Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

21 ilde daha okullar tatil edildi

21 ilde daha okullar tatil edildi

Hristofyas: "Kıbrıs Sorunu Çözülmeden Görevimden Ayrılıyorum, Bu Beni Üzüyor"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, Kıbrıs sorunu çözülmeden görevinden ayrılacağını, bunun kendisini akla gelmeyecek şekilde üzdüğünü söyledi.

Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, Kıbrıs sorunu çözülmeden görevinden ayrılacağını, bunun kendisini akla gelmeyecek şekilde üzdüğünü söyledi.

Haravgi gazetesi Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ile yaptığı söyleşinin bugün ikinci bölümüne yer verdi. Hristofyas, söyleşisinde Kıbrıs sorununun yanı sıra iç konulara da değindi.

KIBRIS SORUNU VE MÜZAKERELER

Kıbrıs sorunu çözümlenmeden görevinden ayrılacak olması ve bu durum ile "işgalin" oldu bittilerinin kendisini endişelendirip endişelendirmediğinin sorulması üzerine Hristofyas, Kıbrıs sorunu çözümlenmeden görevinden ayrılacağını ve bu durumun akla gelmeyecek şekilde kendisini üzdüğünü söyledi.

Kıbrıs sorununun uzun süredir askıda olmasının "işgalin" oldu bittilerini sabitleştirdiğini ayrıca nihai bölünme tehlikesini de içerdiğini savunan Hristofyas, yapmaya üstlendiği taahhüde saygılı olmasına bağlı olarak vicdanının da rahat olduğunu, seçimlerin hemen ardından 8 Temmuz Anlaşması'nın, teknik komitelerin ve çalışma gruplarının kurulmasıyla, öngörülerini yerine getirdiğini, bunların tamamlanmasının ardından ise iki toplum lideri arasında müzakerelerin başladığını anımsattı.

Hristofyas soruya yanıtında ayrıca Türk tarafının ilk kez, tek egemenlik tek uluslararası kimlik ve temsiliyeti de kabul ettiğini, bunun, kendilerinin ve BM'nin o güne kadar olan tezi olduğunu da anımsattı.

Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile daha çok ilerleme kaydetmek istediği ifade eden

Hristofyas, Yönetim, Ekonomi ve AB başlıklarında sağlanan önemli görüş birliklerinin de görmezden gelinmesinin mümkün olmadığını, maalesef, bu yavaş ancak istikrarlı sürecin, Derviş Eroğlu'nun Kıbrıs Türk lideri

seçilmesiyle kesildiğini savundu.

Hristofyas, Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun, sağlanan tüm özlü görüş birliklerini ret ettiğini, nihayetinde de Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığını icra etmesi bahanesiyle müzakere masasını terk ettiğini iddia etti.

Hristofyas'ın, Kıbrıs sorununa ilişkin tavizlerinin ve de bunların Başkan adayları tarafından "cömert sunumlar" olarak addedilmesinin sorulması üzerine Hristofyas, Kıbrıs sorunun kendi başkanlığında başlamadığına dikkati çekerek, dönüşümlü başkanlık konusunun Klerides döneminde de kabul edildiğini, istisnasız olarak tüm Annan Planları'nda da yer aldığını, Papadopulos döneminde talep edilen değişiklikle içerisine ise dahil edilmediğini söyledi.

Hristofyas, kendilerinin, dönüşümlü Başkanın, daha önceki planların öngördüğü gibi senatolarda ayrı ayrı seçilen 2 Kıbrıslı Türk ve 4 Kıbrıslı Rum tarafından değil halkın bütünü tarafından seçilmesini sağladıklarını anımsattı.

Hristofyas, II. Cumhurbaşkanı Talat'ın güçlükle çapraz oyu kabul ettiğini ancak şimdi Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun bunu ret ettiğini ifade etti.

Bunun sonucunda, Kıbrıs Rum tarafının tezlerinin ana taslağında tek alternatif çözümün "daimi Kıbrıslı Türk başkan vekili" olduğunu da kaydettiklerini belirten Hristofyas, "Eğer biz Talat ile sağlanan görüş birliğini terk edersek, sonuç, Eroğlu'nun istifini bozmadan ayrı seçimle dönüşümlü başkanlığı istemesi olacak" ifadesini kullandı.

Hristofyas, TC kökenli vatandaşlar konusunda ise Kıbrıs Rum tarafının, resmi belgeyle,

Mart 2004'ten beridir 55 bini aşkın "yerleşiği" kabul ettiğini anımsattı.

Mülkiyet konusunda ise Hristofyas göçmenlerin çoğunun Kıbrıs Rum idaresi altına

dönmesi ve göçmenlerin evleri ile mülklerini geri alması gerektiğini söyledi. Hristofyas geriye kalan göçmenlerin ise iade, tazminat veya takası seçeceğini belirtti.

Türk vatandaşlarına yönelik dört özgürlük konusuna da değinen Hristofyas buna sınırlama koyduğunu anımsattı.

Hristofyas bir başka soru üzerine, hiçbir ve de herhangi bir Rum Yönetimi Başkanı'nın, Kıbrıs sorununa çözüm aranmasında, BM himayesinde, iki toplumlu, iki kesimli federasyon zemininden başka farklı bir şey talep etmediğini bunun da tesadüfi olmadığını belirtti.

Hristofyas sözlerinin devamında bu siyasetin olası bir şekilde terk edilmesinin matematiksel gerçeklikle nihai taksime neden olacağını söyledi.

Hristofyas, bunca yıldır çözüme varılamamasının nedeninin, "işgalden" sonra tüm bu yıllarda izlenilen çıkmaz siyasetinin değil işin özünde iki kesimli, iki toplumlu federasyonu ret eden ve de bölücü çözüm arzulayan Türkiye ile Kıbrıs Türk liderliğinin uzlaşmazlığı olduğunu savundu. - LEFKOŞA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya
title