Tulsa Irkçı Katliamı: ABD Başkanı Trump'ın seçim kampanyasını Tulsa'da başlatacak olması gerginlik...
Donald Trump başkanlık seçimleri için Mart ayında koronavirüs nedeniyle ara verdiği kampanyayı hafta sonunda yeniden başlatıyor.
Başkan Donald Trump Mart ayında ara verdiği seçim kampanyasını bu hafta sonu Oklahoma'daki Tulsa kentinde bir mitingle yeniden başlatacağını ilan etti. Ama Trump'ın mitingi için seçtiği yer ve gün, hala geçmişindeki ırkçı katliamla yüzleşmeye çalışan kentte gerginlik yarattı.
1 Haziran 1921 günü binlerce beyazdan oluşan bir güruh Tulsa kentinde, o zamanlar hali vakti yerinde siyahların yaşadığı Greenwood mahallesini bastı, evleri ve işyerlerini yerle bir etti ve tahminen 300 kişiyi öldürdü.
Öldürülen yüzlerce insan toplu mezarlara konuldu ve o dehşet verici Haziran günlerinin anısı da onlarca yıl onlarla birlikte gömüldü.
Bölgenin tarihi mirasını korumak için kurulan Greenwood Kültür Merkezi'nın program koordinatörü Mechelle Brown, "Katliamdan sonra, hem siyahlar da beyazlar gibi bu olayın üzerini örttüler çünkü hayatta kalmaya odaklanmaları gerekiyordu. Konuşmanın aynı şeyleri yeniden yaşamak anlamına geleceğini, bunun dayanılamayacak kadar acı verici olduğunu söylüyorlardı" diyor.
Katliam nasıl başladı?
Katliam siyah bir genç erkeğin şehir merkezindeki bir binanın asansöründe beyaz bir kıza cinsel tacizde bulunduğu suçlamalarıyla başladı.
Suçlanan genç adam Dick Rowland gözaltına alındı ama siyahlar arasında linç edileceği endişesi yayılınca bir grup Afrika kökenli Amerikalı onu korumak için gözaltında tutulduğu polis merkezinin önüne gittiler. Burada karşılarına kendilerinden daha kalabalık bir grup beyaz çıktı. Silahlar ateşlendi ve orada başlayan şiddet günlerce devam etti.
Binlerce beyaz erkeğin oluşturduğu, kimilerine polis tarafından yetki de verilen bir kalabalık, Greenwood mahallesini bastı. Orada yaşayan on binlerce siyah evlerinden çıkarıldı. Bazıları öldürüldü.
Görgü tanıkları, evler bir yandan kalabalıklarca kundaklanırken aynı anda uçaklarla da yangın bombaları atıldığını anlatıyorlar.
Tulsa katliamı, ABD tarihinin en çok insanın öldürüldüğü ırkçı saldırısı olarak kayıtlara geçti.
Kimse yargılanmadı
Cinayet, yağmalama ve yıkımdan dolayı kimseye dava açılmadı, olaylara seyirci kalan ya da bizzat katılan polis yetkilileri siyah Amerikan vatandaşlarını koruyamadıkları için hiç bir zaman yargılanmadılar
Fakat Tulsa ırkçı katliamının 100. yıl dönümü yaklaşırken şehir geçmişiyle yüzleşmeye başladı.
Gerçi kazı çalışmaları koronavirüs salgını nedeniyle ertelendi ama olayın kurbanlarının mezarlarını bulmak ve kimliklerini tespit etmek amacıyla bir komisyon kuruldu ve çalışmalarına başladı.
Oklahoma eyaletindeki okullarda Greenwood tarihinin de müfredata konması planları yapıldı ve mahallenin bir kültür ve turizm alanı olarak tanıtımına karar verildi.
Trump'a validen Greenwood turu ve tepkiler
Eyaletin Cumhuriyetçi valisi Kevin Stitt, Başkan Trump ile yardımcısı Mike Pence'i seçim mitingi öncesi Greenwood turuna davet edince mahalle sakinleri öfkeyle tepki gösterdiler.
Başkan, George Floyd adındaki silahsız siyahın geçen ay Minneapolis'te beyaz bir polis tarafından öldürülmesi ardından yapılan protesto gösterileri sırasında kışkırtıcı ve ırk ayrımını körükleyici bir dil kullanmakla suçlanıyor. Ayrıca barışçıl göstericilerin endişelerine cevap vermezken, protestolara karşı güç kullanılması çağrıları yapması da tepki çekiyor.
Bazı Tulsa sakinleri başkanın Greenwood ziyaretini saygısızlık olarak görüyor ve bu ziyaretin koronavirüsün daha çok ölüme yol açtığı siyah toplumun karşı karşıya olduğu riskleri de artıracağını söylüyor.
Veriler Afrika kökenli Amerikalılar arasında Covid-19'un beyazlara oranla daha fazla ölümle sonuçlandığını gösteriyor.
Büyükannesi ve büyükbabası Tulsa katliamından kurtulan ve babası olaylardan bir kaç ay sonra dünyaya gelen Therese Adunis, "Bütün bu insanların eyaletimize gelmesi üstelik mahallemize kadar gelip Greenwood Kültür Merkezi'nin ziyaret edecek olması bizi çok kaygılandırıyor. Evimizin içine girmiş kadar olacaklar" diyerek tepki gösteriyor.
"Katliamın 100. yılına geliyoruz ve Greenwood şimdi popüler bir turizm merkezi haline geldi. Kentimiz ve eyaletimiz bunu teşvik ediyor ama bu bizim çektiklerimiz üzerinden para kazanmaya çalışmak, ama hayatlarımıza hiç bir değer vermemek oluyor" diye ekliyor.
Adunis ayrıca verilen bütün sözlere rağmen katliamdan kurtulanlara hiç bir tazminat verilmemiş olmasına ve kentteki sosyal ve ekonomik uçurumların kapatılması konusunda pek bir adım atılmamasına da öfkeli.
Greenwood siyahların ekonomik başarısıydı
1921'deki katliamdan önce Black Wall Street (Siyah Duvar Sokağı) diye bilinen Greenwood, 300 civarında siyahlara ait işyeri ile ABD'de siyahların yaşadığı en varlıklı mahalle haline gelmişti.
Mahalle aynı zamanda efsanevi jazz piyanisti Count Basie'nin müziğini derinden etkileyen bir blues ve jazz merkeziydi.
Bugün az sayıda tarihi bina dışında bölgede bu gönencin pek izi kalmamış.
Tulsa'nın 65 bin siyahın yaşadığı kuzey mahalleleri, ağırlıkla beyazların yaşadığı daha zengin güneyinden bir demiryoluyla ayrılıyor.
Tulsa'da katliamdan kurtulanlardan bazılarını temsil eden avukat ve insan hakları gönüllüsü Damario Solomon Simmons "Sahip çıkıp düzeltmek yerine konuşarak puan toplamak istiyorlar" diyor.
1921 katliamından kurtulabilen Greenwood halkı, mahalleyi devletten yardım ya da tazminat almadan kendi imkanlarıyla yeniden kurdu. Bir süre bir canlanma yaşandıysa da bölge hiç bir zaman eski haline gelemedi ve bir süre sonra ekonomik olarak gerilemeye başladı.
Tulsa'da köleliğin kaldırılmasının kutlandığı 19 Haziran ya da Juneteenth kutlamaları Cuma günü başlıyor.
Avukat Simmons, son zamanlarda yaşanan ırkçılık karşıtı gösteriler ve farkındalık ile birlikte bunun Greenwood'un tarihinden gelen gücünü, kalkınmayı teşvike dönüştürmesi için iyi bir fırsat olduğunu söylüyor.