Türk-Ermeni İlişkilerinde Tarihi Gün
Son Anlaşmayı 13 Ekim 1921'de Kars'ta İmzalayan Türkiye ve Ermenistan, 88 Yıl Sonra İlk Kez Bir Belgeye Ortak İmza Koyacak.
Son anlaşmayı 13 Ekim 1921’de Kars’ta imzalayan Türkiye ve Ermenistan, 88 yıl sonra ilk kez bir belgeye ortak imza koyacak.
Bu belge bir protokolden oluşacak. İlişkilerin normalleştirilmesini içeren protokol, sözde soykırım iddialarıyla ilgili ortak tarih komisyonu kurulmasından, Türkiye-Ermenistan kara sınırının açılması ve karşılıklı büyükelçi atanmasına kadar birçok hassas konuyu içeriyor.
TÜRKİYE ile Ermenistan, bugün 88 yıl aradan sonra ilk kez bir belgeye ortak imza koyacak. İki ülke arasında en son anlaşma 13 Ekim 1921 yılında Kars’ta imzalanmıştı. Sakarya Zaferi’nden sonra Kazım Karabekir’in temsil ettiği TBMM Hükümeti ile o dönemin Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti, Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti ve Gürcistan Sovyet Cumhuriyeti’nin koyduğu imzalarla Türkiye’nin doğu sınırı kesinleşmişti. Kars Anlaşması’nın uluslararası hukuka uygun “Hükmi Şahsiyeti” bulunuyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Ermenistan, bu anlaşmayı tanımadığını beyan ediyordu. Ancak Erivan yönetiminin bu tutumu hiçbir zaman fiiliyata geçmedi. Bugün iki ülke Zürih Üniversitesi Paleontoloji Enstitüsü’nde düzenlenecek törenle Kars Anlaşması’ndan bu yana ilk kez ortak bir metine imza koyacaklar. İlişkilerin normalleştirilmesini içeren protokol, sözde soykırım iddialarıyla ilgili ortak tarih komisyonu kurulmasından, Türkiye-Ermenistan kara sınırının açılması ve karşılıklı büyükelçi atanmasına kadar birçok hassas konuyu içeriyor. Ancak protokolün hayata geçmesi için iki ülke Meclisi tarafından da kabul edilmesi gerekiyor.
Önce Türkeş
Ermenistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra yakın tarihte iki ülke arasındaki ilk temas dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan ile MHP’nin eski genel başkanı merhum Alparslan Türkeş arasında kuruldu. 1993 yılının mart ayında Paris’te yapılan bu gizli buluşmada iki lider ilişkilerin iyileştirilmesi konusunda mutabık kaldı. 12 yıl gizli tutulan bu görüşme sonrası hiçbir sonuç alınamadı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, 2005 yılında dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’a bir mektup yazarak sözde soykırım iddialarıyla ilgili ortak tarih komisyonu kurulmasını önerdi. Ancak Koçaryan bu öneriye uzun bir süre sonra olumsuz yanıt verdi. Bu arada Viyana’da iki ülke diplomatları arasında 3-4 tur gizli görüşme yapıldı ancak bu görüşmelerden de sonuç çıkmadı.
2008 başında Serj Sarkisyan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi iki ülke arasındaki sürecin hızlanmasını sağladı. Kendisinden öncekilere göre daha ılımlı olan, özellikle ekonomik zorluklar çeken ülkesinin Türkiye ile ilişkileri düzeltmesinden yana tavır takınan Sarkisyan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra, ilk tebrik mektubu aldığı isimlerden birisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu.
Gül maça gitti
Sarkisyan Çankaya Köşkü’nden gelen bu mektuba anında yanıt verdi ve Gül’ü geçen yıl 6 Eylül’de Türkiye ile Ermenistan arasında Erivan’da yapılan milli maça davet etti. Gül’ün bu ziyareti dünya kamuoyunda olumlu yankı buldu. Bu arada yine geçen yıl Temmuz ayında İsviçre’nin arabuluculuğunda Bern’de iki ülke ilgili diplomatları arasında başlatılan gizli görüşmeler bugün gelinen süreci hızlandırdı. Bu süreçte kısa süre önce Dışişleri Güvenlik Dairesi’nin başına getirilen Aydın Sezgin, Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanlığı ve bakanlığı döneminde Ahmet Davutoğlu, Dışişleri eski Müsteşarı Ertuğrul Apakan, Kafkaslardan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz önemli rol oynayan isimler arasında yer aldı.
İşte bu bina
TÜRKİYE ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleştirilmesini hedefleyen tarihi protokol, bugün İsviçre’nin Zürih Kenti’nde iki ülke dışişleri bakanları Ahmet Davutoğlu ile Edward Nalbantyan tarafından imzalanacak. İmza töreni, Zürih Üniversitesi’ne bağlı Paleontoloji Enstitüsü’nün içindeki “Geniş Avlu”da (Aula) yapılacak. İsviçre Dışişleri Bakanlığı’nın gazeteciler için yaptığı gayri resmi duyurudan sonra Zürih’teki Paleontoloji Enstitüsü’ne gittik. İzlenimlerimiz şöyle:
Enstitü, zaten sakin bir kent olan Zürih’in en sakin ve sessiz bölgesinde. Karl Schmid Caddesi üzerindeki Paleontoloji Enstitüsü’nün olduğu binada aynı zamanda Zooloji Enstitüsü ile her iki anabilim dalına ait müzeler de bulunuyor. Müzelere giriş ücretsiz.
Sabah saatlerinde son derece sakin olan enstitü binası öğleden sonra ise hareketlendi. Zürih Polisi, bugün bölgeyi tamamen kontrol altına alacak demir bariyerleri enstitü çevresine yığdı. Bugün müzeler halka açık olmayacak.
Olay çıkar endişesi
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, hem Ermeni diasporası hem de İsviçre’de yaşan Türklerin törenin yapılacağı binanın önünde toplanıp olay çıkarmasından ciddi şekilde endişe ediyor. Yine sabah saatlerinde gelişmelerden haberi olmayan enstitü görevlileri, bölgeye gelen Türk gazetecilerden ne olup biteceğini öğrenince, “Üniversitemiz yine tarihi bir olaya tanıklık edecek” değerlendirmesinde bulundular.
176 yıllık tarihe sahip Zürih Üniversitesi’nin geçmişiyle ilgili tanıtım yazısında, dünyanın ünlü atom fizikçisi Albert Einstein’ın doçentlik yıllarını bu üniversitede geçirip, 1909-1911 arasında fizik dersi vermesi; öğretim görevlileri Alfred Werner’in 1913’te kimya, Walter Rudolf Hess’in de 1949’da tıp alanında Nobel ödülü kazanmaları, “övünçlerimiz” başlığı altında sıralanıyor. İmzaların atılmasından sonra üniversitenin künyesine, “Türkiye-Ermenistan protokolü” de girecek.
Davutoğlu bugün
Davutoğlu ve beraberindeki heyet, bugün akşam saatlerinde özel bir uçakla Zürih’e gelecek. TSİ 18.00’de başlaması beklenen törenin, yemek haricinde en fazla yarım saat süreceği belirtiliyor. AB Genel Sekreterliği görevinden İsviçre’nin başkenti Bern’e büyükelçi olarak atanan Oğuz Demiralp de, Türk tarafının imza töreniyle ilgili hazırlıklarını tamamlamak üzere önceki akşam İsviçre’ye geldi.
Törene onlar da katılıyor
BUGÜN Zürih Üniversitesi Paleontoloji Enstitüsü’nün geniş avlusunda yapılacak törene iki ülke dışişleri bakanlarının yanısıra, Ankara ve Erivan’a arabuluculuk eden İsviçre’nin Dışişleri Bakanı Micheline Calmy Rey, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ve AB’nin Dış Plitika ve Güvenlik Yüksek Komiseri Javier Solana’nın da katılması bekleniyor. İmza töreni öncesi katılımcıların birlikte, üniversite öğrencilerinin kantini olarak kullanılan avluda yemek yemeleri de bekleniyor.