TÜM KATEGORİLER
Yeni yöntemle ilk kez görüntülendi! Korona, akciğerlerde 3 aydan daha uzun sürebilen hasara neden oluyor
İngiltere'de yer alan Oxford Üniversitesi'nden bilim insanları, koronavirüsün akciğerlerde neden olduğu hasarı ilk kez yeni bir MRI yöntemiyle görüntüledi. Ksenon gazının kullanıldığı taramalarda, hastaların yüzde 10'unda 3 aydan uzun süredir görülen akciğer anormallikleri tespit edildi.
Oxford Ünversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışmada, yaşları 19 ile 69 arasında değişen 10 koronavirüs hastasında, geleneksel taramalarla tespit edilemeyen akciğer hasarını belirlemek için yeni bir tarama tekniği kullandı. Bu kapsamda, MRI taramaları esnasında ksenon gazından yararlanıldı.
Sonuçlarda Kovid-19'un, hastalar enfekte olduktan sonra akciğerlerde üç aydan daha fazla süren hasara neden olabileceği tespit edildi.
İHTİYAÇ DUYDUKLARI TEDAVİYİ ALAMADILAR
Çalışmaya liderlik eden Profesör Fergus Gleeson, söz konusu 10 hastanın 8'inde, koronavirüse yakalandıktan sonra üç ay boyunca sürekli nefes darlığı ve yorgunluk olduğunu belirtti. Ancak, Gleeson hastaların akciğerlerinde geleneksel taramalarla hasar görüntülenemediği için hiçbirinin yoğun bakıma yatırılmadığını ya da ihtiyaç duydukları oksijen tedavisini alamadıklarını ifade etti.
YAŞ GRUBU FARKLILIK GÖSTERİYOR
Gleeson, şu anki amaçlarının Kovid-19'un neden olduğu akciğer hasarının kalıcı olup olmadığını anlamaya yönelik olduğunu söyledi.
Öte yandan, koronavirüs nedeniyle ağır hastalık ve ölüm riskinin 60'lı yaşların üzerinde belirgin şekilde arttığı biliniyor. Ancak, Profesör Gleeson'a göre, yapılan çalışma akciğer hasarının daha geniş bir yaş grubunda ve hatta hastaneye yatması gerekmeyen hastalarda da meydana geldiğini gösteriyor.
"KOVİD-19 HASTALARININ YÜZDE 10'U ETKİLENİYOR"
Çalışmada yer alan Oxford Üniversitesi'nde pratisyen hekim olan Doktor Shelley Hayles, Kovid-19'a sahip olanların yüzde 10'unda, uzun süreli semptomlara yol açan bir tür akciğer hasarı olabileceğine inandığını söyledi.
Hayles, "Şu anda dünya genelinde enfekte olmuş 1 milyon 250 bini aşkın insan bulunuyor ve bunun yüzde 10'u çok fazla kişi demek. Tıbbi personel hastalara neyin doğru olduğunu ve nasıl yardımcı olduklarını bilmediklerini söylediğinde, bu durum sağlık sistemi üzerinde büyük bir belirsizlik yaratıyor. Çoğu hasta, haberler harika olmasa bile teşhisi istiyorlar" ifadelerini kullandı.
