Kıbrıs Türk tarafı neden Macaristan'daki Türk Devletleri Zirvesi'ne katılmadı?

AB üyesi Macaristan, gözlemci üye statüsünde bulunduğu Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) gayri resmi zirvesine ev sahipliği yaptı.
AB üyesi Macaristan, gözlemci üye statüsünde bulunduğu Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) gayri resmi zirvesine 21 Mayıs'ta ev sahipliği yaptı.
Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve ev sahibi Macaristan'ın katıldığı zirveye TDT'nin gözlemci üyesi statüsünde bulunan Kıbrıs Türk yönetimini katılmaması dikkat çekti.
Resmi açıklama yapılmamasına karşın, Macaristan'ın AB'nin ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan'ın tepkilerine maruz kalmamak için Kıbrıs Türk lider Ersin Tatar'ı davet etmekten kaçındığı değerlendiriliyor.
TDT gayri resmi zirvesi ilk defa kuruluşa gözlemci üye olan bir ülke topraklarında gerçekleşmesi açısından önemli oldu.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Türkiye ve Türk dünyası ile olan yakın ilişkileri sayesinde Macaristan'ın 2018 senesinde TDT'ye gözlemci üye olmasını sağladı.
Coğrafi olarak TDT ülkelerinden çok uzakta olmasına karşın, kökenleri nedeniyle bu organizasyona katılan Macaristan, özellikle son yıllarda örgütün resmi ve gayri resmi tüm toplantılarında aktif olarak bulunmaya özen gösterdi.
Macaristan'ın gayri resmi TDT zirvesine ev sahipliği, bu süreçteki en önemli faaliyeti olarak kayıtlara geçti.
Budapeşte'de düzenlenen ve tam üyeler ve gözlemci üyelerin katılımına açık zirvenin önde gelen soru işaretleri arasında TDT'ye 2022'de gözlemci üye olarak katılan "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nin davet edilip edilmeyeceği oldu.
Sorunun yanıtı 21 Mayıs'ta ortaya çıktı. Daha önce resmi ve gayri resmi toplantılarına katılan Kıbrıs Türk toplumu lideri Ersin Tatar, Macaristan'daki toplantıda yer almadı.
Tatar, 2024 Temmuz ayında Azerbaycan tarafından Şuşa'da düzenlenen gayri resmi zirve ve 2024 Kasım ayında Kırgızistan tarafından düzenlenen zirvelere gözlemci üye olarak katılmıştı.
Macaristan neden davet etmedi?
Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'dan oluşan TDT'ye Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk devleti ve Türkmenistan gözlemci üye olarak katıldılar.
Kuzey Kıbrıs yönetiminin "KKTC" adıyla organizasyona gözlemci üye olması, dünyada sadece Türkiye tarafından tanınan devletin uluslararası görünürlüğü açısında çok önemli bir adım olarak görüldü. KKTC lider Ersin Tatar, geçen sene Azerbaycan ve Kırgızistan'daki zirvelere katıldı ve aile fotoğrafında yer aldı.
Tatar'ın Macaristan zirvesinde yer almamasının en önemli nedeni ise ev sahibi ülkenin AB'nin tam üyesi olması.
AB ile hemen hemen tüm iç ve dış politik konularda ters düşen Macaristan'ın bu zirveye Kıbrıs Türk tarafını davet ederek aynı organizasyonda yer aldığı Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan'ın tepkisini çekmek istemediği; ayrıca AB Komisyonu'yla zaten fırtınalı ilişkisine yeni bir gerilim unsuru katmak istemediği değerlendiriliyor.
Macaristan, 2 Mayıs'ta Kuzey Kıbrıs'ta TDT tarafından düzenlenen "Aksakallılar Konseyi" toplantısına da katılmamıştı.
Orban yönetiminin, değerler ve temel politik hedefler açısından sürekli gerilim içinde olduğu AB ile Kıbrıs meselesi nedeniyle yeni ve daha büyük bir tartışmaya girmek istemediği için Kıbrıs Türkeri'ne davet iletmediği kaydediliyor.
Türkiye nasıl tepki verdi?
TDT'yi Kıbrıs Türk yönetiminin dünyada daha fazla tanınması için uygun bir platform olarak gören Türkiye, Ersin Tatar'ın katılmadığı zirvede "KKTC"nin gündemde kalması için özel önem sarfetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin TDT'ye gözlemci üye olmasının önemini gündeme getirdi ve şunları kaydetti:
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk Akademisi'ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum."
Ersin Tatar da Erdoğan'ın açıklamalarından duyduğu memnuniyeti yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu.
Tatar, Erdoğan'ın ifade ettiği gibi Kıbrıs Türklerinin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olduğunu belirtirken Türk dünyasından daha çok destek beklediklerini kaydetti.
Üç Türk Dünyası ülkesi Kıbrıs Cumhuriyeti'yle diplomatik ilişki kurdu
Macaristan zirvesine Kuzey Kıbrıs Türk yönetiminin davet edilmemesi, TDT'nin önde gelen ülkeleri olan Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın Kıbrıs Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurmalarının hemen ardından yaşanması açısından da dikkat çekti.
AB ile Türk devletleri, Nisan ayı başında Semerkant'ta önemli bir zirve düzenlemişler ve Brüksel bu ülkelere toplam 12 milyar Euroluk bir yatırım paketi sunmuştu. Bu paketin ön koşullarından biri üç Türk dünyası devletinin Kıbrıs Cumhuriyeti ile diplomatik temas kurmasıydı.
Bu kapsamda Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne büyükelçi atama kararı almışlardı.
Türkiye'nin gelişmelerden basında çıkan haberler sonucunda haberdar olduğu da iddia edilen unsurlar arasındaydı. Türkiye'de muhalefet partileri, TDT'nin önde gelen üyelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımasının Ankara'nın Kıbrıs politikasını iflası olarak değerlendirmişlerdi.
Hükümet ise konunun Türk devletleri ile kapalı kapılar ardında görüşüldüğünü belirtirken AB'yi sorunu kurumun bölgesel çıkarları için suistimal etmeye çalışmakla itham etmişti.
Bildirge metninde Kıbrıs vurgusu
Budapeşte zirvesi sonunda yayımlanan bildirgede, Kıbrıs konusuna kısa da olsa yer verilmesi dikkat çekti.
Bildirgede Türk dünyasının "ayrılmaz parçası" olan KKTC'nin diğer gözlemci ülkelerle birlikte TDT'ye katkılarından olumlu bir şekilde bahsedilirken, Kıbrıs sorununun adanın var olan gerçeklerine uygun şekilde çözümlenmesine ve adanın eşit sahipleri olarak Kıbrıs Türklerinin hak ettiği hakların verilmesini gözeten çözüm yollarının kullanılmasına dönük beklentilerin dile getirilmesi dikkat çekti.
TDT'nin bu sene düzenleyeceği ikinci zirvenin Azerbaycan'da gerçekleşmesi bekleniyor. AB'nin etkisinin az olduğu Azerbaycan'ın Kuzey Kıbrıs Türk liderini zirveye davet etmesinin olasılıklar arasında olduğu Ankara'da yapılan değerlendirmeler arasında.
