Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu'ndan AKP'nin Filistin mitingi için yorum: 'Tayyip Bey şov yapmak istiyor'
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde gazetecilerle bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Hamas’ı terör örgütü olarak görmediğini söyledi.
Hamas’ı “ Filistin direniş örgütü” olarak tanımlayan Karamollaoğlu, “Hamas’ı terör örgütü olarak mütalaa etmiyorum” dedi.
28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçiminin “kıl payı” kaybedildiğini savunan Karamollaoğlu “Evet bir başarısızlık var ama bu anlaşılabilir bir başarısızlık, hezimet değil” görüşünü savundu.
Parti genel merkezinde gazetecilerle kahvaltıda buluşan Karamollaoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Karamollaoğlu, İsrail’in, şu anda kurulu olduğu toprakların tamamını işgal ederek aldığını, BM kararlarına uymadığını söyledi.
Filistin’in ise kendi topraklarını savunabilmek için mücadele ettiğini ve bu çerçevede de direniş örgütleri kurulduğunu kaydeden Karamollaoğlu, Erdoğan’ın Hamas konusundaki görüşüne destek verdi:
“Filistinliler kendi topraklarına sahip çıkıyorlar. Bunlar gayrimeşru ilan edilince kendilerini gizleme ihtiyacı duydular. Hamas dediğimiz, Filistin direniş örgütü. Bunun Abbas tarafından teslim edilen bir aleni tarafı var, bir de özellikle Gazze bölgesinde, direnecek bir grup var.
“İsrail kendi hareketlerinin gayrimeşruluğunu düşünmüyor, burası bizim diyor. Bunun ‘vadedilen topraklar’ olduğunu ileri sürüyor. Hamas da ‘Hayır, biz yüzlerce senedir buradayız, topraklarımızı müdafaa edeceğiz’ diyor. Ben Hamas’ı böyle görüyorum. Bundan dolayı da terör örgütü olarak mütalaa etmiyorum. Sayın Erdoğan da bunu son konuşmasında açık olarak ifade etti.”
Filistin’e destek mitingi: ‘Milyonları topluyoruz mesajı’
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP), Filistin’e destek için Cumartesi günü İstanbul’da yapacağı mitingi de değerlendiren Karamollaoğlu, “Tayyip Bey orada bir şov yapmak istiyor. ‘Bakın biz milyonları topluyoruz’ mesajını vermek istiyor” dedi.
İktidarların değil, halkların miting yapması gerektiğine işaret eden Karamollaoğlu, “Bizim tavrımız iktidarlar miting yapmazlar, iktidaralar politika oluştururlar. Bundan dolayı da bu miting yersizdir diye düşünüyoruz. Mitinge genel bir davet oldu, özel bir davet gelmedi. Davet açık olduğu de özel bir davet gönderileceğini zannetmiyorum” ifadelerini kullandı.
‘Kürecik kapatılmalı’
ABD’nin İsrail’e verdiği destek anımsatılarak Türkiye’de bulunan ABD üsleriyle ilgili tutumlarının sorulması üzerine de Karamollaoğlu, bu ülkenin İsrail’e destek olarak “Dünya savaşına vesile olacak adımlar attığını” söyledi.
Karamollaoğlu, “ABD bizim müttefikimiz idi, şu anda bizim müttefikimiz olduğu kanaatinde değilim. Karşı cephelerdeyiz. Kürecik’in kapatılması lazım kanaatimce. Ben Kürecik gibi bir yerin Türkiye’de olmaması gerektiği kanaatindeyim artık” dedi.
İsveç’in NATO üyeliği: ‘Müspet bir tavır sergilemeyiz’
TBMM’ye sevkedilen İsveç’in NATO üyeliğine katılım protokolüne ilişkin partisinin alacağı tutumunun sorulması üzerine de Karamollaoğlu, Suriye-Irak tezkeresinin oylamasında grubu serbest bıraktıklarını anımsattı, ancak benzer tavrı izlemeyebileceklerini belirtti:
“Bizim tavrımız, biz bu noktada müspet bir tavır sergilemeyiz. Ama o günkü şartlara bir defa daha bakacağız. Geçen bir oylama bildiğiniz gibi serbest bıraktık milletvekillerimizi. Burada da benzer bir tavır olmaz ama bu meseleyi tekrar bir defa daha mütalaa ihtiyacını büyük ihtimalle duyarız.”
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları karşısında NATO’nun sessiz kalarak bir anlamda katliamlara destek verdiğini savunan Karamollaoğlu, “Burada (Gazze) açıkça bir cinayet işleniyor, katliam yapılıyor. Eğer NATO, bu hüviyeti kazanıyorsa, çıkalım NATO’dan daha iyi olur” ifadelerini kullandı.
‘Seçim sonuçları hezimet değil’
14 ve 28 Mayıs seçimlerinde muhalefetin başarısızlığının nedenlerine ilişkin soruya ise Karamollaoğlu, seçime birkaç hafta kala yapılan anketlerde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığı oy oranının yüzde 51,6’lara çıktığını, parlamentoda da çoğunluğun elde edildiği bir tablo görüldüğünü anlattı.
Ancak tahminlerin bekledikleri sonucu vermediğini belirten Karamollaoğlu, “Ama bunu parti içlerinde birbiriyle kavgalı olanlar abartma yoluna gitti. CHP içinde meydana gelen kargaşayı böyle görüyorum. İç muhalefet var” görüşünü savundu.
Karamollaoğlu, seçim sonuçlarını ise “hezimet olarak görmediğini” vurguladı:
“Yüzde 48 bile olsa, bunun bir hezimet olduğunu düşünmüyorum. Son yıllara kadar böyle bir neticeyi muhalefet hiç alamadı. Ben her şeye rağmen kıl payı kaçırdı diye düşünüyorum.
“Eğer şartlar devam etmiş olsaydı, biz bu seçimde başarı göstermiş olabilirdik. Evet bir başarısızlık var ama bu anlaşılabilir bir başarısızlık, hezimet değil. Şahsi çekişmelerden dolayı bu hezimetmiş gibi karşılık gördü CHP içinde.”
‘Seçimlere amblemimizle gireceğiz, dirsek temasını bırakmayacağız’
Yerel seçimlerde CHP’den seçim işbirliği teklifi gelirse tutumlarının ne olacağı sorusunu da yanıtlayan Karamollaoğlu, her yerde kendi amblemleri ile seçime girme kararı aldıklarını anımsattı:
“Ancak şunu da ekledik, dirsek temasını da bırakmayacağız. Yeri geldiği zaman bazı seçim bölgelerinde bir farklı tavır sergileme imkanı ortaya çıkabilir anlaşmalar yapıldığı taktirde.”
Artık Altılı Masa’nın bittiğini, “arkasından gelen kavgaların” da bunu gösterdiğini kaydeden Karamollaoğlu, CHP’deki bir yönetim değişiminin ittifaklar konusundaki tutumlarını değiştirip değiştirmeyeceği sorusuna ise “Yok. CHP ana muhalefet partisi. Kongreye gidiyorlar. Bir değişiklik olabilir de olmayabilir de ama o defter şimdilik kapandı sayılır” yanıtını verdi.