Libya'da "iç savaş" çıkartacak karar! Seçimler öncesi ülke bütünlüğü için en güçlü alternatif olan Dibeybe'nin adaylığı iptal edildi
Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakan Abdülhamid Muhammed ed-Dibeybe'nin ülke çapında yapılacak seçimler öncesi adaylığının son dakika iptal edilmesi "iç savaş" tehlikesini gündeme getirdi. Uzmanlar ülke bütünlüğünün sağlanması adına en güçlü alternatif olarak görünen Dibeybe'nin seçime sokulmama kararını "Seçimi Hafter'e kazandırma girişimi" olarak yorumladı. Türkiye'nin dış politika vizyonu açısından da en doğru seçeneğin Dibeybe olduğu ifade ediliyordu.
Libya'da yapılması planlanan seçimlere günler kala, Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakan Abdülhamid Muhammed ed- Dibeybe'nin adaylığı reddedildi. Libya uzmanı araştırmacı Tuğrul Oğuzhan Yılmaz, "Asi General Hafter'in adaylığının kabul edilip Dibeybe'nin saf dışı bırakılması Libya'yı yeni bir iç savaşa sürükler" yorumunu yaptı.
ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN EN GÜÇLÜ ALTERNATİF DİBEYBE
Dibeybe, Libya'nın istikrarı ve var olan bölünmüşlüğün giderilip ülke bütünlüğünün sağlanması adına en güçlü alternatif olarak görülüyor. Krizin devam etmesi halinde seçimlerin ertelenmesi de güçlü ihtimal olarak görülüyor.
DİBEYBE KARARA İTİRAZ ETTİ
Sandıkların kurulmasından 26 gün önce yaşanan kriz seçimlerin iptal edilebileceği yorumlarına sebep olurken, Dibeybe'nin istinaf yolu ile karar itiraz ettiği duyuruldu. Anadolu Ajansı (AA) Libya muhabiri Mücahit Aydemir, iptal gerekçesine dair mahkeme üyelerinden birisi ile görüştüğünü, karara gerekçe olarak Dibeybe'nin üç ay önce görevi bırakmama ve yol haritasındaki aday olmama vaadine bağlı kalmama gibi gerekçeler sundukları söyledi. Libya Yüksek Seçim Kurulu olaya ilişkin resmi açıklama yapmadı.
HAFTER'İ RAKİPSİZ KILMA HAMLESİ
"Başbakan Dibeybe'nin yarış dışı bırakılması en fazla Hafter'e yarar" diyen Afrika araştırmacısı Tuğrul Oğuzhan Yılmaz, " Dibeybe'nin elenmesi durumunda Hafter'in rakibi, eski başbakan Fethi Başağa olacak. Başağa, görev sürecinde yaptıkları itibarı tartışmalı bir isim ve güçlü bir halk desteği yok. Dolayısı ile bu karar bir anlamda Hafter'i rakipsiz bırakma hamlesi olarak da görülebilir. Hafter'in kazanması ise zaten coğrafi, ekonomik sıkıntılar yanında birçok bölgenin yeniden ayaklanması anlamına geliyor. Çünkü bu şahıs binlerce insanın kanını döktü. Libya'yı böldü ve ekonomik iflasın müsebbibi durumunda. Bu halde iken nasıl Trablus'a, Misrata'ya, Tarhuna'ya, Beni Velid'e gidebilir" diye konuştu.
"ANKARA İÇİN DE EN İDEAL ADAY DİBEYBE"
Libya halkının aldığı her karara saygı duyulması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin dış politika vizyonu açısından da en doğru seçeneğin Dibeybe olduğunu kaydetti.
SICAK HATLARDA ÇATIŞMA BAŞLAR
Libya'da tarafsız ve ülkede yeniden istikrarı sağlayacak seçenekler başta Rusya, BAE, Mısır, Fransa ve batılı ülkeler olmak üzere birçok harici unsur tarafından sabote ediliyor. Libya'da sömürge unsuru olarak varlığını devam ettirmek isteyen güçler parçalı ve savaşan Libya tablosunun devamını istiyor. Aynı zamanda iç savaşın silah tedarikçisi durumundaki ülkeler seçimi sabote etme yanında Doğu bölgelerinden Sirte ve Cufra'da tahriklerini sürdürüyor. Ülkenin güneyinde, yerli kabileler ve Cancavitler arasında gerilimin devam ettiği Kat, Ubari, Murzuk ve Sepha bir diğer patlamaya hazır bölgeler. Güneydoğu aksında ise Sudan sınırındaki Kufra bölgesi Tebular ile Cancavitler arasında husumet ve çatışma potansiyeli açısından tehlike düzeyi en yüksek bölge niteliğini koruyor.
Libya'nın batısında Zaviye kenti başta olmak üzere Misrata, Zileykim, Tarhuna, Zaviye, Humus gibi şehirler, Hafter'in kesin aday olması durumunda sandık kurdurmama kararı aldı. Mahalli meclisler aracılığı ile yapılan açıklamalarda Hafter "300 bin Libyalının katledilmesinden sorumlu tutuldu ve savaş suçlusu ve hain olarak yargılanmalı" denildi.
ÜLKEYİ KAOSA SÜRÜKLER
Libya'da 2011 devrimi ile başlayan ve daha sonra iç savaşa evrilen süreç ülkenin ikiye bölünmesine yol açtı. Doğu'da Hafter güdümlü Tobruk hükümeti ilan edilirken Batı'da uluslararası meşruiyete sahip Trablus yönetimi hüküm sürüyor. Ülkede yaşanan bölünme ve devam eden sıkıntıların kaynağı olarak asi general Hafter gösteriliyor. Hafter, 2014 yılında meşru idareye darbe girişiminde bulundu ve başarısız olmasının ardından Fransa, BAE, Mısır ve Rusya'nın desteği ile yeni bir silahlı kalkışmanın baş aktörü oldu. Türkiye gazetesinin haberine göre ABD vatandaşı olan Hafter, Çad-Libya savaşı döneminde ülkesine ihanetten yargılandı ve mahkum edildi.