İslam NATO'su sürprizi: İşte çekirdek yapıyı oluşturması muhtemel 4 ülke

"İslam NATO'su" fikri, İsrail'in saldırıları ve bölgedeki artan güvenlik riskleriyle yeniden gündeme geldi. Sürecin merkezinde Türkiye, İran, Mısır ve Suudi Arabistan bulunuyor. Bu dört ülkenin askeri kapasitesi ve stratejik konumu ittifakın çekirdeğini oluşturabilir.
İsrail'in Doha'da Hamas müzakerecilerinin bulunduğu yerleşkeye düzenlediği saldırı sonrası Katar'da olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Orta Doğu'da dengeleri değiştirecek kritik bir gündemi masaya yatırdı. Zirvede, İran ve Mısır'ın öncülüğünde NATO tarzı bir ortak savunma paktı kurulması tartışmaya açıldı.
"ASKERİ İŞBİRLİĞİNE DÖNÜŞEBİLİR"
ABD merkezli Newsweek dergisinde yer alan analize göre, Katar'daki zirve Müslüman ülkeler arasında yıllardır dile getirilen ancak hayata geçirilemeyen "ortak İslam ordusu" fikrinin bugüne kadarki en ciddi girişimi olarak öne çıktı. İran ve Mısır resmi açıklamalardan kaçınsa da, kulislerde bu kez kararlılığın daha güçlü olduğu vurgulandı.
İSRAİL SALDIRILARI GÜNDEME TAŞIDI
Son aylarda art arda yaşanan gelişmeler, Müslüman liderleri daha sert adımlar atmaya itti. İsrail'in yılın başında İran hedeflerine yönelik 12 gün süren saldırıları, Gazze'deki bombardımanlar ve son olarak Doha'daki Hamas heyetine yönelik suikast girişimi, bölgeyi istikrarsızlaştıran asıl unsur olarak İsrail'i yeniden gündeme taşıdı. Zirvede, harekete geçilmezse Orta Doğu ülkelerinin yeni İsrail saldırılarına açık hedef haline geleceği uyarısı yapıldı.
MISIR VE İRAN'DAN FARKLI ÖNERİLER
Mısır, Arap dünyasının en büyük ordusuna sahip ülke olarak, Kahire merkezli ortak askeri komutanlık önerisini masaya getirdi. İran ise daha kapsamlı bir "İslam NATO'su" çağrısında bulunarak, bölgesel savunma paktı için güçlü sinyal verdi.
"ORTAK ORDU KURULMALI" ÇAĞRISI
İran Devrim Muhafızları'nın eski komutanı Mohsen Rezaei, " Suudi Arabistan, Türkiye ve Irak bir sonraki hedef olabilir. Tek çözüm askeri bir koalisyon kurmaktır" dedi. Üst düzey din insanı Celal Razavi-Mehr ise "ortak doktrine sahip tek bir İslam ordusu" kurulmasının şart olduğunu vurguladı. İran Dışişleri Bakanlığı'ndan Mehdi Shoushtari ise henüz erken olduğunu belirtmekle birlikte, bugünkü koşulların geçmişe kıyasla "çok daha uygun" olduğunu kaydetti.
PEKİ HANGİ ÜLKELER BU BİRLİĞE DAHİL OLUR?
Olası çekirdek ülkeler
- Türkiye → Hem NATO üyesi olması hem de bölgesel askerî kapasitesi nedeniyle böyle bir yapının doğal aktörü olur.
- İran → Bu fikrin öncülüğünü yapan ülkelerden. "İslam NATO'su" çağrısını özellikle İranlı yetkililer dile getiriyor.
- Mısır → Arap dünyasının en büyük ordusuna sahip ve zirvede "Kahire merkezli ortak komutanlık" önerisiyle öne çıkıyor.
- Suudi Arabistan → Hem Körfez liderliği hem de finansal kaynakları nedeniyle kritik konumda.
Körfez ve Ortadoğu'dan katılması beklenen ülkeler
- Katar → Zirvenin ev sahibi ve Hamas'la yakın temasları var.
- Irak → Rezaei'nin ifadesiyle "bir sonraki hedef" olabileceği için gündemde.
- Ürdün → İsrail'e komşu konumu ve güvenlik kaygılarıyla sürece dahil edilebilir.
- Pakistan → Nükleer güç olması sebebiyle özellikle sembolik ve stratejik önemi yüksek.
Daha geniş çerçevede düşünülebilecek ülkeler
- Endonezya ve Malezya → İslam dünyasının Asya'daki güçlü temsilcileri.
- Cezayir ve Fas → Kuzey Afrika'da hem askerî kapasite hem de İİT içerisindeki etkinlikleriyle öne çıkıyor.
- Azerbaycan → Türkiye ile stratejik ortaklığı sebebiyle adı sıkça geçebilir.
Katılımı belirsiz olan ülkeler
- BAE ve Bahreyn → İsrail ile normalleşme adımları (Abraham Anlaşmaları) nedeniyle çekimser kalabilirler.
- Kuveyt → İsrail karşıtı sert tutumuyla öne çıksa da askeri angajman konusunda temkinli olabilir.
- Afrika'daki bazı Müslüman ülkeler (Nijer, Sudan, Somali vb.) → İttifaka siyasi destek verse de aktif askeri rol sınırlı kalabilir.
Özetle, çekirdek yapıyı Türkiye, İran, Mısır, Suudi Arabistan, Katar ve Pakistan gibi ülkeler oluşturabilir, buna ek olarak Asya ve Afrika'dan destek veren ülkelerle genişleyebilir. Ancak en kritik soru, Suudi Arabistan-İran-Türkiye üçgeninde nasıl bir uzlaşma sağlanacağı olacaktır.
35 YILLIK HAYAL
- Bu fikir, 1969'da kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) içinde farklı dönemlerde tartışıldı. Ancak somut şekilde dile getirilmesi 1990'lı yılların ortalarına dayanıyor.
- 1994'te dönemin Pakistan Başbakanı Benazir Butto, İslam ülkelerinin ortak savunma gücü kurması gerektiğini açıkça dile getirmişti.
