Trump'ın Washington'ı Sallayan Yedi Günü
ABD'de başkanlık koltuğunu Barack Obama'dan devraldığı 20 Ocak'tan bu yana ardı ardına imzaladığı kararnamelerle selefinin mirasını silmeye başlayan Donald Trump, ABD'nin yakın tarihinde bir başkanın Beyaz Saray'da geçirdiği en çalkantılı ilk haftaya da imza attı.
Başkanlık koltuğunu Barack Obama'dan devraldığı 20 Ocak'tan bu yana ardı ardına imzaladığı kararnamelerle selefinin mirasını silmeye başlayan Donald Trump, ABD'nin yakın tarihinde bir başkanın Beyaz Saray'da geçirdiği en çalkantılı ilk haftaya da imza attı.
Trump, imzasını attığı kararnamelerle Obamacare olarak anılan sağlık sigortası reformunu iptale yönelik ilk adımlardan, Meksika sınırına duvar inşa etmeye; Suriyeli mültecilerin ABD'ye girişini durdurmaya kadar seçim kampanyası sırasında verdiği sözleri vakit kaybetmeden yerine getirmek için harekete geçti.
Kararla Trump taraftarlarında büyük ölçüde memnuniyet yaratmış olsa da, bunların aceleye getirilip yeterli istişare yapılmadan alındığını ve Kongre'den geçmiş olan yasaları ihlal ettiğini düşünen Demokratlar ve muhalif basında tepkiye yol açtı.
Beyaz Saray'a gelmeden önce ana akım medyadaki hemen hiçbir gazetenin onayını alamayan ve New York Times, Washington Post ve CNN başta olmak üzere önde gelen basın-yayın organlarını "sahte haber" yapmakla suçlayan Trump, görevinin ilk haftasında da medyaya yönelik kavgacı üslubunu sürdürdü.
Trump, başkanlığı devraldıktan sonra yakın çevresinin uyarılarına rağmen ana akım medyayı es geçerek Twitter'ı kullanmaya da devam etti ve yaptığı konuşmalar ve mülakatları tweet atarak duyurdu.
Trump'ın görevinin ilk haftasında yaşanan çarpıcı gelişmeler, ana başlıklarıyla şöyle:
20 OCAK CUMA: Obamacare ve ev kredisi ücretlerindeki indirimi tırpanladı
Trump, Washington'daki işlerin bundan sonra "eskisi gibi yürümeyeceğini" gösteren ilk mesajını, 20 Ocak Cuma günü Kongre binasının balkonundaki yemin töreninde yaptığı konuşma ile verdi.
Trump konuşmasında hemen arkasında oturan ve seçimlerde büyük çoğunluğu kendisini desteklememiş olan Demokrat ve Cumhuriyetçi politikacılar ve yönetici elitini doğrudan hedef aldı.
"Ülkemizin unutulan kadın ve erkekleri bundan böyle unutulmayacak", "Biz burada yalnızca yönetim transferi yapmıyoruz. Yönetimi siz halka veriyoruz" sözleri ve "önce Amerika" temasıyla, daha önceki yemin törenlerinde eşine rastlanmayan bir performans sergiledi.
Trump, akşam katıldığı baloda, törendeki izleyici sayısının şimdiye kadarki en büyük kalabalık olduğuna ilişkin açıklamasıyla da tartışma yarattı.
Yeminden hemen sonra imzaladığı ilk kanun hükmündeki kararname ile Obama'nın bir hafta önce aldığı ve az gelirli aileler için ev kredisi ücretlerini azaltan kararı geçersiz kılan Trump, akşam Oval Ofis'te imzaladığı kararnameyle de, federal kurumlara Obama'nın sağlık reformu yasası ile oluşturulan düzenlemeleri iptal etmek için kapsamlı yetkiler verdi.
Bu arada Beyaz Saray'ın internet sitesinden iklim değişikliği ve Obama'nın sağlık reformuna ilişkin sayfa ve referanslar kaldırıldı.
21 OCAK CUMARTESİ: Petrol itirafı ve Twitter yasağı
Beyaz Saray'daki ilk gününde Merkezi Haberalma Teşkilatı'nı (CIA)'yı ziyaret eden Trump, burada çalışanlara hitaben yaptığı konuşmada, "hiç kimse istihbarat topluluğu hakkında Donald Trump kadar güçlü duygular beslemiyor. Bütünüyle arkanızdayım" ifadesini kullandı.
Ancak konuşmasında basın mensuplarını da azarlayan ve gazetecileri "sahtekar insanlar" olarak nitelendiren Trump, yemin törenine katılan kalabalık sayısıyla ilgili tartışmayı burada da sürdürdü ve uzmanlar tarafından 250 bin olarak tahmin edilen bu rakamı 1,5 milyon olarak verdi.
Trump konuşmasında, ABD'nin Irak savaşı sırasında bu ülkenin petrollerine el koyması gerektiğini, ancak böyle yapmadığı için bu petrolün IŞİD'in işine yaradığını da öne sürdü ve "belki bundan sonra bir şansımız daha olur" diyerek, ABD'nin petrol amacıyla Irak'a yeniden girebileceğini ima etti. Bu sözler, Bağdat hükümetince tepkiyle karşılandı.
Bu arada ABD başta olmak üzere 50'ya yakın ülkede kadınların başını çektiği ve yüzbinlerce kişinin katıldığı Trump karşıtı gösteri ve yürüyüşler yapıldı.
Trump, Ulusal Park Servisi'nin kendi yemin töreni ile 2009'da Obama'nın yemin törenindeki kalabalıkları gösteren fotoğrafları Twitter'daki hesabında yanyana koymasından da rahatsız oldu ve kurumun direktörünü telefonla arayarak, törenle ilgili daha fazla fotoğraf göndermesini istedi.
Trump'ın sözcüsü Sean Spicer da, basın toplantısı yaparak, törendeki kalabalığın az olduğuna ilişkin haberleri sert bir dille yalanladı. İçişleri Bakanlığı'ndan hükümet kuruluşlarına gönderilen genelge ile de, Pazartesi'ye kadar tweet atma yasağı getirildi.
22 OCAK PAZAR: Medya ile ilişkiler konusunda anlaşmazlık
Trump, sayıları yarım milyonu aştığı tahmin edilen kadınların protesto yürüyüşü ile ilgili olarak çelişkili tweet'ler attı.
"Bu protestoları dün izledim, ama daha yeni seçim yaptığımızı sanıyordum. Bu insanlar neden oy kullanmadılar" diyen Trump, iki saat sonra attığı bir tweet'te daha uzlaşmacı bir üslup kullandı ve "barışçı protestolar demokrasimizin en önemli özelliğidir. Her zaman aynı görüşte olmasam da, insanların görüşlerini açıklama hakkını kabul ediyorum" dedi.
Trump'ın, medyanın, yemin törenindeki kalabalık sayısı da dahil başkanlığının ilk iki gününü olumsuz biçimde yansıtmasından huzursuz olduğu, medya ile nasıl muhatap olunacağı konusunda danışmanlarıyla arasında anlaşmazlık çıktığı ve medyanın karşısına yeniden sözcüsü Sean Spicer'ı çıkarma emri vererek, "yanlış haberlere" karşılık verilmesini istediği belirtildi.
Bu arada Trump'ın en yakın danışmanı Kellyanne Conway'in, NBC ile mülakatında, Beyaz Saray'ın medyanın yayınladıklarına karşı "alternatif gerçekleri" ortaya koyduğunu söylemesi, sosyal ve ana akım medyada büyük yankı yarattı. Conway, başkanın vergi bildiriminin kamuoyuna açıklanmayacağını da bildirdi.
23 OCAK PAZARTESİ: Kürtaj karşıtı kararnameye imza, TPP'ye iptal
Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk icraatlarından biri de kürtaj karşıtı idari kararnameyi imzalamak oldu. Bununla, dünya çapında kürtaj hakkında bilgilendirme çalışması yapan ve kürtaj hizmeti veren sağlık klinikleri ve uluslararası programlara ABD'nin verdiği mali yardımı kesen "Mexico City Politikası" yeniden geçerlilik kazandı.
Karar, kadınların yanısıra, kadın hakları ve aile planlaması örgütlerinin de büyük tepkisiyle karşılaştı.
Trump, bir başka kararname ile de, ABD'yi Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) adlı ticaret anlaşmasından geri çekti.
Yemin ettiği 20 Ocak gününü "Ulusal Vatansever Bağlılık Günü" ilan eden Trump'ın, Kongre liderleriyle yaptığı bir toplantıda da, seçimlerde milyonlarca oyun "yasadışı" kullanılmasından dolayı popüler oy çoğunluğunu alamadığını savunduğu bildirildi.
Trump, yeni devlet memuru alımını da durdurdu ve iş dünyası liderleriyle yaptığı toplantıda, Obama dönemindeki düzenlemelerin yüzde 75 oranında kaldırılacağını ve ülke dışında eleman çalıştıran şirketlere sınır vergisi getirileceğini söyledi.
24 OCAK SALI: Tartışmalı boru hatlarına onay, memurlara basın yasağı
Trump'ın bir diğer tartışmalı kararı da, selefi Obama'nın yapımını durdurduğu Dakota ve Keystone Boru Hatları'nın yapımına yeniden başlanması hakkında oldu.
Kanada'dan ABD'nin güneyindeki petrol rafinerilerine ham petrol taşıyacak olan Keystone XL boru hattı, Obama tarafından 6 yıl bekletilmiş ve Kongre'nin onayına rağmen, Obama projeyi üç defa veto etmişti.
Bu arada Beyaz Saray, Çevre Koruma Teşkilatı, Tarım Bakanlığı ve diğer devlet kadrolarında görevli kişilerin medya ile konuşmasını, basın bildirisi yayınlamasını ve sosyal medyayı kullanmasını ikinci bir emre kadar yasakladı.
Trump, aynı gün attığı bir tweet'le de, silahlı şiddet olaylarının sık yaşandığı Chicago'daki "kıyımın" durdurulmaması halinde federal yetkilileri şehre gönderme tehdidinde bulundu. Bu yetkililerin FBI ya da Ulusal Muhafızlar mı yoksa federal yetkilere sahip başka görevliler mi olduğu ise açıklık kazanmadı.
25 OCAK ÇARŞAMBA: Meksika sınırına duvara onay
Trump, seçim kampanyasının en önemli vaatlerinden biri olan ABD ile Meksika arasına duvar inşa edilmesiyle ilgili başkanlık kararnamesini imzaladı.
Trump, ABC televizyonuyla yaptığı mülakatta, duvarın masrafının önce Amerikan vergi mükelleflerince karşılanacağını, daha sonra bunun Meksika tarafından geri ödeneceğini belirtirken, Meksika devlet başkanı Enrique Pena Nieto'nun ofisi bunu yalanladı ve başkanın haftaya Washington'a yapacağı ziyareti ertelemeyi düşündüğünü bildirdi.
Trump, yine Twitter'da ana akım medya ile arasında tartışma başlattı. Muhafazakar Fox televizyonunu yemin töreninde aldığı reytingden dolayı kutlayan Trump, "sahte haberci" olarak nitelediği CNN'in aynı reytingi almadığını savundu.
Bu arada Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey yönetici kadrosu görevden ayrıldı. Trump'ın başkanlık döneminde görev yapmak istemeyen üst düzey Dışişleri yönetici kadrosunun tümünün istifa etmesi, yakın zamanda bakanlıkta rastlanan en büyük kan kaybı olarak nitelendirildi.
26 OCAK PERŞEMBE: İşkenceyi savundu, Meksika'ya ek vergi
New York Times gazetesi, Trump'ın bugünlerde imzalamaya hazırlandığı iki kararname taslağını yayımladı. Bu taslaklara göre, Birleşmiş Milletler (BM) ile askeri antlaşmalara kısıtlama getirilmesi ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) yurtdışındaki tartışmalı tutukevlerini yeniden canlandırılması planlanıyor.
Trump, ABC News ile mülakatında işkencenin "kesinlikle işe yaradığını" savundu ve IŞİD'le mücadelede "ateşe karşı ateşle savaşmalıyız" ifadesini kullandı.
Yemin gününde nükleer silahların şifresini öğrenmenin kendisini "ayıltıcı" etki yaptığını belirten Trump, nükleer cephanenin yol açacağı yıkıntının boyutlarının "korkutucu" olduğunu da söyledi.
Trump, Meksika sınırında örülecek duvarın finansmanı için bu ülkeden yapılan ithalata yüzde 20 oranında vergi getirilmesini de önerdi.
Trump, bu kararların ardından 27 Ocak Cuma günü de ABD'nin sınırlarını Suriyeli ve dünyanın diğer yerlerinden gelecek mültecilere kapatarak Washington'ı sallamaya devam etti.