Haberler

Manhattan Postanesi Diye Bir Yer Yok

Manhattan Postanesi Diye Bir Yer Yok
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ergenekon Davası, Türkiye'nin Gündemine Bir Buçuk Yıl Önce Girdi. İstanbul'da Ele Geçirilen 27 El Bombasıyla.

Ergenekon Davası, Türkiye’nin gündemine bir buçuk yıl önce girdi. İstanbul’da ele geçirilen 27 el bombasıyla.

Ancak bu süre içinde bir türlü çözülemediği gibi ülkenin yaşadığı onca önemli olaya rağmen güncelliğini de yitirmedi. Partnerinden rol çalan bir tiyatro oyuncusu gibi, cumhurbaşkanlığı seçimini de, Anayasa referandumunu da, genel seçimi de, AKP Davası’nı da her seferinde işi bir dalga daha genişleterek gölgeledi. Sonunda Ümraniye’de bir gecekonduda başlayan hikaye, bu hafta içinde New York’ta bir gökdelene kadar ulaştı.

Yine dezenformasyon

Ancak savcıların yürüttüğü politika sonucu, dava başından bu yana maalesef ağır bir dezenformasyon bombardımanına uğruyor. Agarta’dan Savunma Bakanlığı’na "Pilotsuz Göktaşı Gözcüsü" satmaya çalışan meczuplara kadar dosyada yok yok. Davanın en karmaşık figürü, MİT ajanı olduğu iddia edilen Tuncay Güney’in New York’ta geçirdiği günlere dair çıkan haberler de, işte bu sürecin en son örneği. "Manhattan Postanesi" gibi hayali yerler, olmayan adresler, kente her gelen Türk’ün bildiği Marmara Manhattan Oteli’yle ilgili teoriler, asıl hikayenin yine dezenformasyon altında ezilmesine neden oluyor.

11 Eylül’den önce girdi

Son 5 gündür çıkan haberlerde Tuncay Güney’in New York’a tam olarak ne zaman geldiği söylenmiyor. 2001’de polisteki sorgusunun ardından eline pasaportu, vizesi ve biletleri verilerek Türk Hava Yolları’nın saat 11.00’de kalkan tarifeli bir uçağıyla gönderildiği yazılıyor. Güney, o yıl polis tarafından 2 Mart günü gözaltına alınmıştı. 8 Mart’ta tutuklandı, 1 gün sonra da serbest bırakıldı. Amerika’ya girişi büyük ihtimalle 11 Eylül saldırısından önce oldu.

Vizeyi CIA verdirmiş

Güney’e ABD’ye giriş için gerekli vizeyi, CIA ile bizzat temas kuran MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un aldırdığı söyleniyor. 10 yıllık olduğu söylenen vizenin ne tür bir vize olduğu belli değil. Ayrıca Manhattan’da 1 yıl kaldı, deniyor ama kendisine o vizeyi veren CIA ajanlarının 11 Eylül’den sonra bu durumu nasıl karşıladığıyla ilgili tek bir detay yok. New York, İkiz Kuleler’e yapılan saldırıdan sonra tarihin gördüğü en büyük soruşturmaya uğradı. Türk istihbaratının gönderdiği bir "ajan"ın kent terör havasına yenik düşmüşken Manhattan’da bu kadar rahat barınabilmesi akla yatkın değil.

Türklerin kaldığı otel

New York’ta Güney’i karşılayanlar olduğu ve The Marmara Manhattan Oteli’ne yerleştirdiği söyleniyor. Daha sonra Güney’in MİT ajanları tarafından kollandığı yazıyor. The Marmara Manhattan, hamilelik, tedavi, iş toplantısı gibi nedenlerle kente gelen Türklerin kaldığı en popüler otel. New York’ta o kadar otel varken MİT’in Güney’i saklamak için Türklerin gittiği bir yeri seçmesi inandırıcı değil.

Otel yönetimi hatırlamadı

Bir gazete, Güney’in otelde 1 hafta kaldığını yazdı. Sonra kendisi Kanal D’de 32. Gün’e çıktı ve "2 hafta oteldeydim" dedi. Otelin o dönemki yöneticilerinden biri, genelde 2 hafta ve üzerinde konaklayan müşterilerin otel yönetimi tarafından tanındığını söylüyor. Güney’i hatırlamadı.

Mehmet Özbay’ın değil

Haberlerde, The Marmara Manhattan’ın, Susurluk Skandalı’nda Abdullah Çatlı’ya pasaportunu veren Mehmet Özbay’a ait olduğu yazıldı. Amerika’da Şükran Günü tatili olduğundan otelin genel müdürü Adrew Hamilton bir açıklama yapmadı ama The Marmara’nın Kiska Grubu’na ait olduğu otelin internet sitesinde de gözüküyor. Oğuz Gürsel’in sahibi olduğu Kiska, 200 milyon dolar yıllık ciroya sahip 42 senelik bir inşaat firması. Eski çalışanlar, Mehmet Özbay diye birini bilmiyorlar.

’İstanbul Camii’ gibi birşey

Otelden sonra Güney’in Türk istihbaratının kullandığı bir daireye geçtiği söylendi. 32. Gün’deki açıklamalarında Güney, daireye aylık 900 dolar kira verdiğini anlatıyor. Bu dairenin nerede olduğu belli değil. Önce "Manhattan Postanesi"nin yanındaki gökdelen, dendi. "Manhattan Postanesi", "İstanbul Camii" demek gibi bir şey, öyle bir yer yok. Sonra bir gazete "Manhattan 34 Street, Penn Station 7 Avenue" diye bir adres verdi ev için ama New York’ta böyle bir adres de yok. Kendisi ise 39. Cadde’de bir dairede kaldığını söyledi, başka detay vermedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Dünya
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Erdoğan başkanlığında toplanıyor

Milyonların gözü bu toplantıda! Masada asgari ücret zammı var

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

17 yaşındaki genç yemek yerken başından vuruldu

17 yaşındaki genç yemek yerken başından vuruldu

title