Trump İstihbarat Örgütleri Hakkındaki Soruşturmayı Derinleştirdi
Trump, seçim kampanyası döneminde kendisine karşı çalışma yapmakla suçladığı Amerikan istihbarat örgütleri ile ilgili soruşturmayı derinleştirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, 2016 başkanlık seçimleri kampanyası döneminde kendisine karşı bir cadı avı yürüttüklerini iddia ettiği istihbarat örgütleri hakkında başlatılan soruşturmayı derinleştirdi. Trump soruşturmayı yürüten Adalet Bakanı William Barr'a çok geniş yeni yetkiler tanıdı.
ABD Başkanı Donald Trump, 2016 başkanlık seçimleri kampanyası döneminde Rusya ile ilişkilerinin araştırıldığı Mueller raporunun yayınlanmasından sonra kendisine karşı bir cadı avı yürüttüklerini iddia ettiği istihbarat örgütleri hakkında başlatılan soruşturmayı derinleştirdi.
Amerikan istihbarat kurumlarının 2016 başkanlık kampanyası sırasında Trump'a karşı casusluk yöntemlerine başvurarak yetkilerini kötüye kullandıkları iddiasıyla ilgili soruşturma Adalet Bakanı William Barr tarafından başlatıldı.
Trump, dün akşam bu kapsamda istihbarat örgütlerine soruşturmayla tam işbirliği yapmalarını emretti ve Adalet Bakanı Barr'a bazı belgelerin üzerindeki "gizliliği" kaldırmak da dahil çok geniş yeni yetkiler veren bir yönerge yayımladı.
Adalet Bakanı Barr, Kongre'deki Demokratlar tarafından ulusal çıkarlara değil başkana hizmet etmekle suçlanan ve sert bir şekilde eleştirilen bir siyasetçi.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu başkanı Demokrat temsilci Adam Schiff Adalet Bakanı'na verilen yetkileri sert şekilde eleştirirken "Trump ve Barr işbirliği içinde siyasi muarızlarına karşı güvenlik güçleri ve gizli belgeleri bir silaha dönüştürüyor. Birşeylerin üzerini örtmekte yeni ve tehlikeli bir aşamaya geçildi."
YENİ SORUŞTURMA NEYİ AMAÇLIYOR?
Başkan Trump uzun süredir, üç yıl önceki seçim kampanyasının istihbarat örgütleri tarafından hedef alındığını ve bu örgütlerin yetkilerini kötüye kullanarak kendisine karşı casusluk yöntemlerine başvurduğunu öne sürüyor.
Hatta Trump bir twitinde Amerikan politikasında daha önce hiç yaşanmadığını söylediği bu eylemlerin "vatana ihanet" olabileceğini ve bu işlere karışanlar hakkında hapis cezası istemiyle davalar açılabileceğini de yazdı.
Nisan ayında Adalet Bakanı Barr, Kongre'ye Trump'ın kampanyasına yönelik olarak "casusluk faaliyeti" yürütüldüğünü, istihbarat toplama faaliyetlerinin meşru zeminde yapılmasını sağlamak gerektiğini söylemişti.
Bu ayın başlarında da Barr, Trump'a karşı yürütülen Rusya soruşturmasının temelindeki iddiaların nasıl ortaya çıktığının incelemesi için bir federal savcıyı görevlendirdi.
Trump, bu soruşturma için Adalet Bakanı'na kendisinin talimat vermediğini söylüyor.
Dün Başkan tarafından yayımlanan yönergeyle istihbarat örgütlerinin başkanlarına Adalet Bakanı Barr tarafından istenen bütün bilgileri hızla sunmaları emredildi.
Trump'ın basın sözcüsü Sarah Sanders, "Bugünkü adımlar, tüm Amerikalıların son başkanlık seçimi sürecinde olan biten olaylar ve girişilmiş eylemlerle ilgili gerçeği öğrenmelerinin ve kamu kurumlarına güvenin yeniden tesisinin sağlanmasına hizmet edecektir" dedi.
RUSYA SORUŞTURMASININ SONUCU NE OLMUŞTU?
Yaklaşık iki yıl süren soruşturma sonucunda özel savcı Robert Mueller tarafından hazırlanan raporun belli bölümleri çıkarılmış bir versiyonu Nisan ayında yayınlandı.
Rapor, Rusya'nın 2016 Amerikan başkanlık seçimlerine "yaygın ve sistematik bir tarzda" müdahale ettiği, ancak Trump'ın kampanyası ile Moskova arasında suç teşkil edecek bir işbirliği tespit edilemediği sonucuna vardı.
Buna karşılık raporda Trump'ın muhtemelen soruşturmayı engellemeye çalıştığı 10 ayrı olaya dair ayrıntılar da kaydedilmişti.
Raporun açıklanmasından sonra Adalet Bakanı Barr, raporun bulgularını kamuoyuna daha önce başkan lehine çarpıtılmış bir şekilde açıklanmakla suçlanmıştı.
Adalet Bakanı Barr bu olaydan sonra Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu'nun davetine icabet etmedi ve komisyon tarafından kendilerine Mueller raporunun sansürlenmemiş bir versiyonunu vermediği için kınandı.
Raporun yazarı özel savcı Mueller de Barr'ın raporu özetleme biçiminden rahatsız olduğunu, içeriğin yansıtılmadığını söylemişti.