Hotel Rwanda filminin kahramanı Paul Rusesabagina 'teröre destek' suçlamasıyla 25 yıl hapis cezası aldı
Ruanda'da mahkeme, ülkede 1994'te gerçekleşen soykırımı anlatan Hotel Rwanda (Ruanda Oteli) filminin baş kahramanı Paul Rusesabagina'ya "terör örgütünü destekleme" suçundan 25 yıl hapis cezası verdi.
Ruanda'da 1994'te gerçekleşen soykırımda yöneticisi olduğu otelde sakladığı yüzlerce kişiyi kurtarma çabası Hotel Rwanda filmine konu olan Paul Rusesabagina, "terör örgütüne destek verme" suçlamasıyla yargılandığı mahkemece suçlu bulundu.
Ruanda'daki mahkeme, 67 yaşındaki Rusesabagina'yı, 2018-2019 yıllarında ayrılıkçı bir grubun can saldırılarını desteklemekten suçlu bularak 25 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Ailesi, mahkemenin yurt dışındayken zorla ülkeye getirilen Rusesabagina'yı cezalandırmak için kurulmuş "düzmece bir mahkeme" olduğunu savundu.
Rusesabagina'nın oturumu olan ABD de mahkemenin sonucundan "kaygı duyduğunu" açıkladı.
Hotel Rwanda filminden sonra dünyaca ünlü bir isim haline gelen ve birçok ödül de alan Rusesabagina'nın "devlet düşmanı" olmasına giden yol, son yıllarca hükümete karşı eleştirilerinin yoğunluğunun artmasına dayanıyor.
27 yıl önce yaşananların anlatıldığı Oscar ödülünü de aday olan filmde, Rusesabagina'yı Don Cheadle canlandırdı. Filmde, bir Hutu olan Rusesabagina'nın yönettiği otele sığınan 1.000'den fazla Tutsiyi koruması hikayeleştiriliyor.
Nisan 1994'te başlayan ve üç aydan uzun süren olaylarda, Hutuların içinden çıkan bazı radikal gruplar, çoğunluğu Tutsilerden oluşan 800 bin kişiyi katletmişti.
2005'te yayımlanan filmle ilgili, olaylardan sağ çıkan bazı görgü tanıklarının eleştirileri vardı.
Ancak bu, Rusesabagina'nın ünlenmesinin önünde bir engel olmadı. Soykırım sonrası Ruanda'nın başına geçen Başkan Paul Kagame'ye yönelik eleştirileri de bu sebeple ilgi gördü.
Rusesabagina, ülkede insan hakları ihlâlleri olduğuna ve Hutuların hedef alındığına yönelik eleştirileri yüksek sesle dile getiriyordu.
İnsan hakları grupları, iktidardaki Ruanda Vatansever Cephesi'ni muhalifleri tutuklamak ve baskı uygulamakla suçluyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, ülkede keyfi gözaltılar, kötü muamele ve işkencenin de sık görüldüğünü savunuyor.
Soykırım sonrası yurt dışında yaşayan Rusesabagina, muhalif bir koalisyon oluşturarak başına geçti. Bu koalisyonun bir de silahlı kanadı vardı: Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN)
2018 yayımladığı bir video mesajında da, ülkede "rejim değişikliği çağrısı" yaparak "Ruanda'da değişim için her türlü aracı kullanacağımız zaman gelmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
FLN, 2018 ve 2019 yıllarında düzenlenen ve yetkililerin dokuz kişinin öldüğünü açıkladığı saldırıları düzenlemekle suçlanıyor. Rusesabagina ise hiçbir destekçisine sivilleri hedef alması talimatı vermediğini ifade etti, ancak gruba maddi destek sağladığını kabul etti.
Rusesabagina'nın ailesi, kendisinin geçen yıl kaçırılarak zorla ülkeye götürüldüğünü söylüyor. Kızı Carine Kanimba, BBC'ye, "bu yasadışı işlemin ardından görülen bir mahkemenin adil olması mümkün değil" dedi.
Mahkemede konuşan bir tanık ise Rusesabagina'nın zorla değil; "Burundi'ye gideceklerine dair yanlış bilgi verilerek Dubai'den uçağa bindirildiğini, yani kandırılarak ülkeye getirildiğini" anlattı.
Rusesabagina, Mart ayından itibaren "adil bir yaklaşımla yargılanmadığı" gerekçesiyle duruşmalara katılmıyor.