Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy hakkında dava açıldı
Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy hakkında iki yıl önceki bir açıklaması gerekçe gösterilerek dava açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın deprem çadırları skandalı ile ilgili açıklaması nedeniyle açılan dava, düşünce özgürlüğü tartışmalarını da beraberinde getirdi.
ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN
Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy hakkında iki yıl önceki bir açıklaması gerekçe gösterilerek dava açıldı. Toy'un, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Bursa üretildiğini açıkladığı deprem çadırlarının Gaziantep'te üretilerek Bursa'ya logo basmak için gönderildiğini duyurduğunu anımsatan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bursa İl Başkanı Özkan Rona, " Onları yargılamak istedikleri çadır skandalı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın ipliğinin pazara çıkarılmış olmasıdır. Karma eğitimi kaldırmaya çalışan uygulamalarının deşifre edilmiş olmasıdır" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın depremin ilk günlerinde Bursa'daki okullarda üretildiği söylenen çadırların Antep'ten satın alınarak Bursa'ya üzerine logo basılması için getirildiğini ve sonrasında deprem bölgesine gönderildiğini 7 Mart tarihinde açıklayan Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy hakkında, 2 yıl önce yaptığı açıklama gerekçe gösterilerek; "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini aşağılamak" suçlamasıyla dava açıldı.
"SAVCI YALNIZCA ŞUBE BAŞKANIMIZIN AÇIKLAMASINI SUÇ OLARAK DEĞERLENDİRDİ"
Konuya dair ANKA Haber Ajansı'na konuşan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bursa İl Başkanı Özkan Rona, "Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, 24 Kasım 2021'de Milli Eğitim Bakanının öğretmenlerin hediye almaması konusunda yaptığı uyarıya karşı, 'Katar'dan hediye uçak alan iktidarın bakanı öğretmene ahlak dersi veremez' başlıklı bir basın açıklaması yapmıştı. 24 Kasım 2021'de yapılan bu basın açıklamasına karşı 9 Mart 2023'te, yani Milli Eğitim Bakanlığı'nın Bursa'daki çadır skandalının ortaya çıkmasından 2 gün sonra savcılık tarafından iddianame hazırlanmış ve dava süreci başlatılmıştır" şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının yalnızca Toy tarafından değil, Eğitim İş Genel Merkezi ve 81 ilin başkanları tarafından eş zamanlı yapılan ortak açıklama olduğunu hatırlatan Rona, "Ancak ne hikmetse savcı yalnızca Bursa şube başkanımızın açıklamasını suç unsuru olarak değerlendirdi ve hakkında dava açtı" dedi.
DAVAYI KAMUOYUNUN YAKINDAN TANIDIĞI SAVCI AÇTI
Toy'a dava açan hakim hakkında bilgi veren Rona şunları söyledi:
"İddianameyi düzenleyen savcı ise hayli ilginçtir kamuoyunun yakından tanıdığı Kürşad Kunthan Uçuk'tur. Kamuoyu bu savcıyı skandalları ile yakından tanıyor. Bu savcı şarkıcı Gülşen'in tutuklanmasını isteyen, gazeteci Sedef Kabaş'ın uzun süre tutuklu bir şekilde yargılanmasını sağlayan savcıydı. Aynı savcı yakın bir zamanda da Prof. Celal Şengör'ü de ifadeye çağırmasıyla tanınan savcıdır. Bu Savcı, 'Katar'dan hediye uçak alan hükümetin bakanı öğretmenlere ahlak dersi veremez' sözünü suç kabul etmiş olmasına rağmen, Sezen Aksu'ya 'dilini keseriz, kafasına sıkarız' diyenlerin bu ifadelerini düşünce özgürlüğü olarak kabul etmiştir."
Açılan dava hakkında görüşlerini paylaşan Rona, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette yargılanmak istenen şeyin bu olmadığını biliyoruz. Onları yargılamak istedikleri çadır skandalı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın ipliğinin pazara çıkarılmış olmasıdır. Karma eğitimi kaldırmaya çalışan uygulamalarının deşifre edilmiş olmasıdır. Okullarda kaynak yetersizliğinden dolayı idarelerin dansözlü eğlenceler düzenlemek zorunda kaldığının kamuoyuna deşifre edilmesidir. Yani Bursa Şube Başkanımız Yeliz Toy'un TCK 301'den yargılanacak olması durumu aslında Yeliz Toy'a açılmış bir dava değil, Eğitim- İş'in yıllardır sürdürdüğü laik, bilimsel ve parasız eğitim mücadelesinin yargılanmak istenmesidir.
"BU ANLAYIŞLA 12 EYLÜL'DE HESAPLAŞACAĞIZ"
Tabi bu savcı aynı zamanda Cumhurbaşkanı'nın Asımın Nesillerinin yetişeceğini söylediği ve Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'ın olduğu İstanbul Zaim Üniversitesi mezunudur. Öyle anlıyoruz ki bu savcı Türkiye'de ifade özgürlüğünü baskılamak için özel olarak yetiştirilmiştir. Biz bu dava için 12 Eylül 2023'te İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde olacağız. Tam da 12 Eylül faşizminin 43. yıl dönümünde yine bir kez daha hortlayan bu anlayışla mahkemede hesaplaşacağız. Bu açıklamayı yapan 81 il başkanımıza çağrı yapacak ve hep birlikte Türkiye'de yargıyı iktidarın bir sopası haline dönüştürmeye çalışanların karşısına dikilip, düşünce özgürlüğünü yok etmeye çalışanların gözlerine baka baka 'Katar'dan hediye uçak alan hükümetin bakanı öğretmene ahlak dersi veremez' diye haykıracağız."