalarca yap boza uğratılan bir sistem denemeleriyle bir kangrene işaret etmektedir. Eğitimin içeriği iktidarın ideolojik, politik karakterine ve sermayeye hizmet edecek tercihlerine göre gerici temelde yeniden şekillenmiş, zorunlu din derslerinin saati artırılmış, kapsamı genişletilmiştir.

BİRÇOK ÇOCUK OSB'LERE ÇIRAK OLARAK HAZIRLANDIĞI MESEM'LER ÇOĞALTILIYOR: Yoksulluğun bunca arttığı, koşullarda iktidarın eğitim politikalarının da bir sonucu olarak okullaşma oranı azalmış, çalışan çocuk sayısında bizzat Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre büyük bir artış meydana gelmiştir. Neredeyse her okul imam hatipleştirilmiş, ÇEDES gibi programlarla tarikatlar, cemaatler, bunların vakıfları ve din görevlileri eğitim hizmetlerin bir parçası haline getirilmiştir. Hedeflenen ise yasal haklarına, örgütlü gücüne yaslanan bir işçi sınıfı yerine tevekkül eden, sabreden, sermaye için fedakarlığı görev bilen iş gücü yetiştirmektir. Biriken sorunlar yetmezmiş gibi iktidarın 2024-2025-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Ekonomik Programı, her düzeydeki eğitimin, şirketlerin ihtiyacı olan iş gücünü yetiştirmeye yönelmesini buyuruyor. Birçok çocuğun OSB'lere çırak olarak hazırlandığı MESEM'lerin çoğaltılması bu programın ana unsurlarından biri. Okul artık sadece sermayenin çıkarlarını karşılamayı önceleyen siyasi iktidarın, kendi ideolojisine uygun olarak formatlanmış insanların üretildiği fabrikaya dönüştü. Her şey Türk tipi ekonominin ucuz emek cehennemine insan kaynağı aktarmaya ayarlı."

Kaynak: ANKA / Eğitim
title