Kanada parlamentosundaki Nazi tartışması Ukrayna'nın 2. Dünya Savaşı geçmişine ışık tutuyor
Kanada parlamentosu, Nazi Almanyası saflarında savaşan eski bir Ukraynalı askeri övdüğünde, Ukrayna tarihinin tartışmalı bir kısmına yeniden dikkat çekildi.
Kanada parlamentosu, Nazi Almanyası saflarında savaşan eski bir Ukraynalı askeri övdüğünde, Ukrayna tarihinin tartışmalı bir kısmına yeniden dikkat çekildi.
Parlamentoda alkışlanan Ukraynalı Yaroslav Hunka, 1943'te kurulan SS'nin 14. Waffen Grenadier Tümeni (Galiçya Tümeni olarak da bilinir) adlı Nazi birliğinde görev yaptı.
Parlamentoya davet edilmesi hem Yahudiler hem de diğer parlamenterler tarafından eleştirildi.
Kendisini davet eden milletvekili Anthony Rota, yaptığı hatadan derin üzüntü duyduğunu söyleyerek Meclis Başkanlığı'ndan istifa etti.
Ancak Ukrayna'nın 2. Dünya Savaşı'ndaki rolü, Avrupa dışındaki en büyük Ukrayna diasporasına ev sahipliği yapan Kanada'da ilk kez tartışmaya yol açmıyor.
Ülke genelinde Galiçya Tümeni'nde görev yapan Ukraynalı 2. Dünya Savaşı gazilerine adanmış çeşitli anıtlar bulunmakta.
Yahudi gruplar, Galiçya Tümeni'ndeki askerlerin Adolf Hitler'e bağlılık yemini ettiklerini ve Nazi Almanyası'nın suçlarına ortak olduklarını ya da kendilerinin suç işlediklerini ileri sürerek bu anıtları uzun süredir eleştiriyorlar.
Ancak bazı Ukraynalılara göre bu gaziler, bağımsız bir Ukrayna arayışında yalnızca Sovyetlere direnmek için Nazilerin yanında savaşan özgürlük savaşçılarıydı.
Tartışmalı bir tarih
Galiçya Tümeni, Yahudi sivillerin katledilmesi de dahil olmak üzere çok sayıda zulme karıştığı tespit edilen bir Nazi askeri birimi olan Waffen-SS'nin bir parçasıydı.
Savaş sırasında Ukrayna'da bir milyondan fazla Yahudi öldürüldü. Çoğu, Alman Naziler ve işbirlikçileri tarafından evlerinin yakınında vurularak öldürüldü.
Galiçya Tümeni, savaş suçları işlemekle itham edildi ancak üyeleri hiçbir zaman mahkemede suçlu bulunmadı.
Yahudi gruplar, Waffen-SS'de savaşan Ukraynalı gazilere ait Kanada'daki anıtları, bunların "Holokost suçlarına aktif olarak katılanları yüceltme ve kutlama" olduğunu söyleyerek kınıyor.
Böyle bir anıt, Ontario eyaletinin Oakville kentindeki özel bir Ukrayna mezarlığında duruyor ve üzerinde Galiçya Tümeni'nin amblemi bulunuyor. Bir diğeri Ukraynalı 2. Dünya Savaşı gazileri tarafından Alberta eyaletinin Edmonton şehrinde dikildi.
Yine Edmonton'da bulunan üçüncüsü, birimleri Yahudileri ve Polonyalıları katletmekle suçlanan Ukraynalı milliyetçi lider ve Nazi işbirlikçisi Roman Shukhevych'in bir büstü.
Geçmişi 1970'li ve 80'li yıllara dayanan anıtların tümü son yıllarda tahrip edildi ve üzerlerine kırmızıyla "Nazi" kelimesi yazıldı.
Anıtların ne anlama geldiği konusunda neden anlaşmazlık var?
Alberta Üniversitesi'nden Doğu Avrupa tarihi profesörü David Marples, bunun Ukrayna'nın savaş tarihine ve Kanada’daki büyük Ukrayna diasporasının yapısına kadar uzandığını söylüyor.
2. Dünya Savaşı sırasında milyonlarca Ukraynalı Sovyet Kızıl Ordusu’nda görev yaptı, ancak binlerce Ukraynalı da Galiçya Tümeni altında Almanya tarafında savaştı.
Profesör Marples, Almanya tarafında savaşanların, bunun sonucunda Sovyet yönetiminden bağımsız bir devlete kavuşacaklarına inandıklarını söyledi.
O zamanlar Ukraynalılar, ‘Holodomor’ olarak da bilinen ve tahminen 5 milyon Ukraynalının ölümüne yol açan 1932-33 Büyük Kıtlık’taki rolleri nedeniyle Sovyetlere tepkiliydi.
Profesör Marples, aşırı sağ ideolojilerin 1930'larda İngiltere de dahil olmak üzere çoğu Avrupa ülkesinde ilgi görmeye başladığını ve Ukrayna'nın da bir istisna olmadığını söyledi.
Almanya'nın yenilgisinin ardından, Galiçya Tümeni askerlerinin bir kısmının Müttefik Devletlere teslim olduktan sonra Kanada'ya girişlerine izin verildi; bu, o zamanlar Yahudi grupların karşı çıktığı bir adımdı.
Ukrayna kökenli bazı Kanadalılar bu askerleri ve daha geniş anlamda Galiçya Tümeni'ni ülkenin bağımsızlığı için savaşan "ulusal kahramanlar" olarak görüyor.
Ayrıca Nazi Almanyası ile işbirliklerinin kısa ömürlü olduğunu ve sonunda özgür bir Ukrayna için hem Sovyetlerle hem de Almanlarla savaştıklarını iddia ediyorlar.
Ancak Yahudi cemaati buna farklı bakıyor.
B'nai Brith Kanada lideri Michael Mostyn BBC'ye "Sonuç olarak bu birim, yani 14. SS birimi Nazilerdi" dedi.
Kanada 1985 yılında, Kanada'nın Nazi savaş suçluları için bir sığınak haline geldiği yönündeki iddiaları araştırmakla görevlendirilen bir komisyon aracılığıyla bu tarihin bu dönemiyle hesaplaşmıştı.
Komisyonun ertesi yıl yayınladığı bir raporda, Nazi Almanyası ile savaşan Ukraynalıları belirli savaş suçlarıyla ilişkilendiren hiçbir kanıt olmadığı sonucuna varıldı.
Raporda, "Galiçya Tümeni'ne yalnızca üye olmanın kovuşturmayı haklı çıkarmak için yeterli olmadığı" da belirtildi.
Raporun bulgularına o zamandan beri bazı Yahudi gruplar ve tarihçiler karşı çıkıyor.
Profesör Marples, raporun hazırlandığı tarihte Ukrayna ve Rusya'daki bazı 2. Dünya Savaşı arşivlerinin erişilebilir olmadığını ve daha sonra kamuyla paylaşıldığını ve bunun da konuyla ilgili yeni araştırmaları beraberinde getirdiğini söyledi.
Profesör Marples, bu ek araştırma sayesinde Galiçya Tümeni'nde görev yapanlardan bazılarının savaş suçlarına karıştığının ortaya çıktığını ancak hiçbirinin hüküm giymediğini belirtti.
Rus dezenformasyonu Ukrayna tarihini hedef alıyor
Bu tarihi tartışma 21. yüzyıla girerken, ülkenin işgalini meşrulaştırmak için Ukrayna hükümetini gerçek dışı bir şekilde Nazi olarak niteleyen modern Rus propagandası nedeniyle daha da karmaşık hale geldi.
Profesör Marples, aşırı sağcıların Ukrayna'da hâlâ mevcut olmasına rağmen, sayılarının Rus propagandasının insanları inandırmaya çalıştığından çok daha az olduğunu söyledi.
Ve Ukraynalı seçilmişlerin ülkedeki herhangi bir aşırı sağ grup ile ilişkileri yok.
Profesör Marples, "Rusya anlatıyı büyük ölçüde basitleştirdi" dedi.
Kanada'daki Ukraynalı gruplar, anıtlar konusundaki tartışmanın ve Hunka'nın parlamentoya gitmesinin bu propagandanın sonucu olduğunu söylüyor.
2017 yılında, henüz işgal başlamamışken ancak yine de Rusya-Ukrayna gerilimi yüksekken, Kanada'daki Rusya büyükelçiliği, Kanada'daki Ukrayna anıtlarının varlığını eleştirmiş ve onları "Nazi işbirlikçilerini” yüceltmekle suçlamıştı.
Şukhevych'in büstüne ev sahipliği yapan Edmonton'daki Ukrayna Gençlik Birliği Kompleksi'nin sözcüsü Taras Podilsky, Kanadalı politikacıların Hunka konusunda hızla taraf değiştirmesinin Rusya'nın dezenformasyon kampanyasının son etkisi olduğunu söyledi.
Hunka’nın savaş suçlarıyla bağlantısı olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Podilsky, “Yargılama süreciyle karşı karşıya olmamasına rağmen, bu kişi artık başarılı olan bir Rus anlatısının kurbanı" dedi.
B'nai Brith'ten Mostyn, özellikle Ukrayna diasporasındaki bazı kişiler için tarihin bu döneminin karmaşık olduğunu kabul ettiğini söyledi.
Ancak Nazizm ile herhangi bir bağın "gelecek nesillerin kutlamasına veya örtbas etmesine izin verebileceğimiz bir şey olmadığını" söyledi.
Daha genel anlamda, Holokost akademisyenleri son yıllarda birkaç doğu Avrupa ülkesini, 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudi halkının katledilmesindeki rollerini önemsiz gibi göstermekle suçladılar.
Hem Kanada'daki Yahudi gruplar hem de bu anıtları savunan Ukrayna asıllı Kanadalılar konuyla ilgili görüşmeler yaptıklarını söyledi.
Ancak her iki grup ileriye yönelik atılacak adımlar üzerinde anlaşamadıklarını kaydediyor.
Podilsky, Edmonton'daki Shukhevych büstü hakkında "O, bizim özel mülkümüzde, kamuya açık değil ve Ukrayna özgürlüğünün bir sembolüne sahip olmak bizim görevimiz" dedi. “Yanlış yapmadığımızı biliyoruz.”
Mostyn, Kanada parlamentosunun alt kanadında yaşanan son olayın, Kanada'nın Nazi tarihi konusundaki bilgisinde boşluklar olduğunu gösterdiğini söyledi.
Mostyn, "Kanada'da, bu ülkeye giren Nazi failleri söz konusu olduğunda kendi tarihimizi bilmediğimiz bir durumla karşı karşıyayız" dedi.
O ve Kanada'daki Yahudi cemaati içindeki diğerleri, bu tarihin yeniden incelenmesi çağrısında bulunuyorlar:
"Bunun nihayet açılması için başbakanımızın en üst düzeyde liderlik göstermesi gerçekten önemli, çünkü bu Yahudi toplumunun onlarca yıldır talep ettiği bir şey."