Uyum Araştırması Sonuçlandı
Alman İçişleri Bakanlığı'nın yaptırdığı uyum araştırmasının sonuçları özellikle medyada tartışılmaya devam ediyor.
Alman İçişleri Bakanlığı'nın yaptırdığı uyum araştırmasının sonuçları özellikle medyada tartışılmaya devam ediyor. Alman televizyonlarının sevilen sunucusu Nazan Eckes tartışmalı araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi.
Alman İçişleri Bakanlığı'nın bu ülkede yaşayan Müslüman gençlerin uyumuyla ilgili yaptığı araştırmanın medyada "Alman pasaportuna sahip olmayan her dört gençten biri entegrasyonu reddediyor" şeklinde yansıtılmasını değerlendiren sevilen sunucu Nazan Eckes, yabancı kökenli gençlere bazı mesajlarlar verdi. Eckes, yabancı kökenli olmanın bu ülkede dezavantaj olmadığını, aksine avantaj olduğunu dile getirdi. Özellikle son dönemlerde birçok sosyal projede yer alan Nazan Eckes, gözlemlerinin araştırmadan çıkın sonuçlarının yansıtılış şekline benzemediğini belirterek şunları söyledi:
GÖZLEMLERİM FARKLI
"Yapılan araştırmaları genel kontekste görmemiz gerekiyor çünkü gazetelerde duyduğumuz ve yazılanlar tabiki belirli bir cümleyi ön plana çıkarıyor. Bazıları konuyu Türkler uyum sağlamak istemiyor, Türkler şiddete evet diyor, Türkler şöyle böyle yapıyor şeklinde yansıtmak istiyor olabilir. Bence bu tür araştırmalara genel bakılmalı, yani olumsuz bir cümle alınıp sonuçmuş gibi yansıtılmamalı. Ben aslında bu tür bölümlerin alınıp ön plana çıkarılmasına çok üzülüyorum. Benimde gördüğüm ve duyduğum bundan biraz farklı. Mesela okullara filan gittiğim zaman gençlerle konuştuğum zaman orada ben ne agresif genç görebiliyorum ne de Almanları istemiyoruz onlar bizi istemiyor diyen gençlere rastlıyorum. Sadece biraz motivasyonunu kaybetmiş, biraz cesareti olmayan, biraz pasif şekilde olan gençleri görüyorum. Bizim görevimiz onlara sende başarırsın, sende yaparsın gibi pozitif mesajlar vermek olmalı."
TÜRK KIZLARA MESAJ
Nazan Eckes ayrıca gençlere, özellikle de kendisini örnek alan genç kızlara şu mesajı vermeyi de ihmal etmedi:
"İlk başta Almanların bir sözü vardır, 'Bir şey yapmadan bir şey de olmaz, gelişmez' diye, onu hatırlatmak istiyorum. Her şey kendi elimizde, geleceğimiz kendi elimizde. Burada yaşayan gençlere her zaman ilk başta verdiğim mesaj şu ki, Almanca öğrenin, Alman toplumuna açılın, kaçınmayın, çekinmeyin, çünkü biz burayı evimiz, vatanımız olarak kabul ediyorsak o zaman gerçekten bir şansımız var. Ailelerin de tabi ki gençleri desteklemesi gerekiyor yani bilhassa Türk kızlarımızı okula göndermeliyiz. Almanca öğrensinler, genç yaşta evlenmesinler, kendilerini geliştirsinler. Almanya'da herkes için reel bir şans olduğunu düşünüyorum. Benim annem babamda buraya Türkiye'den geldiler, babam işçiydi annem ev hanımıydı onlar bizi yinede destekledi okula gönderdi. Onlar her zaman bize destek verdiler. Yapın bir şeyler kendinizi geliştirin dediler. Ben de aynı bu enerjiyi başta Türk kızları olmak üzere burada yaşayan tüm gençlere vermek istiyorum."