İsveç Kralı'ndan Cumhurbaşkanı Gül Onuruna Yemek
İsveç Kralı Carl XVI.
İsveç Kralı Carl XVI. Gustaf ve eşi Kraliçe Silvia tarafından Kraliyet Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül onuruna akşam yemeği verildi.
Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada, "Ortak tarihimizde bir ilki teşkil eden ziyaretimin dostluk ve iş birliğimizin her alanda daha ileriye taşınmasına somut katkıları olacağına samimiyetle inanıyorum" dedi.
YEMEK ÖNCESİNDE CUMHURBAŞKANI GÜL VE BAYAN GÜL, KRALİYET AİLESİYLE BİR ARAYA GELDİ
Yemek öncesinde Cumhurbaşkanı Gül ve Bayan Gül, Prens Bertil Süiti'nde İsveç Kralı Carl XVI. Gustaf, eşi Kraliçe Silvia, Veliaht Prenses Victoria ve eşi Prens Daniel, Prens Carl Philip, Kral'ın kardeşi Prenses Christina ve eşi Tord Magnuson ile bir araya geldiler.
Kraliyet ailesinin özel günlerinde görev alan askerlerin arasından geçerek yemek salonuna yürüyen Cumhurbaşkanı Gül ve Kral Carl XVI. Gustaf ile Bayan Gül ve Kraliçe Silvia konuklarla tokalaştılar.
"ZİYARETİMİN TARİHİ BİR NİTELİK TAŞIDIĞINA İNANIYORUM"
Cumhurbaşkanı Gül yemek öncesinde yaptığı konuşmada, İsveç'e devlet ziyareti gerçekleştiren ilk Türk Cumhurbaşkanı sıfatıyla burada bulunmaktan duyduğu kıvancı ifade ederek, "Ziyaretimin, tıpkı Majesteleri Kral ve Kraliçe'nin 2006 yılında ülkemize gerçekleştirdikleri ve yine bir ilki teşkil eden ziyaretleri gibi tarihi bir nitelik taşıdığına inanıyorum. Bu vesileyle, nazik davetleri ve misafirperverlikleri için Majesteleri Kral ve Kraliçe'ye, Eşim ve heyetim adına bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi.
"İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İLİŞKİLER 17. YÜZYILA DAYANIYOR"
Ülkemizin İsveç ile ilişkilerinin 17. yüzyıla kadar uzandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu: "Her Türk, 1709-1714 yılları arasında Osmanlı Devleti'nin misafiri olan bizdeki tabiriyle "Demirbaş Şarl"ı, resmi adıyla Kral XII. Karl'ı çok iyi bilir. İki ülke arasındaki Ticaret Anlaşması 1737'de,
Barış, Birlik ve Dostluk İttifakı ise 1739'da imzalanmıştır. İşte tüm bu sebeplerle İsveç ve Türkiye birbirlerini 'en eski dost' olarak bilirler. Kanaatimce İsveç halkının Türkiye'ye, Türk kültürüne ve diline olan yoğun ilgisinin arka planında bu tarihi derinlik yer almaktadır. Avrupa'nın en köklü üniversitelerinden Uppsala Üniversitesi'nde 170 yıllık bir Türkoloji Bölümünün bulunması, bunun en müşahhas nişanesidir. O çizgiyi bugüne getirirsek, Stockholm Üniversitesi'nde kurulan 'Türkiye Araştırmaları Enstitüsü'nün açılışını, yarın Majesteleri ile birlikte yapmaktan büyük mutluluk duyacağım."
"VİKİNGLERİN TORUNLARI İSVEÇ HALKINI, TARİHTE HEP MERT VE KAHRAMAN OLARAK BİLDİK"
Konuşmasında dostluk duygularının karşılıklı olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Türkler olarak, Vikinglerin torunları İsveç halkını, tarihte hep mert, kahraman ve mücadeleci bir halk olarak bildik. İsveç'in öncülük ettiği 'sosyal demokrasi' ve 'refah devleti' gibi kavramları, Türkiye'de sosyal adaleti savunan tüm kesimler kendilerine düstur edindiler. Yine, başta insan hakları ve cinsiyet eşitliği gibi değerlere dayalı diplomasi anlayışı bizim için de ilham kaynağı oldu. Mimari, kültür, sanat, teknoloji ve tasarımda geliştirdiğiniz İskandinavya'ya özgü akımları Türkiye'de de yakından takip ettik. Ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki ilişkilerin yüzyıllara dayanan bu yoğun ve köklü geçmişi, bizlere bugün de iş birliğimizi küresel ve stratejik bir vizyonla sürdürme sorumluluğu yüklemektedir" dedi.
Günümüzde ilişkilerin gücüne güç katan temel dinamiğin, halklar arasındaki beşeri bağlar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, İsveç'e göç eden sayıları 115 bin dolayındaki Türk toplumunun, bu etkileşimin ilk ayağı olduğunu ifade etti.
"İSVEÇ HALKININ HER YIL YAKLAŞIK YÜZDE 7'SİNİ TÜRKİYE'DE MİSAFİR EDİYORUZ"
Bu etkileşimin diğer ayağında ise, her yıl ülkemizi ziyaret eden 600 binden fazla İsveçli turistin yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Bir başka ifadeyle, İsveç halkının her yıl yaklaşık yüzde 7'sini Türkiye'de misafir ediyoruz. Bu insanlar Türkiye'de sadece tatil yapmıyor, halktan halka bağların en güçlü halkalarından birini oluşturuyorlar" dedi.
"ORTA DOĞU'DAN KAFKASLARA VE AFRİKA'YA KADAR HER ALANDA İŞ BİRLİĞİ POTANSİYELİMİZ VAR"
İsveç'in, Türkiye'nin AB üyelik sürecine verdiği güçlü desteğin, iş birliğinin sadece bir alanını yansıttığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasında, Avrupa'nın yanı sıra Orta Doğu'dan Kafkaslara ve Afrika'ya kadar uzanan geniş coğrafyada her alanda çok büyük bir iş birliği potansiyeli bulunduğuna da işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, ziyaretinde Türkiye'nin dinamik özel sektörünün seçkin temsilcilerinin kendisine eşlik etmesinin, bu potansiyelden iki ülkenin de yararına olacak şekilde istifade edilmesine yönelik güçlü iradeyi ortaya koyduğu belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, "Ortak tarihimizde bir ilki teşkil eden ziyaretimin dostluk ve iş birliğimizin her alanda daha ileriye taşınmasına somut katkılarda bulunacağına samimiyetle inanıyorum. Bu vesileyle geçtiğimiz günlerde bir yaşına basan torununuz Prenses Estelle'e uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum" dedi.
"STOCKHOLM TÜM GÜZELLİK VE İHTİŞAMIYLA BİZLERİ KARŞILADI"
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasının sonunda, Osmanlı İmparatorluğu'nu 1885 yılında ziyaret eden Kral II. Oscar'ın İstanbul hakkında ifade ettiği, "İnsan gözü acaba az evvel gördüğümüz şehirden daha güzeline şahitlik etmiş midir? Yoksa bu bir rüya mıydı?" sözlerini hatırlatarak, "Bugün tüm güzellik ve ihtişamıyla bizleri karşılayan Stockholm ile ilgili olarak ben de tekrarlamak istiyorum" dedi.
Yemeğe, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve eşi Zeynep Babacan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu da katıldı. - STOCKHOLM