Kılıçdaroğlu ve Akşener'den görüşme sonrası açıklama: 'Küçük ortak, büyük ortağı esir aldı'
Siyasi kulislerde "Millet İttifakı ortaklarının dayanışma ve beraberlik görüntüsü verme" mesajı olarak yorumlanan görüşmede iki lider ağırlıklı olarak ekonomi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın reform çıkışlarına ilişkin karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Eylül ayında yeniden genel başkan seçilen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e "hayırlı olsun" ziyaretinde bulundu.
Siyasi kulislerde "Millet İttifakı ortaklarının dayanışma ve beraberlik görüntüsü verme" mesajı olarak yorumlanan görüşmede ağırlıklı olarak ekonomi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın reform çıkışlarına ilişkin karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
Görüşme sonrası açıklama yapan iki lider Türkiye'nin yönetilemediğini ve erken seçime gidilmesini belirtirken, iktidarın bunu göze alamayacağını savundu.
Akşener, "Şu anda seçimler konusunda Sayın Bahçeli hadi seçime gidiyoruz dediği zaman bunu da Sayın Erdoğan'ın göze alması mümkün görülmüyor" derken, Kılıçdaroğlu da "küçük ortağın büyük ortağı esir aldığını" söyledi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu beraberindeki heyetle Akşener'i İYİ Parti Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Yaklaşık 35 dakika süren görüşmede, son siyasi gelişmeler de değerlendirildi.
Edinilen bilgiye göre Akşener, yurt gezilerinde yurttaşların kendilerine ilettiği sorunları ve iş taleplerini anlattı. Akşener kendisine en çok uzaktan eğitim için gerekli olan bilgisayar talebi geldiğini anlattı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da parti içinde KOBİ ve esnaflarla ilgili yaptıkları ziyaretlerden örnekler vererek, ekonomideki kötü gidişata dikkat çekti.
Edinilen bilgiye göre görüşmede, Erdoğan'ın reform çıkışı ise "iktidar cephesindeki erimenin hızını kesmeye dönük hamleler" olarak yorumlandı.
İYİ Parti ve CHP'li kaynaklar, görüşmenin bir nezaket ziyareti olduğunu, Millet İttifakı ortakları olarak bir anlamda kamuoyuna "birlik, beraberlik ve dayanışma" mesajı verildiğine işaret etti.
'Belli aralıklarla bir araya geleceğiz'
Ziyaretin ardından iki lider açıklama yaptı. İlk sözü alan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Türkiye'nin şu anda içinde olduğu ekonomi, adalet ve dış politikaya ilişkin sorunlarını konuştuklarını belirtti. Akşener, "nezaket ziyareti nedeniyle Kılıçdaroğlu'na teşekkür ederken, "Öğretmen kökenli bir siyasetçi olduğum için aynı zamanda öğretmenler günü vesilesi ile bu ziyaret yapılmış oldu" dedi.
Kılıçdaroğlu da kongreden sonra İYİ Parti'yi ziyaret ettiklerini ve ülke gündemindeki gelişmeleri karşılıklı görüştüklerini ve düşüncelerini aktardıklarını ifade etti. İYİ Parti'nin parlamentoda etkin bir parti olduğunu ve Türkiye'nin sorunlarını dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki süreç içerisinde belli aralıklarla yine bir araya gelip ülkenin var olan sorunları konusunda çözüm düşüncelerimizi birbirimize aktaracağız" dedi.
'İlk defa siyasetçi tehdit sahibinin yanında durdu'
Daha sonra Akşener ve Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Arınç'ın açıklamalarının ardından Türkiye'nin makas değiştirdiğini söylemiştiniz, Bahçeli ve Perinçek'in yanıtını merak ettiğinizi söylemiştiniz. Perinçek, Türkiye'de bir darbe olursa ancak o zaman Demirtaş'ın tahliye edileceğini söyledi. Yorumunuz ne olacak?" sorusu yöneltilen Akşener, şu görüşleri dile getirdi:
"Ben Cumhur İttifakı'nın birleşenlerinin birbirlerine dolaylı yönden laf çarptırmasına dikkat çekmiştim. Esas konu şuydu, Abdulhamit Gül adalet reformundan bahsetti, Sayın Erdoğan bu reform talebine ekonomiyi de işin içine katarak destek verdi. Hemen akabinde ana muhalefet partisi lideri Sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi, o zaman da söyledim bu tehdit milli iradeye yapılmış bir tehditti.
"Hepimiz kınadık ama ilginç olanı ekonomide, adalet sisteminde reform yapılacağı iddia edildi, hemen Sayın Kılıçdaroğlu'na hapisten şartlı tahliye olmuş bir kişi tarafından tehdit yapıldı ve Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı tarafından bu tehdit sahibi sahiplendi. İlk defa bir siyasetçi tehdit sahibinin yanında durdu.
"Ben oradan yola çıkarak dedim ki, evet tehdit Sayın Kılıçdaroğlu'na en şiddetli bir şekilde kınadığımız milli iradeye karşı bir tavır, saldırı, davranış. Ama buna yönelik AK Parti Genel başkanı ve AK Parti yöneticileri ne yapacaklar? Çünkü aynı zamanda reformu dile getiren Sayın Erdoğan'a da yapamazsın diyen bir tavır dedim.
"Sonra Sayın Arınç konuşma yaptı, üzerine Sayın Çiçek telefonla katıldı. O zaman da sordunuz yani bir makas değişikliğine gidiyorsa, bu iki konuşmacıda o adımı görüyorum ben. Sayın Bahçeli ve Sayın Perinçek ne diyecekler? Onlar iktidar ortağı. Sonra bu kişiler konuştu Sayın Arınç YİK'ten istifa etmek durumunda kaldı."
'Küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda'
AKP yönetiminin Mehmet İhsan Aslan'ın disipline sevk etmesi ve Arınç'ın YİK'ten istifasına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Uzun süredir Türkiye yönetilmiyor zaten, Türkiye savruluyor. Yönetim olabilmesi için devlette liyakat olması lazım, sorunların sağlıklı tespit edilmesi lazım" dedi.
AKP içinde çözüm üretmek isteyenler, iyi niyetle bir şey söylemek isteyenler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Ama küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda. Ne Bülent Arınç ne de bir başkası düşüncelerini özgürce ifade edemiyor. Çünkü ifade ettiği zaman küçük ortağı tarafından tehdit ediliyor. AK Parti gibi bir partinin, Türkiye'yi tek başına 18 yıldır yöneten bir partinin küçük bir partinin tutsağı haline gelmesi Türkiye'nin yönetilemediğini gösteriyor" dedi.
'Bahçeli ve arkadaşlarını pışpışlama dönemi'
Akşener de Kılıçdaroğlu'na katıldığını belirterek, Erdoğan'ın Arınç'ın açıklamalarından sonra 3 gün beklediğine dikkat çekti:
"Üç gün sonra gelen tepkilere ve küçük ortakların tavrına baktı, kendi seçmenini dönüştürdüğü için Erdoğan sonuçta göze alamadı ve Sayın Arınç'ı tahkir eden bir konuşma yapmak durumunda kaldı. Bütün bu sorduğunuz kişilerle ilgili atılan adımların arkasında o uçurulan balona verilen tepkiler, sonuçlar olarak görüyorum. Sayın Erdoğan bu partili cumhurbaşkanlığı sistemini çok istedi, geldi gördü ama kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı şu anda seçimler konusunda Sayın Bahçeli hadi seçime gidiyoruz dediği zaman bunu da Sayın Erdoğan'ın göze alması mümkün görülmüyor. Şimdi Sayın Erdoğan'ın çevresindeki seçim isteme durumunda olan Sayın Bahçeli ve onun arkadaşlarını pışpışlama dönemi."
'Bahçeli seçim isterse yandı gülüm keten helva'
"Erken seçim beklentisi mi var?" sorusunu yanıtlayan Akşener, "Biz seçim istiyoruz. Muhalefet olarak biz seçim istiyoruz Türkiye bu halde götüremez, liyakat yok, şeffaflık yok, tek kişinin iki dudağı arasında bir Türkiye" dedi.
Türkiye'de hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğüne, ekonomiye güven olmadığını belirten Akşener, "Elbette biz seçim istiyoruz vatandaşın rahat etmesi için. Bizim Meclis'teki sayımız bunu getirmeye yetmiyor. O nedenle Sayın Bahçeli seçim isterse arkadaşlar açısından yandı gülüm keten helva diye bir durum var" dedi.
Kılıçdaroğlu: Halk temel adres
Kılıçdaroğlu da ekonomi, hukuk dahil hemen her alanda zafiyet yaşandığını ve bu durumun Türkiye'nin yönetilemediğini ortaya koyduğunu belirterek, "Türkiye'yi yönetmek için halk kimi istiyorsa halkın hakemliğine başvurmaktır, demokrasilerde kural budur. Halkın hakemliğine başvurmak kadar değerli bir şey yoktur. Gidersiniz vatandaş istiyorsa zaten tekrar getirir iktidara. Halktan korkmamak lazım. Bütün sorunların çözümünde halk temel adrestir" dedi.
Kılıçdaroğlu'ndan öğretmenlere 3600 ek gösterge çağrısı
Kılıçdaroğlu "3600 ek gösterge ve Anayasa taslağı hazırlığı konusundaki durumla ilgili neler söyleyeceksiniz?" sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Öğretmenler bize ahlakı öğretir, konuşmayı, saygıyı öğretir öğretmenle. Türkiye'de en büyük camiayı oluşturur, hepsinin ortak bir talebi var 3600 ek gösterge. 3600 ek gösterge verilmelidir dedim. 2018'de AK Parti 3600 ek göstergeyi seçim beyannamesine koydu Erdoğan bir açıklama yaptı: 'Değerli kardeşlerim önemli bir konuya geliyorum burayı hassas dinleyin. Polis, öğretmen, hemşire, din görevlilerimize müjde vermek istiyorum. Diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600'e çıkaracağız, buradaki adaletsizliği gidereceğiz.'
"Ne zaman söylüyor? 2018. Bugün 2020. Bütün öğretmenlerin talebi 3600. Ben çıkıp öğretmenler gününde 3600 ek gösterge verilmelidir neden sözünüzü tutmadınız diye soruyorum. Bir öğretmen "Bütün öğretmenlerin istediği ek göstergeyi ben istemiyorum, ben gidip AK Parti'ye oy vereceğim" diyorsa o öğretmen o camianın insanı değildir.
"Yine ben defalarca emeklilere iki maaş ikramiye Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda verilsin dedim. Önce para yok dediler, sonra verdiler. Ama emekliye iki maaş verilsin dediğimde bir grup emekli PTT'ye gitti dediler ki, 'Bizim iki emekli maaşına ihtiyacımız yok, Kılıçdaroğlu seni protesto ediyoruz'.
"Öğretmen neyi öğretiyor? Ahlakı öğretiyor, dürüst olmayı öğretiyor, siyasetçinin de dürüst olmasını öğretiyor. 2018'de çıkıp ben öğretmene, polise 3600 ek gösterge vereceğim dediği halde iki yıl geçiyor ve dediğini yapmıyorsa, hiçbir öğretmen hiçbir yalancıya sahip çıkamaz. Yalancıya sahip çıkan öğretmene de öğretmen denmez. Ben öğretmenin hakkını savunuyorum, polisin hakkını savunuyorum, din görevlisinin öğretmene yalan söyleyenin hakkını savunmuyorum. O camiada benim kardeşlerim var, öğretmeni baş tacı yapmayan hiçbir siyasal iktidarın başarılı olma şansı sıfırdır.
Kılıçdaroğlu: Anayasa taslağı çalışması yapılmadı, nerden çıkarıyorsunuz?
CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisi'nin "ortak anayasa çalışması" yaptığı iddialarıyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Anayasa taslağı çalışması yapılmadı, nerden çıkarıyorsunuz varsa bir taslak çalışma getirin görelim" dedi.
CHP ve diğer muhalefet partilerinin HDP ile ortak çalışma yürüttüğüne ilişkin algı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, geçmişte TBMM'de, MHP ve HDP dahil tüm siyasi partilerin içinde yer aldığı Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını anımsattı.
Akşener: Bir daha ben ve arkadaşlarım bu soruya cevap vermeyecek
Akşener de, partiden ihraç edilen Ümit Özdağ'ın dile getirdiği "ortak anayasa" iddiasını, AKP dahil tüm siyasi parti sözcülerinin yalanladığını, ancak hala bu konuda millet ittifakı ortalarına aynı soruların yöneltildiğine işaret etti.
İddia sahiplerinin 1,5 ayda anayasa taslağı hazırlandığından söz ettiğini belirten Akşener, "Bu ülkede sıfırdan Anayasa yapılabiliyorsa o yapan eli öperim ben" diye konuştu.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"At izi it izi birbirine karıştı diye bir durum var. Ben bunu anlıyorum her şeyin farkındayım, Gülhane parkındayım. Damat gitti tartışılmıyor, Sayın Arınç bir sürü söz söyledi, gönderildi, tartışılmıyor. İhsan Arslan partiden atılıyor, Galip Ensarioğlu emniyete ifadeye çağrılmış bunlar olurken olmayan bir konuyu sündüre sündüre konuşulmasını anlıyorum.
"Ama ayıp olan şu, bu tür yalan tartışmalarla garip gurebanın, esnafın, işsiz gencin, tencere kaynatamayan kadınların, annelerin, siftahsız dükkan kapatan esnafın, pazarlarda yere dökülen sebzeyi toplayan yaşlı kadınların karşısında uzun uzun bu konuya cevap vermek bizim ayıbımız.
"An itibarıyla ile bu konuyu kapatıyorum. Bir daha bana ve partimden herhangi bir arkadaşımıza bu yönde sorulan hiçbir soruya ben de arkadaşlarımız da cevap vermeyecek."