Hollanda Hükümeti Oturma İzni İçin 'Aşk Testi' Uyguluyor
Hollanda hükümeti, ilişki yaşadığı kişi yurtdışında olan ve onu kalıcı olarak ülkeye getirmek isteyen vatandaşlarını "aşk testine" tabi tutuyor.
Hollanda hükümeti, ilişki yaşadığı kişi yurtdışında olan ve onu kalıcı olarak ülkeye getirmek isteyen vatandaşlarını "aşk testine" tabi tutuyor.
Hollanda Göç ve Vatandaşlık Kurumu'nun (IND) belirlediği "aşk kriterlerine" uyan çiftler, bu ülkede birlikte oturma iznine sahip oluyor.
Uygulamanın amacı, sahte bir ilişki temelinde Hollanda'da oturma izni elde edilmesini önlemek. Hollanda Televizyonu'nun (NOS) haberine göre, her yıl sahte ilişkisi bulunan yaklaşık 100 çift, oturma izni için başvuru yapıyor.
Hollanda hükümeti, oturma izni isteyen kişilerin "kalıcı ve münhasır bir ilişkisi" olup olmadığını saptamak için, bir "aşk testi" hazırladı.
IND tarafından uygulanan testte, çiftlerin birbirlerini ne zamandır tanıdıklarını, gün, ay ve yıl olarak söylemeleri isteniyor. Aradaki mesafeye rağmen ilişkilerini nasıl sürdürdüklerini açıklamaları talep ediliyor.
Çiftlerden, ilişki boyunca birbirlerine gönderdikleri mektup, e-posta, fotoğraf ve uçak bileti gibi, destekleyici belgeler de isteniyor.
Testte, çiftler arasındaki yaş farklılıklarına, ortak bir dili konuşup konuşmadıklarına ve dini inanç konusunda farklılıkları bulunup bulunmadığına da dikkat ediliyor.
Teste verilen yanıtlar Hollanda makamlarını ikna etmezse çiftler IND tarafından 3 saatlik bir görüşmeye çağrılıyor. Görüşmede, çiftlerin ifadelerindeki çelişkiler aranıyor.
Hollanda hükümetinin bu uygulaması, hukukçular ve göç uzmanları tarafından eleştiriliyor. Göç hukuku uzmanı Prof. Dr. Betty de Hart, bu uygulamanın "su geçirmez" bir yöntem olmadığını ve her zaman doğru sonuç vermeyeceğini düşünüyor.
Başvuruda iki ayrı kişiyle muhatap olunduğunu ve herkesin ilişkiye bakışında farklılıklar bulunduğunu belirten de Hart'a göre, bazen çiftler arasında ilk kimin kimi baştan çıkardığı konusunda bile görüş ayrılığı yaşanabiliyor.
Göç Hukuku Avukatları ve Uzmanları Derneği Başkanı Julien Luscuere de çiftler arasındaki kültürel farklılıklara dikkat çekiyor.
IND sorgusunda Polonyalı bir kadını temsil ettiğini belirten Luscuere, "'Çocuk konusunda ne düşünüyorsunuz?' sorusu soruldu. Hint kültüründe çocuk konusunda konuşmak sıra dışı bir durum. Bu yüzden adam kaçamak cevaplar verdi" diyor.
Bir başka görüşmede ise oturma izni başvurusu yapan çiftle ilgili tüm sinyallerin olumsuz olduğunu anlatan Luscuere, şu örneği veriyor:
"Çift, tamamen farklı bir geçmişe sahipti ve ortak bir dil konuşmuyorlardı. Ama yine de birbirlerine aşıktılar. Bu bilimsel bir kesinlik değil. Herkesin sevgili olabilmesi için birbirleri için yaratılmış olması gerekmiyor."