"Psikolojik Şiddet Gördüm"
Açlık grevindekilere vitamin hapı getirdiği için gözaltına alınan AP eski üyesi Feleknas Uca'dan çarpıcı açıklama.
Yurt dışından beraberinde açlık grevindekilere 248 kutu B1 vitamini hapı getiren Almanya'nın Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) eski üyesi Feleknas Uca, Atatürk Havalimanı'ndan yurda bildirim yapmadan hapları sokmaya çalıştığı gerekçesiyle gözaltına alınmış, emniyetteki sorgularının ardından sınırdışı edilmişti. Almanya'da Doğan Haber Ajansı muhabirine konuşan Uca, "Bana yaklaşımları sohbet havasındaydı ama psikolojik şiddet gördüm" dedi.
Avrupa Parlamentosu'nda 1999 ile 2009 yılları arasında milletvekilliği yapan Feleknas Uca, 13 Kasım'da Almanya'dan Türkiye'ye gelmiş, Diyarbakır'a gitmek üzereyken Atatürk Havalimanı'nda valizinde bulunan 248 kutu B1 vitamin hapını bildirim yapmadan ülkeye sokmaya çalıştığı gerekçesi ile gözaltına alınmış ve emniyet sorgularının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilmişti. Uca, savcılık sorgusunun ardandan serbest bırakılmış, ardından sınır dışı edilmişti.
"VİTAMİNLERİ BERABERİMDE GÖTÜRMEM YASAK OLSAYDI, KÖLN'DEN GERİ ÇEVRİLMEM GEREKİRDİ"
Almanya'nın Aşağı Saksonya Eyaleti'ne bağlı Celle kentinde yaşayan Sol Parti üyesi 36 yaşındaki Feleknas Uca, "Köln'den Diyarbakır'a gitmek üzere yola çıktım. Yanımda reçete ile yazılmış besin takviyesi B vitaminleri vardı. Vitaminlerin faturası da yanımdaydı. Köln'de uçağa binmeden önce gümrük yetkililerine yanımda vitamin hapları olduğunu deklare etmemin gerekli olup olmadığını sordum. Onlarda vitaminlerin besin takviyesi olması nedeniyle deklare etmem gerekmediğini bana söylediler. Zaten vitaminleri beraberimde götürmem yasak olsaydı, Köln'den geri çevrilmem hatta orada tutuklanmam gerekirdi. Tabi böyle bir yasak olmadığı için böyle bir olay da gerçekleşmedi. İstanbul'da pasaport kontrolünde gümrükte yanımdaki paketlerden bahsettim. Hiç problem yok dediler. Birden hayır bunları deklare etmeniz gerekiyordu dediler. Aslında benim orada tutulmamla vitamin tabletlerinin hiç ilgisi yok. Daha sonradan deklare edip bir ceza ödeyip, yoluma devam etmem gerekirdi. 24 saat orada tutulduktan sonra bana bu vitamin tabletlerini KCK davası için götürdüğüm söylendi. Gerçekte bu insanların (KCK tutukluları) vitamin B tabletlerinden daha başka şeylere ihtiyaçları var. Yazılı olarak vitaminleri beyan ettim ama anlamadığım şey neden beni vitaminleri bulur bulmaz sınır dışı edip Almanya'ya göndermediler. Üç buçuk gün bekledikten sonra sınır dışı edilip Almanya'ya geri gönderildim."
MUHABİR TÜRKÇE SORDU, UCA ALMANCA CAVAP VERDİ: "PSİKOLOJİK ŞİDDET GÖRDÜM"
DHA muhabirinin Türkçe olarak sorduğu, "Şiddet gördünüz mü?" sorusuna Uca, Almanca cevap verdi:
"Tabii, psikolojik şiddette uğradım. Evet dayak yemedim ama bana yapılan davranışlar uygulanan muamele psikolojik şiddetti. Her isteğim reddedildi. İlaçlarımı almama izin verilmedi. Bana yaklaşımları hep bir 'sohbet' havasındaydı. Sonuçta direkt olarak değil ama yapılanlar dolaylı psikolojik şiddetti. Yıllardır Avrupa'da insan hakları konusunda çalışıyorum. İnsan hakları ihlalleri ile ilgili Türkiye'ye defalarca gidip geldim. Avukatımla konuştum. Bana dosyanın (İstanbul'daki gözaltı olayından söz ediyor) kapanıp kapanmadığını veya içinde ne gibi bir suçlamanın olduğunu bilmediğini söyledi. Bir başka skandal da tabii vitamin B ve KCK davası ilgilendirilmesi. Şu anda Türkiye'ye seyahat yasağımın olup olmadığını bilmiyorum. Böyle bir yasağın olup olmadığını Türkiye Büyükelçiliği'ne soracağım. Umarım Türkiye bunu yapmaz. Avrupa Birliği üyeleri ve tabii Almanya benim tutuklanmamı protesto eder" dedi.
KCK İÇİN ÇALIŞSAYDIM BUNU VİTAMİN B TABLETİ İLE YAPMAZDIM
KCK üyeliği iddialarına dair Uca, "Eğer ben KCK'ye üye olacak ve çalışacak olsaydım bunu yıllar önce yapardım. Bunu vitamin B tableti ile yapmazdım. Bunu olumsuz bir örnek olarak vermek istemem ama zaten Türkiye, Kopenhag kriterlerinin çok gerisinde insan hakları ihlallerinde yoğun olarak gündeme getiriliyor. Gerçekten çok hayal kırıklığına uğradım. Havaalanında bir kadın polis bana deklarasyonu dert etmememi, sonradan deklere edip bir para cezası ödeyip durumu düzelteceğimi söyledi. Fakat öyle olmadı. Önce gözaltına alındım. Sonra 24 saat izolasyona tabii tutuldum. Bu, avukatım gelene kadar sürdü. Daha sonra Kumkapı'daki yabancılar nezarethanesinde, Türkiye'den gönderilecek kaçak sığınmacılarla beraber tutuldum. Tabii çok üzücü. Ama burada bir şey öğrendim ki Türkiye'deki kaçaklara uygulanan prosedür Almanya ile Avrupa ile aynı değil. Bu üzücü bir örnek: Türkiye'deki gerçeğin Avrupa gibi olmadığını farklı olduğunu anladım" dedi.
BEN HAYATIM BOYUNCA İNSANİ YARDIM İÇİN ÇABALADIM
Uca, "Türk halkına Kürt halkına söylemek istediklerim vardı ama Türk medyası bana soru sormadı. Benimle röportaj yapmadı. Ben hayatım boyunca insani yardım için çabaladım, çalıştım. Bunu devam ettireceğim. Van depreminden sonra vakıf olarak oraya yardım ettik. Van'a vitamin B tabletleri beraberimde olarak seyahat ettim. O zaman bir problem olmamıştı. Filistin'de aktivist olarak bulundum. İlk kez insani yardıma teşekkür yerine izolasyon, sınır dışı edilme ile karşılaştım. Bir kez daha kamuoyuna söylemek isterim ki: Ben bugüne kadar insani yardım, kadın ve çocuk haklarının desteklenmesi konusunda çalıştım. Beni bundan ne sınır dışı etmeler ne izolasyon ne de gözaltına almak alıkoyamaz. Bundan sonra da bu şekilde demokrasi ve ortak mutluluk için çalışmaya devam edeceğim" diye konuştu.
KENDİ ADI İLE VAKFI VAR
Celle kentinde kurduğu Feleknas Uca Vakfı'na dair bilgi veren Uca, "Vakfımız toplumsal bir vakıf olarak kadın ve çocuk haklarını korumak ve desteklemek için 2009 yılının Ağustos ayında kuruldu. Vakfımız sınırlar ötesi çalışan bir vakıf. Çeşitli milletlerden her türlü kadına özellikle şiddete karşı koyabilmeleri için destek oluyoruz. Vakfımızın çeşitli projeleri de var. Örneğin dil kursları düzenliyoruz. Ayrıca ev içi şiddet, zorlama ile yapılan evlilikler ve töre cinayetleri ile ilgili konularda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bunun yanı sıra çalışma hayatı ile ilgili konularda da bilgilendirmeler yapıyoruz. Biz burada siyaset dışında işlerle ilgileniyoruz. Çeşitli milletlerden insanların sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken Almanya ile sınırlı kalmıyoruz. Siyasi partilerle bağlantımız yok" dedi.