İtalya'dan Tartışmalı Messina Boğazı Köprüsü Onayı

İtalya hükümeti, Sicilya adasını anakaraya bağlayacak olan Messina Boğazı Köprüsü projesine nihai onayı verdi. Proje, dünyanın en uzun asma köprüsü olmayı hedefliyor ancak çevresel ve ekonomik endişelerle yüz yüze.
İtalya'nın en tartışmalı altyapı projelerinden, Sicilya adasının köprüyle anakaraya bağlanmasına Başbakan Giorgia Meloni hükümeti nihai onayı verdi.
Sicilya'yı Calabria bölgesine bağlayacak olan Messina Boğazı Köprüsü tamamlanırsa 3.6 km ile dünyanın en uzun asma köprüsü olacak.
Projeye Ekonomik Planlama ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi'nin 6 Ağustos'ta onay vermesinin ardından bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Bakanı Matteo Salvini, "Dünyanın en uzun tek açıklıklı köprüsü olacak; rekor şu anda Türkiye'nin elinde" dedi.
"Messina Boğazı Köprüsü Projesi", uluslararası ihaleyle Eurolink konsorsiyumuna verildi. Konsorsiyumda İtalya'dan Webuild, İspanya'dan Sacyr ve Japonya'dan IHI şirketleri yer alıyor.
Webuild grubu da bugün yayımladığı açıklamada "3 bin 300 metrelik asma açıklığına sahip olacak Messina Boğazı Köprüsü, Türkiye'deki rekor sahibi 'nden 1 kilometre daha uzun bir açıklığı olacak" dedi.
Köprünün hem kara hem de demir yolu ulaşımına açık olması ve 2032-2033 yılları arasında kullanıma açılması planlanıyor.
Trump ve NATO etkisi
13.5 milyar euro'ya mal olması beklenen köprü projesine nihai onayın verilmesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın da etkisi olduğu belirtiliyor.
Trump'ın NATO üyelerinden savunma harcamalarını artırmaları talebi karşısında Georgia Meloni hükümeti Messina Boğazı Köprüsü'nü savunma için güvenlik amaçlı stratejik bir altyapı yatırımı diye "yeniden ambalajladı".
Hükümet köprünün, Güney İtalya'daki NATO varlıkları açısından önemli olduğunu savunuyor ve maliyetin savunma bütçesine dahil edilmesini öngörüyor.
Başbakan Meloni geçen Haziran'da NATO zirvesi sırasında bu yaklaşıma, "Rusya'nın giderek daha fazla Akdeniz'e yöneldiğini görüyoruz… (NATO'nun) güney kanadında faaliyet gösteren birçok karma tehdit ve düşman aktör var" diye açıklama getirdi.
Haziran'daki NATO zirvesinde üye ülkeler, 2035 yılına kadar yıllık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'larının (GSYİH) yüzde 5'ini savunma harcamalarına yatırma taahhüdünde bulunmuştu. Bu oranda yüzde 1,5'lik kısım stratejik altyapıya ayrılmıştı.
Deprem, mafya sızıntısı endişeleri
Sicilya'yı anakaraya bağlama fikrinin MÖ 250'lere kadar gittiğine, Ortaçağ'da Şarlman'dan 1800'lerde İtalya'nın birleşme sürecine, Mussolini liderliğindeki faşizm dönemine kadar zaman zaman yeniden gündeme geldiğine dair kayıtlar mevcut.
Yakın tarihte de eski başbakanlardan Silvio Berlusconi bu iddialı projeyi gerçekleştirmek istemiş ancak başaramamıştı.
Bugün iktidar ortaklarından olan Berlusconi'nin partisinden Başbakan Yardımcısı Antonio Tajani, köprüye bu nedenle Berlusconi'nin adının verilmesini istiyor.
Projeyi savunanlar, ulusal güvenlik ve ulaşım kolaylığı gibi argümanların yanı sıra refah seviyesi düşük olan güney bölgelerinde ekonomik kalkınmaya katkı yapılacağını da söylüyor.
Köprüye karşı argümanlar arasında ise bölgenin deprem ve şiddetli rüzgarlara açık olması, çevreye olumsuz etkisi, ihalelere mafya sızması ihtimali gibi endişeler var. İtalya'nın en büyük mafya yapılanmalarından Cosa Nostra Sicilya, 'Ndrangheta Calabria merkezli.
Sicilya köprüyle anakaraya bağlansa da köprünün her iki ucunda da karayolları ve demiryolları ağının yetersiz olduğu ve ek milyarlarca euroluk yatırım gerektiği de vurgulanıyor. Bu argümanı savunanlar projenin "çöl ortasında katedral inşa etmeye" benzeyeceğini söylüyor.
Bugün projeyi "tarihi bir gün" diye anons eden Başbakan Yardımcısı Salvini de geçmişte köprüye karşı çıkıyordu. Salvini bugünkü basın toplantısında ise köprüyü "Bu dünyada eşi benzeri olmayan bir proje" diye takdim etti.
Bakan, mafya sızıntısı endişelerine yanıt olarak da gerekli denetlemelerin yapılacağını söyledi ve "Sicilya'da mafya var, Calabria'da 'Ndrangheta var diye köprü yapmazsak hiçbir şey yapamayız demektir" diye ekledi.
Muhalefet ise hükümeti, tarihi ve çok pahalı bir projeyle seçmenin gözünü boyamaya çalışmakla suçluyor.
Demokratik Parti lideri Elly Schlein "anakronik, pahalı ve riskli" dediği köprü projesinin "felç durumdaki bir sağlık sistemi ve açlık sınırındaki maaşların" olduğu bir ülkede milyarlarca euro'nun israf edilmesi anlamına geldiğini söylüyor.
Çevre örgütleri de köprünün çevreye olumsuz etkisinin göz ardı edildiğini belirtiyor.
Greenpeace, WWF ve İtalya'nın en büyük çevre örgütü Legambiente'nin de aralarında olduğu bir grup, hafta başında köprü projesinin çevreyle ilgili yönetmeliklere aykırı olduğu gerekçesiyle Avrupa Birliği'ne şikayette bulundu.
