'Herkesin beni yargıladığını düşünüyordum': 5 ülkeden 5 kadın kürtaj deneyimlerini anlattı
Beş farklı ülkeden beş kadın kürtajla ilgili kişisel deneyimlerini ve kürtajın hayatlarına etkisini BBC'ye anlattı.
Kürtaj yasal olmalı mı? Bu soru hala dünya genelinde tartışılan bir konu.
ABD'nin Teksas eyaletinde, gebeliğin altı haftasından sonra kürtaj yaptırmayı yasaklayan yasa bu hafta yürürlüğe girdi. Meksika'nın kuzey eyaleti Coahuila'da da kürtaj, kısa bir süre suç sayılmaktan çıkarıldı.
ABD merkezli üreme hakları konusunda çalışmalar yürüten Ipas adlı grubun başkanı ve CEO'su Anu Kumar, "Doğrusu, kürtaja erişim her zaman istikrarsız bir süreç oldu" diyor.
Ama son dönemdeki bazı gelişmelerin de doğru yönde atılan adımlar olduğuna inanıyor: "1994'ten bu yana 40'tan fazla ülke kürtaj yasalarını gevşetti."
Bu tartışmaların ardında, kürtajla ilgili yaşanan ve genelde gizli tutulan kişisel deneyimler yatıyor.
28 Eylül Uluslararası Güvenli Kürtaj Günü için, gebeliklerini sonlandıran beş kadına yaşadıklarını sorduk. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan bu kadınlardan bazıları isimlerinin gizli tutulmasını istedi.
'Bu erkeğin çocuğumun babası olmasını istemediğimi biliyordum - Sandra, Bangkok
Sandra* vücudundaki değişiklikleri hamileliğinin sekizinci haftasında fark etmeye başladı. Test yaptırdı ve pozitif çıktı.
BBC'ye konuşan Sandra, "Bu kişinin çocuğumun babası olmasını istemediğimi biliyordum. 'Seks partneri'ydi ama benim önümde uzun bir kariyer vardı" dedi.
Sandra, Tayland'da güvenli kürtaj imkanı sağlayan ve bu konuda kadınları bilgilendiren Tamtang adlı gruptan yardım istedi. "Kliniği bulmuştum ama işlemin yapılacağı günden bir gece önce üstümde büyük bir ağırlık hissediyordum" diyor.
Kısa bir süre öncesine kadar Tayland'da kürtaj yasaktı. Kürtaj hakkı yalnızca tecavüz, ensest ilişki sonucu gebe kalan veya annenin sağlığının tehlikede olduğu durumlarda tanınıyordu.
Sandra, bu yasaların hala yürürlükte olduğu 2019 yılında kürtaj yaptırmaya karar verdi.
"Onlara cinsel taciz mağduru olduğumu mu söylesem yoksa acınacak bir hale bürünüp çocuğu büyütecek yeterli maddi imkanlara sahip olmadığımı mı söylesem diye düşünüp duruyordum" diyor Sandra.
Bir gün, yaşadığı 'zihinsel stresi' anlatmak için bir anket doldurdu. 27 yaşında yeterli gelire sahip olmamasının 'dezavantajlı' olduğunu kanıtlamak için geçerli olup olmadığını sorguluyordu:
"Yalnızdım ve etrafımdaki herkesin beni yargıladığı hissine kapılıyordum.
"En yakın arkadaşlarıma bile söyleyemiyordum çünkü bizim kültürümüzde kürtaj karşıtı inanç yaygın. Hatta burada, kürtaj yaptıran kadınların bebeğin hayaletlerini ömür boyunca sırtlarında taşıyacaklarını anlattıları bir televizyon programı bile var."
Ameliyat odasına çağrıldığında ise biraz daha rahatlamıştı. "Her şey 15 dakikada bitti ve birkaç dakika dinlendikten sonra günün geri kalanında işe gittim.
"Kendime her şeyin yolunda olduğunu söyleyip duruyordum. Ama bir gün sosyal medyada kürtaj karşıtı çok kötü yorumlar okudum ve yıkıldım."
Bütün kadınların bedenleriyle ilgili söz hakkına sahip olmasını umduğunu söyleyen Sandra, "Çünkü yasalar ne kadar liberal olursa olduğun hala bizi kontrol eden bir damgalama var" diyor.
'Kürtaj hakkında açıkça konuşan kadınların sayısı ne kadar çok olursa, o kadar güçlü olacağız" - Erin, ABD
Erin ilk kürtajını 28 yaşında yaptırdı. En son kürtajını da 36 yaşında. BBC'ye konuşan Erin, "Bu kadar 'çok' kürtaj yaptırdığım için bende bir tuhaflık olduğunu düşünüyordum" diyor.
"Ama kürtaj aktivizmi yaptığım mevcut işimde, kürtajın hatta kürtajların çok yaygın olduğunu öğrendim."
Ama yine de sık kürtaj yaptırmanın bile, gebeliği sonlandırmayı seçenlerin yaşadığı utancı azaltmadığına inanıyor: "Kürtajla ilgili konuşmak hala utanılacak bir şey gibi görülüyor. İlerici veya liberal gruplarda, hatta üreme hakları topluluklarında da durum aynı. Umarım bu yakında değişir."
Erin, ABD merkezli 'Shout Your Abortion' adlı üreme hakları grubunda çalışıyor. İşinin, kürtaj deneyimleriyle ilgili sesini daha yüksek duyurmasına yardımcı olduğunu söylüyor: "Benim için büyük bir değişim oldu. İşe başladığım zamanlarda 'kürtaj' kelimesini yüksek sesle söylemekte bile zorlanıyordum. Bugün ise kürtaj hakkında açıkça konuşmak çok normal ve kolay geliyor."
Erin, kürtaj fikrini kabullenmeyen dini inançlarına bağlı bir toplulukta büyümüş.
"Kürtaj olduğum için çok utanıyordum, mahcuptum. Bu kadar çok kürtaj yaptırdığım için yardım isteyebileceğimi sanmıyordum."
Erin adeti gecikince gebe kaldığını hemen anlamış. "Bedenim her hamile kalışımda hemen farklılaşıyordu. Değişik bir şeyler olduğunu biliyordum." Ama kürtaj kararı almakta hiç zorlanmamış. "Anne olmak istemiyordum, hiçbir ilişkimde bir çocuğa ebeveynlik yapmak istemiyordum" diyor.
"Kürtaj kararının herkes için zor ve travmatik bir karar olduğu düşüncesi üreme hakları hareketine çok büyük zarar veriyor."
Kürtaj sonrası yalnızlık hissi yaşandığını ifade eden Erin, damgalanmanın zamanla tamamen yok olmasını umuyor. "Kürtaj her zaman yaygındı, ama nadir yapıldığı ve en son seçenek olarak görülmesi gerektiği iddiaları ortaya atılıyor.
"Yaptırdığımız kürtajlar hakkında açıkça ne kadar çok konuşursak topluluğumuz da o kadar güçlü olacaktır ve kürtaj etrafındaki o damga da yok olacaktır. Birbirimize böyle yardımcı olabiliriz."
'Yaşadığım damgalanma hissi beni toplumdan uzaklaştırdı' - Indu, Hindistan
BBC'ye konuşan Indu, "31 yaşındaydım ve telefonumu kaybetmiştim" diyor. "Yeni bir telefon satın almaya gittiğimde midem bulanmıştı. Partnerim de o zaman test yaptırmamı tavsiye etti."
Test pozitif çıktı, kürtaj yaptıracağından emindi. "Sanatçı olarak kariyerime yeni başlıyordum, partnerim de benim gibi düşünüyordu" diyor.
Daha önce okul arkadaşı olan bir jinekoloğa gitti ve gebeliği sonlandırmak haplarla 'nispeten kolay' oldu. Ama onu asıl etkileyen kürtaj sonrası yaşadıklarıydı. "Kürtajla ilgili damgalama ve sus pus olma durumu, utanç beni toplumdan uzaklaştırdı, yalnızlaştırdı" diyor Indu.
Hindistan'da kürtaj hala kadınların damgalanmasına neden olan bir durum. Medya kuruluşu IndisSpend'in Eylül 2020'de yazdığı gibi ülkede kadınların sesi 'bir iğneyi bile yerinden oynatamıyor.'
"Her ne kadar ikimizi ilgilendiren bir şey olsa da, fiziksel ve ruhsal olarak bunları ben yaşadığım için öfkeliydim. Bir yıldan kısa bir süre sonra da antidepresanlara başlamıştım" diyor.
Yaşadıklarının daha sonra yeni kurduğu ilişkileri de etkilediğini anlatan Indu uzun bir süre cinsel ilişkiye girmekten korktu. Duygusal destek almanın da ne kadar önemli olduğunu fark etti.
"O zamanları düşündüğümde, kürtajla ilgili daha açık konuşabileceğim bir alana sahip olsaydım her şey daha farklı olurdu gibi geliyor."
'Toplumda kürtaj günah gibi görülüyor' - Jocelyne, Kongo Demokratik Cumhuriyeti
Jocelyne dört ay önce ikinci çocuğunu doğurdu. "Memelerimde şişkinlik, iştahsızlık ve yorgunluk hissetmeye başlamıştım" diyor.
Kısa bir süre sonra yine hamile kaldığını fark etti ve kürtaj olmaya karar verdi. "Bu sürece başlamamdaki ilk etken çocuğun sağlığıydı. Kürtaj sonucu bazı sağlık sorunları yaşandığıyla ilgili korkularım vardı ama kocamın cesaretlendirmesiyle bu korkuyu aştım."
Büyüdüğü toplulukta kürtaj yaptıran birini hiç duymamıştı. "Burada kürtaj çok gizli tutulur ve bu toplulukta günah gibi görülür" diyor. "Duyulursa kürtaj yaptıran kişiyi küçük görürler."
Jocelyne, doktoru kürtaj yapmaya ikna etmenin kolay olmadığını söylüyor: "(Benim kararımı) önce kabul etmedi ve bana birçok tavsiyede bulundu ama kürtaj yapması için ona yalvardım."
Kürtaj olduğunu gizli tutmak için işlemi evde yaptırdı: "Korkuyordum çünkü daha önce hiç yaptırmamıştım ama cesaretim vardı" diyor. "Hemşireler yardım etti, bittiğinde kendimi çok rahatlamış hissediyordum."
Jocelyne, 31 yaşında yaptırdığı kürtajın onu daha bilinçli yaptığını söylüyor. "Yeni bir gebeliği önlemek için şimdi doğum kontrol hapı kullanıyorum - yaşadığım deneyimden sonra bir daha başıma böyle bir şey gelmesini istemediğimden emindim."
'Bir gün kadınların daha özgür olacağının hayalini kuruyorum' - Maria, Meksika
Maria* için doktorla ilk randevusu gerçekleri de fark ettiği an oldu.
'Kürtajın cinayet ve mega tehlikeli bir durum olduğuna, hisleri olan, konuşabilen ve düşünebilen bir yaratığı parçalara ayırmak' olduğuna inanılan bir toplumda büyüyen Maria, 35 yaşında kürtaj olmak isteyen bir kadındı.
Ama her şey değişmek üzereydi. "O an her şey değişti. Doktor, herhangi bir hastasına herhangi bir rahatsızlığı anlatıyor gibi prosedürü anlattı bana" diyor. "Beni hiç sorgulamadı, hiç terslemedi, sorumsuzmuşum gibi davranmadı. Kürtajla ilgili damgalanmanın yarattığı ağırlığı o an anladım."
Maria, Mexico City'de yasal olmasına rağmen güvenli kürtaja erişimin çok zor olduğunu söylüyor.
"Ailem kürtaj olduğumu bilmiyor. Nasıl tepki verirler bilmiyorum… Ama bazıları için, annemden başlayarak, acı verici olabileceğinden eminim."
Kız kardeşi 14 yaşında hamile kaldığında ailesiyle kürtajla ilgili yaptığı konuşmayı hatırlıyor. Maria kardeşine kürtaj yaptırabileceğini söylemişti. "Kürtaj fikrine bile o kadar öfkelenmişlerdi ki o konuyu bir daha hiç açmadım" diyor.
Maria kürtaja gergin bir şekilde yanında partneriyle gitti. "30 dakika ya da daha az sürecekti. Hayatımı değiştirecek büyük bir sorun olarak gördüğüm bir şeyin o kadar kısa sürede böyle çözüme kavuşabileceğine inanmak benim için zordu" diyor.
Şimdi 38 yaşında ve kesinlikle çocuk istemediğini biliyor:
"Anneliğin ve babalığın bu kadar karmaşık bir dünyada neler gerektirdiğinin farkındayım, partnerim ve ben çocuk istemediğimize karar verdik.
"Kadınların bir gün, hayatlarımıza ne olacağı, özellikle de bedenlerimize ne olacağıyla ilgili tamamen özgürce seçim yapabilmelerini hayal ediyorum. Umarım bu hayalim bütün sınırların ötesinde bir gün gerçekleşir."
*İsimler kimliğin korunması için değiştirildi.
Emery Makumeno bu habere katkıda bulundu.