Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Orhan Gazi-1 Rodos Açıklarında

Orhan Gazi-1 Rodos Açıklarında
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Libya'daki Türk Vatandaşlarını Yurda Getiren "Orhan Gazi-1 Feribotu", Rodos Açıklarında Seyrine Devam Ediyor.

Libya'daki Türk vatandaşlarını yurda getiren "Orhan Gazi-1 Feribotu", Rodos açıklarında seyrine devam ediyor.

Libya'da başta inşaat sektörü olmak üzere çeşitli iş sahalarında çalışan ve bu ülkede yaşanan olaylar nedeniyle yurda dönmek zorunda kalan Türk vatandaşları, yaşadıklarını AA'ya anlattı. Her biri geçimlerini sağlamak amacıyla bu ülkede bulunan Türk vatandaşları, Libya'daki direnişçilerin, Türklerin yanlarında olmasını ve yaşanan olaylar sırasında verdikleri desteklerin anlatılmasını istediğini dile getirdi.

Bingazi'deki Sembol adlı inşaat şirketinde işçi olarak çalışan İsmail Kocabaş, Libya'da yaşadıklarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, inşaat şirketindeki sorumluların kendilerini toplayarak, Libya halkı tarafından baskı yapılacağını, karşı çıkmamalarını söylediğini anlattı. Kocabaş, ertesi gün uçak olduğunun söylenmesi üzerine, eşyalarını topladıklarını, yaşanan olaylar sırasında 5 gün boyunca konsolosluk yetkililerinin yanlarında olduğunu ifade etti.

Libya'daki direnişçilerin yalnızca devlet binalarına zarar verdiğini anlatan Kocabaş, "Türk halkına zararları yoktu. Can güvenliğimizi sağladılar. Evlerinde misafir ettiler. Kaddafi'nin askerleri, konsolosluktan gelen kumanyalara el koydular" dedi.

Direnişçilerin havaalanını teslim aldıklarını, kendilerini de güvenli bir yere götürdüklerini dile getiren Kocabaş, "3-5 bin kişi kapasiteli çadırları vardı. Yemek, su, yatak, yorgan getirdiler. Bize zararları yoktu. Malımıza ve canımıza kastetmediler. Hayattaysam, onlara borçluyum. Hükümeti ele alırlarsa Libya'ya geri dönerim" diye konuştu.

Aynı firmada inşaat işçisi olan Esat Akkoç da can güvenliklerini Libya'daki direnişçilere borçlu olduklarını belirterek,"Kaddafi'nin elinde olsaydık belki burada olamazdık. Kızılay'ın gönderdiği erzakı da kendileri yedi. Gemi için hükümete de teşekkür ediyorum. 6 gün sefaletini çektik, yine de hükümete teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

-"ÖZGÜRLÜKLERİNİ ARIYORLAR"-

İnşaat işçisi Harun Azkara da "Libya'daki direnişçiler özgürlüklerini arıyor, özgürlükleri için bu savaşı başlattılar ve haklılar. Kaddafi'nin bazı özgürlükleri kısıtladığını gördük. Eğlence yeri yok, insan hakkı yok. Kaddafi'nin hiçbir askeri Türklere iyi davranmadı. İnsanları havaalanı içine kapattılar. Direnişçiler Türkiye'den yardım bekliyorlar. Kendi ülkelerinin de Türkiye gibi olmasını istiyorlar" diye konuştu.

Libya'daki direnişçilerin asker, polis, doktor gibi eğitimli kişiler olduğunu anlatan Azkara, "Hiçbiri hırsız, yağmacı değil" dedi.

Libya'ya çalışmaya giden Türklerin ekmeklerinin peşinde olduklarını, Libya'daki direnişçilerle bir sorunları olmadığını dile getiren Azkara,

"Türklerden memnunlar. Başkenti almaları, bu savaşı bitirir. Almaya da niyetleri var" şeklinde konuştu.

-"OLAYLAR İSYAN OLARAK DEĞİL, ÖLÜM YILDÖNÜMÜ ANMA ETKİNLİĞİ OLARAK BAŞLADI"-

Bingazi kentinde tatlıcılık sektöründe çalışan Yılmaz Duran da 14 aydır bu kentte yaşadığını, iş koşullarının düzelmesi üzerine çocuğunu ve eşini de Bingazi'ye getirdiğini anlattı. Libya halkının Türklere karşı çok iyi olduğunu belirten Duran, "Libya'da yaşayan insanlar dar gelirli insanlar. Bir asker, 200-300 dinar maaşla çalışıyor. Ek gelir olarak da bulaşıkçılık yapıp yine 200 dinar kazanıyor. Polis, memur taksicilik yapıyor ek gelir elde etmek için. Askerlerin yüzde 85'inin okuma yazması yok. Türkiye'ye karşı ayrı bir ilgileri var" dedi.

Olayların isyan olarak değil, ölüm yıldönümünü anma etkinliği olarak başladığını dile getiren Duran, şunları anlattı:

"İtalyan Konsolosluğu önünde İtalyan Bayrağını yakan Libyalı bir gencin, Libyalı bir asker tarafından öldürülmesinin yıldönümüdür 17 Şubat. Protestocular, daha önce sessizce kutluyorlardı. Mısır ve Tunus'taki olaylardan da güç alınca olaylar bu noktaya geldi. Bu yıl toplandıklarında 8 protestocu vuruldu. Sonra direnişe döndü. Paralı askerler bu 8 kişinin cenazesinde 184 kişiyi öldürdü. Direnişçilerin tespit edilen evleri basıldı. Bunun üzerine ben de ailemi alarak yurda dönmeye karar verdim. Direnişçiler 19 Şubatta havaalanını ele geçirdi. Askerlerin bir kısmı kaçtı, bir kısmı direnişçiler tarafından öldürüldü. Biz de ilk başta korkmuştuk. Bizimle konuştular. Yakınlık gösterdiler. 5 günlük ilacımızı, kumanyamızı, çocuk bezlerini, şampuanları bile temin etmişlerdi. Bize evlerini verdiler. Onlar yağmacı olarak algılanmasınlar."

Libya'da 25 bin Türkün yaşadığını, bu nüfusun Libya için büyük bir gelir anlamına geldiğini ifade eden Duran, "Türkler Libyalılara aynı zamanda iş imkanı da sağlıyorlar. Bizimle çalışmaları büyük avantaj. Ülkede çok fakir ve çok zengin var, onların karşı çıktığı şey bu. Yaşam tarzımız onların hoşuna gidiyor" dedi.

Duran, ülkedeki yaşam koşullarının iyileşmesi halinde tekrar dönmeyi ve çalışmayı düşündüğünü belirterek, "Libyalı direnişçiler bize iyi davrandı ve bunu yansıtmamızı istiyorlar. Bennine Havaalanı direnişçilerin elinde, bunun bilinmesini istiyorlar" diye konuştu.

Duran ayrıca, Türk mallarının Libya'da Türkiye'dekinden daha ucuz olduğunu, hayat koşullarının da Türkiye'den ucuz olması nedeniyle bu ülkede çalışmayı tercih ettiklerini kaydetti.

Öte yandan, Rodos açıklarında seyrine devam eden "Orhan Gazi-1" feribotundaki yolcular, deniz yolculuğu nedeniyle zaman zaman sağlık sorunu yaşıyor. - ORHAN GAZİ-1 FERİBOTU

Kaynak: AA / Dünya
title