Narcos-Mexico: Netflix Dizisini Daha İyi Anlayabilmeniz İçin 5 Tarihi Gerçek
Netflix'in büyük ilgi gören Narcos dizisinin yeni sezonu Narcos: Mexico, şu anda dünyanın en güçlüleri arasına giren Meksikalı uyuşturucu kartellerinin başlangıcını anlatıyor.
Joaquin "El Chapo" Guzman, şu anda Meksika'nın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olma suçlamasıyla yargılanıyor.
Ancak El Chapo bir zamanlar, ülkeyi dönüştüren karlı ve kanlı ticarette çok küçük bir oyuncuydu.
Dizi güçlü Meksikalı uyuşturucu kartellerinin kökenlerini, gerçek olayları dramatize ederek anlatılıyor, ancak bazı tarihi gerçekler bu anlatımda değiştiriliyor.
Ancak yine de Narcos : Mexico, uyuşturucu kaçakçılığı dünyasını ve ülkenin bugün yaşadığı güvenlik sorununu anlamamıza yardımcı olarak belli başlı dönüm noktalarına dikkat çekiyor. 1. Karteller nasıl başladı? 1980'li yıllar, Meksika'nın kartel şebekesinin başlangıcıydı.
Netflix dizisinde, ülkenin en büyük ikinci kenti Guadalajara'daki kartelin kökenlerini anlatıyor.
O zamanlar, uyuşturucu kaçakçılığını küçük yerel çeteler yürütüyordu, ancak Miguel Angel Felix Gallardo'nun organize ettiği ortaklıkla bütün bunlar değişti.
Gallardo'nun yarattığı Guadalajara Karteli aynı zamanda, ilk olarak güvenlik koordinatörü olarak çalışan El Chapo da dahil gelecekteki uyuşturucu ticareti liderlerini ortaya çıkarttı.
1980'lerde bir başka örgütlenme daha, Körfez Karteli ön plana çıktı ve bugün de hala Meksika'daki en güçlü kartellerden biri.
Ancak bu kartelin kökenleri, haydutların ABD'de içki yasağı yasağı yıllarında bu ülkeye alkol kaçırdığı 1930'lu yıllara kadar gidiyor. 2. Patronların patronu Miguel Gallardo, Meksika'nın uyuşturucu ticareti tarihinde çok önemli bir isim.
Narcos : Mexico'da da anlatıldığı gibi "Patronların patronu" büyük miktarlarda esrar yetiştirim ABD'ye kaçıran ilk organizasyonun kurucusuydu.
Ancak, dizide anlatıldığı gibi Amerika'ya kokain kaçıran ilk patron değildi. ABD'ye kokain ticareti 1960'lı yılların başında, Gallardo'nun akıl hocası ve Sinaloa Karteli'ndeki eski patronu Pedro Aviles tarafından başlatılmıştı.
"Dağ aslanı" lakaplı Aviles, 1978'de polisle girdiği bir çatışmada öldürüldü.
Ancak Gallardo, Guadalajara Karteli'nin kokain operasyonunu büyüttü ve ünlü Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar ile bağlantı bile kurdu.
ABD Uyuştucuyla Mücadele Dairesi DEA'ya göre 1980'lerin sonunda iki ismin birlikteliği, ABD'de tüketilen ve ülkeye Meksika üzerinden giren kokainin yüzde 60'ını kontrol ediyordu.
3. Caro Quintero'nun pahalıya mal olan hatası Narcos México'da bir diğer uyuşturucu baronu, Rafael Caro Quintero, Guadalajara Karteli'nin en gaddar üyelerinden biri olarak gösteriliyor.
Ancak Quintero'nun kişiliği, kartelin en büyük hatalarından birini yapmasına, DEA ajanı Enrique "Kiki" Camarena'nın 1985'te gizli görev yaparken kaçırılıp, işkenceyle öldürülmesine yol açtı.
Bu hata, Amerikan makamlarının büyük bir soruşturmaya girişerek Guadalajara Karteline büyük bir darbe vurmasına ve güç dengesinin de değişmesine yol açtı.
Camarena'nın öldürülmesinden birkaç hafta sonra tutuklanan Caro Quintoero 2013'te tartışmalı bir şekilde salıverildi. Karar kısa sürede geri alınsa da, uyuşturucu baronu o zamandan bu yana firari ve Interpol'ün en çok aranan 15 kişi listesinde. Amerikan makamları da başına 20 milyon dolarlık ödül koydu.
4. Rancho Bufalo
Gizli ajan Camarena Guadalajara Karteline büyük hasar veren bir operasyonun arkasındaki isimdi. Operasyon sonucu Meksika'nın Chihuahua bölgesindeki bir çiftlik olan Rancho Bufalo'daki 13 bin ton esrara el konuldu.
Meksikalı Gazeteci ve Yazar Anabel Hernandez "Caro Quintero endüstriyel düzeylerde esrar yetiştirmenin yolunu geliştirdi ve Ranco Bufalo'yu kuran isim olduğu iddia ediliyor." diyor.
Meksikalı yetkililere göre Rancho Bufalo polisin suç ortaklığıyla çalışıyordu ve bir noktada 10 bin kişiyi istihdam etmişti.
Enrique Camarena'nın verdiği bilgiyle harekete geçen Meksikalı askerler ve DEA ajanları çiftliğe baskın düzenledi ve bu kartelin 8 milyar dolar kaybetmesine yol açtı.
5. Yarım milyon kişi öldü mü? Narcos: Meksika'nın açılış bölümünde, uyuşturucu bağlantılı şiddet olaylarının son 30 yılda 500 bin kişinin ölümüne yol açtığı söyleniyor.
Meksika, 2007'de federal hükümetin kartellere karşı daha sert bir tutum almaya başlamasından bu yana çok yüksek düzeyde şiddet olaylarına sahne oldu.
Hükümetin verileri Ocak 1997 ve Ekim 2018 arasını kapsıyor.
Bu verilere göre Meksika'da 358.077 cinayet işlendi. Ancak bu verilere uyuşturucu ticaretiyle ilgisi olmayan cinayetler de dahil.