
Rusya'da genç yaşta gebe kalan öğrencilere ödeme neden tepki alıyor?

Uygulamayı eleştirenler, programların, nüfus hızını artırmayı amaçladığını ve genç hamilelikleri teşvik etme riski taşıdığını söylüyor.
Rusya'da gebe kalan öğrencilere, hatta lise öğrencilerine yönelik ödeme programları ülke çapında tartışmalara yol açtı.
Bu programlara karşı çıkanlar, genç yaşta gebeliği teşvik edebileceğini ve asıl amacın ülkenin düşen doğum oranlarını artırmak olduğunu söylüyor.
BBC Rusça Servisi'nin verilerine göre, Ocak ayından bu yana 27 bölge, tam zamanlı yükseköğrenim öğrencisi gebe kadınlara tek seferlik ödeme yapılan programlar başlattı.
Çoğu bölgede, 25 yaş altındaki kadınlar ödemelerden yararlanabiliyor.
Ödeme miktarları bölgelere göre değişiyor fakat birçok yerde 100 bin ruble (yaklaşık bin 210 dolar) civarında.
Kaluga bölgesi valisi, uygulamanın amacının "doğum oranlarını desteklemek" olduğunu söyledi.
'Kahramanlık değil trajedi'
En çok tartışılan konu ise Oryol, Bryansk ve Kemerovo bölgelerinde bu programların lise öğrencilerine de yaygınlaştırılması oldu. Yani 18 yaş ve altındaki genç kızlar da kapsam dahilinde.
Herhangi bir alt yaş sınırı belirtilmedi. Rusya'da cinsel rıza yaşı 16.
Devlet Başkanı Vladimir Putin destekçisi Parlamenter Ksenia Goryacheva bu tür politikalara karşı:
Goryacheva, "Bir çocuğun çocuk doğurması kahramanlık değil, trajedidir" dedi ve şöyle devam etti:
"Çocukların saflığını demografik istatistikleri düzeltmek için kullanmayalım."
Aile hakları savunucusu tanınmış Parlamenter Nina Ostanina da, bu tür ödemelerin "erken doğum propagandası" olarak algılanabileceğini, bunun da "geleneksel değerlere aykırı olduğunu" söyledi.
Fakat Ostanina, hükümetin 18 yaş altındaki doğumları teşvik etmeye çalışmadığının da altını çizdi.
Oryol Valisi Andrei Kliçkov ise kendi bölgelerindeki programın Şubat ayında Rusya Çalışma Bakanlığı tarafından verilen bir talimat üzerine başlatıldığını belirtti.
Ancak böyle bir talimatın kamuoyuna açıklandığına dair bir belge bulunmuyor.
Kliçkov, bu adımın merkezi hükümet tarafından onaylanmış bir "destek önlemi" olarak görülmesi gerektiğini ve "spekülatif haber başlıklarına malzeme yapılmaması gerektiğini" söyledi.
'Ulus için felaket'
Geçen yıl, Rusya'da son 25 yılın en düşük doğum oranı kaydedildi ve sadece 1,2 milyon bebek doğdu.
Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov Temmuz ayında doğum oranını "korkunç derecede düşük" ve "ulusun geleceği için felaket" olarak tanımlamıştı.
Rusya İstatistik Kurumu Rosstat'a göre, 2023 başındaki 146 milyonluk nüfusun 2046'ya kadar 139 milyona düşmesi bekleniyor.
Demografi, yıllardır Devlet Başkanı Vladimir Putin'in konuşmalarında önemli bir başlık.
Aralık ayında yaptığı bir konuşmada Putin, "demografik durumu iyileştirmenin, doğum oranını ve çok çocuklu aileleri desteklemenin ulusal öncelikli hedef" olduğunu söylemişti.
Kadınların daha genç yaşta aile kurmaları yönündeki çağrılar da son aylarda artış gösterdi.
Şubat ayında ulusal bir konferansta konuşan Rus Bilimler Akademisi'nden Profesör Igor Kogan, Rus kızlarının ilk cinsel deneyimlerinin – genellikle 16 yaşında – "hamilelik ve başarılı doğumla sonuçlanması gerektiğini" söyledi.
Sonrasında, "normal" yaşın 19 ile 22 arasında olması gerektiğini kastettiğini açıkladı.
Annelik ödemesi
Şu ana kadar yalnızca az sayıda genç kadın yeni ödemelerden faydalandı.
BBC, Ocak ayından bu yana farklı bölgelerde 20 bin ile 150 bin ruble (242 ile bin 815 dolar) arasında ödeme alan 66 hamile öğrenci tespit etti.
Çalışma Bakanı Anton Kotyakov Nisan ayında yaptığı açıklamada, ödemelerin erken yaşta doğumları teşvik etmek için değil, zor durumda olan genç annelere destek amacıyla yapıldığını belirtti:
"Devlet desteği, her yaştan ihtiyacı olan tüm annelere yönelik olmalıdır. Kimseyi yaşadığı hayatta yalnız bırakmamalıyız."
Bu yeni ödemeler, mevcut programlara ek olarak sunuluyor.
Örneğin 2007'de başlatılan ve önce ikinci çocuk için verilen, ardından ilk çocukları da kapsayan "annelik ödemesi" ödemesi bulunuyor.
Şu anda aileler, ilk çocuk için 690 bin ruble (8 bin 349 dolar) ve ikinci çocuk için 222 bin ruble (2 bin 686 dolar) ödeme alıyor.
Öğrencilere yapılan yeni ödemeler ise bu yardımlara ek olarak veriliyor.
Doğum oranları nasıl?
Doğum oranlarının düşmesi ve kadınların aile kurmayı geciktirmesi, özellikle daha zengin ülkelerde genel bir eğilim.
Ancak Rusya'da doğum oranları 1990'larda yaşanan ekonomik ve siyasi çalkantıların ardından önemli ölçüde biçimde düştü; 1990'da 2 milyon olan doğum sayısı, 1999'da 1,2 milyona geriledi.
2000 sonrası tekrar yükselen rakamlar, 2016'dan bu yana tekrar düşüşte.
Bunun nedeni, 1990'larda doğan neslin küçük olması ve kadın başına doğum sayısının azalması.
OECD'nin 2022 verilerine göre, Rusya'da doğurganlık oranı kadın başına yaklaşık 1,4 çocuk. Bu oranı İtalya'da 1,2, Fransa'da 1,8 olarak belirlendi.
Nüfusun korunması için doğurganlık oranının (göçmenler hariç) yaklaşık 2,1 olması gerekiyor.
Son dönemde Rusya'da gözlemciler, Ukrayna savaşının da etkisine dikkat çekiyor; ekonomik belirsizlikler ve savaşmak için gönderilen ya da askerlikten kaçmak için ülkeyi terk eden erkeklerin sayısı buna etken olarak görülüyor.
'Kısa bir artış, ardından düşüş'
Uzmanlar, hükümetlerin demografik trendleri değiştirme çabalarının uzun vadede genellikle başarısız olduğunu söylüyor.
Bağımsız Rus demografi uzmanı Alexey Raksha, "İlk çocuk doğumlarını teşvik etmek için yapılan girişimler, son yıllarda ne Rusya'da ne de başka yerlerde işe yaradı," diyor.
Ancak, ikinci çocuk için verilen annelik ödemesinin doğurganlık oranını başta artırdığını da belirtiyor.
Oxford Üniversitesi Aile Demografisi Profesörü John Ermisch ise finansal teşviklerin etkisinin genellikle geçici olduğunu söylüyor:
"Önce kısa bir doğum artışı olur, ardından yeniden düşüş gelir."
Prof. Ermisch 20 yaş altı kadınlarda doğum oranını artırma fikrine ise daha da şüpheyle yaklaşıyor:
"İngiltere ve ABD'de amaç, genç yaşta hamilelikleri azaltmak. Çünkü bu, sosyal sorunlara yol açar ve annenin sağlığını olumsuz etkiler. Daha büyük aileler yaratmak amacıyla genç yaşta doğum teşvik edilmez."
Her iki uzman da, geniş çaplı finansal güvenliğin doğum kararlarında kritik rol oynadığını vurguluyor.
Prof. Ermisch, "Kadınlar, bir istikrar duygusu olmadan, ne kadar para verilirse verilsin doğum yapmaz" diyor.
