Gazze'de İsrail'in saldırıları sonucu okulların yüzde 70'i hasar gördü: 'Artık her şey değişti, bazı öğrencilerim öldü'
Birleşmiş Milletler'e göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının başlangıcından bu yana 625 binden fazla Filistinli öğrenci eğitimden mahrum kaldı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrindeki bir barınakta, pencerelerinden çamaşırların sarktığı derme çatma bir sınıf...Önünde sandalyelerin dizildiği karatahtada İngilizce "Do you love Palestine?" (Filistin'i seviyor musun?) yazıyor.
Ekim ayında Gazze'de Ekim ayında savaşın başlamasından bu yana kayıplardan biri de eğitim oldu.
Filistinli öğretmen Tarık El Enabi, yaşanan her şeye rağmen “çocuklar öğrenmeyi bırakmasınlar” diye küçük bir alanda ders vermeye gönüllü oldu.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 625 binden fazla Filistinli öğrenci eğitimden mahrum kaldı.
Gazze Eğitim Bakanlığı, savaşın ilk 2 ayında 3477'den fazla öğrencinin ve 203 eğitim personelinin öldürüldüğünü açıkladı.
Ancak burada, bu küçük derme çatma sınıfta çocuklar dışarıda olup bitenlerden biraz uzaklaşma imkanı buluyor gibi görünüyor.
Neşeleri yerinde. Soruları yanıtlamak için heyecanla ellerini kaldırıyorlar, birbirleriyle yarışıyorlar. Bakışıyorlar ve sanki sıradan bir okul günüymüş gibi gülüşmelerini öğretmenden saklamaya çalışıyorlar.
Tarık, daha önce özel derslerde kullandığı karatahtayı evden getirdi. Öğrencilere küçük tahtalar ve kırık tebeşir parçaları dağıttı.
“Bu, öğrencileri savaş atmosferinden çıkarmak ve onlara İngilizce öğretmek için bir fırsat” diyor.
Ancak ne kadar çabalarsa çabalasın, aralıksız süren bombardıman öğrencilerin savaşın gerçeklerinden kaçmasını imkansız hale getiriyor.
Bombardıman nedeniyle, derslerini birçok kez durum sakinleşene kadar iptal etmek zorunda kaldığını söylüyor.
Ancak her şeye rağmen, İngilizce derslerinin öğrencilerin etraflarında olup bitenler hakkında konuşmasını sağlayacak bir yol ve savaşla ilgili duygularını aktarmalarına yardımcı olacak bir araç sağladığına inanıyor.
Gazze’de yerlerinden edilmiş çocuklar ve aileleri, Tarık'ın girişimini "coşku ve tutkuyla" karşılıyor görünüyor.
İlk başta derslerine 10 öğrenci katılıyordu, şimdi ise yaşları 8 ile 14 arasında değişen 30 çocuk, dönüşümlü olarak ondan İngilizce öğreniyor.
25 yaşındaki öğretmen, savaştan önce Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesindeki El Hurria Okulu'nda öğretmenlik yapıyordu.
Her gün Gazze ile Refah'taki evi arasında gidip geliyor, okul saatleri dışında özel ders veriyor ve arkadaşlarıyla kafelerde futbol maçlarını izlemekten keyif alıyordu.
Çaresizlik içinde “Artık her şey değişti” diyor. İsrail bombardımanında okulunun yıkıldığını, bazı öğrencilerinin öldüğünü anlatıyor.
Sınıf yetersizliği
BM Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) raporuna göre, Gazze'de savaşın ilk 2 ayında 342'den fazla okul hasar gördü.
Raporda, bunun Gazze'deki tüm okulların yaklaşık yüzde 70'i olduğu ve BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) tarafından idare edilen 70 okuldan en az 56'sının yerinden edilmiş kişiler için sığınma alanı olarak kullanıldığı belirtiliyor.
UNICEF'in tahminine göre şu anda 1,1 milyon kişi UNRWA tarafından işletilen 145 okulda barınıyor ve onlardan 223 binden fazlası da 127 devlet okuluna sığındı.
UNICEF İletişim Müdürü Ricardo Pires, bu nedenle yakın zamanda yaşanacak en büyük zorluklardan birinin “sınıf sıkıntısı” olacağını söylüyor.
Pires diğer zorlukları ise bombardımanda öldürülmeleri nedeniyle nitelikli öğretmen bulma ve çoğunun tahrip olması nedeniyle, eğitim ve öğretim materyallerinin eksikliği olarak sıralıyor.
Pires, “şiddetli çatışmanın başlamasından bu yana travmatik deneyimler" yaşayan öğretmenlere ve öğrencilere psikolojik destek verilmesi gerektiğini de vurguluyor.
Tarık'ın derme çatma sınıfındaki öğrenciler savaştan önceki hayatlarını özlüyor.
Gazze Şehri'nde yerinden edilen binlerce çocuktan biri olan 10 yaşındaki Layan Afana, "Okula gidip, derse girerdik ve sonra eve dönerdik" diye anlatıyor.
"Burada uyuyoruz, yiyoruz, içiyoruz... Okulumuzu temiz tutmamız gerektiğini biliyorum ama bu okul temiz değil, kendi okulumuzdan farklı."
Onun 10 yaşındaki arkadaşı Batul Aldallu da aynı fikirde. “Eski okulumu çok özledim” diyor.
Her ikisi de gelecekte tıp okumak istiyor. Evlerine ve okullarına dönmeyi umuyorlar. Bu dilek yakın zamanda gerçekleşecek gibi gözükmüyor.
Gazze'de herhangi bir çocuğun yeniden düzgün bir eğitim almaya başlaması belki de yıllar alacak.
UNICEF'e göre yerinden edilmiş kişilerin sığındıkları okulları tahliye edip evlerine dönmeleri yıllar alacak. Hasar gören okulların yeniden inşa edilmesi ise daha da uzun sürecek.
Okulların yakın zamanda yeniden açılması ihtimali olmaması nedeniyle Tarık, günlerini yardım ve eğitim çalışmalarıyla, yerinden edilenlerin ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olarak geçirdiğini söylüyor.
Tarık, "Karşılaştığım en zor soru, bir öğrencimin evine ne zaman dönebileceğini anlamak için bana savaşın ne zaman biteceğini sormasıydı” diyor.
Okulları boşaltmanın ve yerinden edilmiş insanları evlerine geri göndermenin zorluğundan yakınıyor Tarık ve ekliyor:
"Savaştan sonra karşılaşacaklarımız, savaşın kendisinden daha zor."