Işid Medyası Örgütün Suriye ve Irak Dışındaki Planlarıyla İlgili Neler Anlatıyor?
Haziran 2014'te "hilafet" ilan eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) bugün Suriye ve Irak'taki önemli kentleri kaybetmiş durumda.
Haziran 2014'te "hilafet" ilan eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) bugün Suriye ve Irak'taki önemli kentleri kaybetmiş durumda. Bu durum IŞİD'in kontrol ettiği toprakları genişletme politikasının sonu anlamına gelse de örgütün başka ülkelerde de varlığını sürdürdüğünü unutmamak gerekiyor.
IŞİD Kasım 2014'te Mısır, Libya, Yemen, Suudi Arabistan ve Cezayir'de "vilayetler" ilan etmişti. Örgüt sonraki yıl da aynı adımı Afganistan, Pakistan, Afrika ve Kafkas ülkelerinde attı.
Irak ve Suriye'de toprak kaybeden örgütün başka bölgelerde propaganda faaliyetlerini sürdürmesi, IŞİD'in buradaki planları hakkında fikir sahibi olmaya imkan tanıyor.
Genişleme
Afganistan IŞİD medyasının öne çıkardığı ülkelerin başında geliyor.
Örgüt son birkaç ayda ülkenin başkenti Kabil'de büyük saldırılarda bulundu.
Ocak 2015'te ilan edilen ve Afganistan ile Pakistan'ı içeren "Horasan Vilayeti" sonrasında IŞİD Kabil'de 16 saldırı gerçekleştirdi.
Bu saldırıların 10'u, IŞİD'in Musul'u kaybettiği tarih olan 10 Temmuz 2017'den sonra düzenlendi.
IŞİD medyası, örgütün bu ülkede kontrol ettiği toprakları artırmayı hedeflediğini yansıtıyor.
IŞİD Haziran ayında Afganistan'ın doğusunda hem stratejik hem de sembolik önemi olan Tora Bora mağaralarını ele geçirdi.
Ekim ayında ise ülkenin kuzeyindeki Cüzcan'da Taliban'ın kontrolündeki toprakların bir kısmını denetimi altına aldı.
Örgütün yeni hedefi Afganistan'ın doğusundaki Nangarhar. Son aylarda buraya yönelik saldırıları artmış durumda.
IŞİD'in bölgedeki üyelerinin önemli bir kısmı Taliban'dan ayrılanlardan oluşuyor.
Yönetim
Mısır'daki Sina Yarımadası örgütün odaklandığı bir diğer bölge.
Fakat Afganistan'ın aksine, Sina yarımadasındaki militanları belirli bir bölgeyi kontrol etmektense yeraltındaki varlıklarını güçlendirmeyi hedefliyor.
IŞİD bölgedeki "vilayetini" Kasım 2014'te, Mısırlı cihatçı örgüt Ensar Beyt el-Makdis kendisine biat ettikten sonra ilan etmişti.
Bölgedeki cihatçılar o günden beri Mısır ordusu ve polisine saldırılara odaklanıyor.
Fakat son dönemde örgütün bölgedeki yönetim faaliyetlerini gösteren propaganda materyallerinde de artış yaşanıyor.
IŞİD Eylül ayında suçluları şeriat hükümleriyle cezalandırdıklarını, casuslukla suçladığı kişileri gözaltına aldıklarını gösteren fotoğraflar yayınladı. Görsellerde "tövbe ofisinin" çalışmalarına da yer verildi.
IŞİD son üç ayda orduya ait şirketleri de hedef aldı ve bir çimento fabrikasına üç saldırı düzenledi. Örgüt bu saldırılarla ekonomiye zarar vermek ve insanları orduya ait şirketlerde çalışmamaya teşvik etmek istiyor.
Varlık
IŞİD son dönemde uzun süredir faal olmayan "vilayetlerinden" faaliyetler paylaşarak Suriye ve Irak'taki toprak kaybına rağmen başka ülkelerde varlığını sürdürmeye devam ettiğini göstermek istiyor.
IŞİD Kasım'da Yemen'in uluslararası toplum tarafından tanınan hükümetinin merkezi olan güneydeki Aden kentinde iki hafta içinde iki büyük saldırı düzenledi.
Örgüt Kasım'a kadar yalnızca isyancı Husilere karşı ve daha küçük saldırılar düzenlemişti.
IŞİD Eylül ayında Libya'nın Sirte kendinden çıkarıldığı tarih olan Aralık 2016'dan beri bu ülkedeki ilk büyük video prodüksiyonunu da yayınladı. Videoda örgütün ülkedeki varlığı anlatılıyor.
Bu videonun yayınlanmasından sonra geçen bir ayda ülkenin farklı bölgelerinde IŞİD saldırıları arttı.
Tehditler
IŞİD Kasım 2014'te Suudi Arabistan'daki "vilayetini" duyurduktan sonra bu ülkede çok fazla saldırı üstlenmese de ülkeye yönelik tehditleri sürüyor.
IŞİD'in yayınladığı propaganda materyalleri Suudi Arabistan kraliyet ailesine yönelik saldırı çağrısında bulunuyor.
IŞİD lideri Ebu Bekir el-Bağdadi Eylül ayında yayınladığı son konuşmasında Suudi kraliyet ailesinin devrilmesi çağrısında bulunmuştu.
Bu tür çağrılar yeni olmasa da tekrardan gündeme getirilmesi örgütün Suudi Arabistan'a henüz büyük bir tehdit oluşturamasa da bu ülkeye odaklandığını gösteriyor.
Fırsatlar
IŞİD propagandası yalnızca "vilayet" ilan ettiği bölgelere değil, daha da ötesine uzanıyor. Örgütün amacı, mesajlarını olabildiğince geniş bölgelere iletebilmek.
Filipinler'in güneyindeki Marawi bunun bir örneği.
Bölgedeki IŞİD yanlısı militanlar Mayıs 2017'den itibaren kenti beş ay boyunca ellerinde tuttu ve böylece IŞİD yanlısı örgütler Doğu Asya'da ilk kez bir bölgeyi kontrol etti.
17 Ekim'de kent geri alındıktan sonra bile IŞİD bölgedeki militanlarına dair materyaller paylaşmaya devam etti.
20 Ekim'de IŞİD'in haftalık Arapça gazetesi Al-Naba'da IŞİD'e karşı mücadele eden Filipinler ordusunun zayiatlarıyla ilgili bir infografik yayınlandı.
Marawi, Doğu Asya'daki ilk toprak kontrolü denemesinin ötesinde "halifelik sonrası" döneme giren IŞİD için yeni bir yönetim modeli denemesi oldu.
Batı'daki saldırılar
ABD liderliğindeki koalisyon Suriye ve Irak'ta IŞİD'e karşı operasyon başlattığından beri IŞİD Batı'ya yönelik saldırı çağrılarını artırdı.
IŞİD'in Batı'ya yönelik tehditleri birkaç farklı şekilde yayınlanıyor. Bunların arasında videolar, dergiler, posterler ve yöneticilerden gelen mesajlar da var.
Örgüt son hicri yılda (2 Ekim 2016 ile 20 Eylül 2017 arası) 60 "mücahit" tarafından 19 ülkede gerçekleştirilen 19 saldırı olduğunu duyurdu.
IŞİD'in bu saldırılarla ilgili yayınladığı infografik, başka bölgelerde toprak kaybederken Batı'ya karşı tehdidini sürdürmeye devam etmekte kararlı olduğunu gösteriyor.