Doris Herrmann: Türkiye'de kalite güvencesi rekabetçi dünya için zorunlu
Avrupa Yükseköğretim Alanı'nın en önemli isimlerinden Doris Herrmann, Haberler.com'da Saygı Ünlü'ye konuştu. ENQA Başkan Yardımcısı Herrmann, akreditasyonun eğitim kalitesini artırmanın anahtarı olduğunu belirterek "Rekabetçi bir dünyada Türkiye'nin kalite güvencesine yatırım yapması şart" dedi.
Avrupa Yükseköğretim Alanı'nda kalite güvencesi politikalarının şekillenmesinde önemli rol oynayan ENQA Başkan Yardımcısı ve AQAS Direktörü Doris Herrmann, Haberler.com stüdyosunda Saygı Ünlü'nün sunduğu Bilim Gündemi programına konuk oldu. Türkiye'de üniversitelere getirilen akreditasyon zorunluluğundan Avrupa standartlarının geleceğine kadar birçok kritik başlığı değerlendiren Herrmann, öğrenci merkezli eğitimin önemine dikkat çekti.
"AKREDİTASYON, EĞİTİMİN KALİTESİNİ ARTIRIR"
Akreditasyonun üniversite öğrencilerine etkisini anlatan Doris Herrmann, "Ulusal ya da uluslararası tüm akreditasyon türlerinin ortak hedefi, programların kalitesini artırmaktır. Dış uzmanlar eğitim programlarını değerlendirir ve iyileştirme önerilerinde bulunur. Akredite bir programdan mezun olmak Avrupa'da tanınmayı da kolaylaştırır" dedi.
"OTOMATİK TANINMA HEDEFİNDEYİZ"
Herrmann, Avrupa'da eğitimde tanınmanın giderek kolaylaştırıldığını belirterek, "Tanınmış ve akredite bir programdan mezun olduysanız, Avrupa'daki diğer kurumlar tarafından otomatik olarak tanınmanız hedefleniyor" ifadelerini kullandı. Otomatik tanınma için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
"TÜRKİYE'NİN YATIRIMI AKILLI BİR ADIM"
Türkiye'de 2026'ya kadar üniversitelere getirilen akreditasyon zorunluluğunu değerlendiren Herrmann, "Bence Türkiye Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun üniversiteleri kalite güvencesi sürecine yönlendirmesi çok akıllıca bir adım. Rekabetçi bir dünyada yaşıyoruz. Kendinizi geliştirmek ve eğitiminizi iyileştirmek zorundasınız" diye konuştu.
"İŞLETME VE HUKUK ALANLARI ÖNDE"
AQAS verilerine göre Türkiye'de en çok işletme, ekonomi ve hukuk programlarının akreditasyon başvurusu yaptığını belirten Herrmann, "85 programın 45'i bu alanlardan. Beşerî bilimler, mühendislik ve sanat alanları ise daha geride" bilgisini paylaştı.
"ÖĞRENCİ MERKEZLİ ÖĞRENME GÜÇLENDİRİLMELİ"
Avrupa'daki yeni standart güncellemelerinden de bahseden Herrmann, "ESG standartlarında öğrenci merkezli öğrenmenin güçlendirilmesi öncelikli olacak" dedi. Öğrencilerin sadece dinleyen değil, öğrenme süreçlerinde aktif rol oynayan bireyler haline gelmesinin hedeflendiğini vurguladı.
