Fransa, mutfakta bulunan 13. yüzyıldan kalma Cimabue tablosunun ülke dışına satışını yasakladı
Yaşlı bir kadının mutfağındaki elektrikli ocağın üzerinde asılı tablonun, Rönesans öncesi dönemin ressamlarından Cimabue'ye ait olduğu ortaya çıktı.
Fransa'da yaşlı bir kadının mutfağındaki elektrikli ocağın üzerinde asılı tablonun, 13. yüzyılda yaşayan Rönesans öncesi dönemin essamlarından, Cenni di Pepo adıyla da bilinen Cimabue'ye ait olduğunun anlaşılması sanat dünyasını sarstı. Fransa hükümeti tablonun ülke dışına çıkışını yasakladı.
30 aylık yasak süresince "ulusal hazine" olduğuna karar verilen tabloyu satın almak için para bulunacak.
Geçen Eylül ayında bulunan tablo, açık artırmada 27 milyon dolara satılmıştı.
' İsa'yla Alay ' nasıl bulundu?
20,3 santimetreye 28,5 santimetre ölçülerindeki "İsa'yla Alay" adlı küçük eser, bir mezatçının Paris'in 90 kilometre kuzeyindeki Compiegne'deki evine yaptığı ziyaret sırasında fark edildi.
Kadın 90'lı yaşlarındaydı ve bir huzurevine taşınmıştı.
Evin boşaltılması için de eşyaların envanteri yapılıyordu.
Mezatçı Philomène Wolf tabloyu, açık plan mutfaktaki elektrik ocağının üzerinde, oturma odasına uzanan duvarda buldu. Ev satılmıştı.
Wolf Fransız basınına yaptığı açıklamada, "Eşyayı düzenlemek ve boşaltmak için bir haftam vardı. Programımda boşluk yaratmak zorunda kaldım. Yoksa hepsi çöpe gidecekti" dedi.
Paris'teki uzmanların Cimabue'ye ait olduğunu doğruladığı tablo açık artırmayla satışa sunuldu.
Alıcının kimliği açıklanmasa da, ABD'de yaşayan, İtalyan Rönesansı'nda uzmanlaşan iki Şilili koleksiyoncu olduğu sanılıyor.
Cimabue tablosu neden önemli?
Cimabue daha resmi Bizans tarzına kıyasla, insanları daha gerçekçi resmeden ilk İtalyan ressamlarından biriydi.
Floransa ve Roma'da fresk ressamı olarak bilinen sanatçı, Floransa'da Rönesans'ın başlangıcının işaretini verdi ve 14. yüzyılın büyük Floransalı ressamı Giotto'nun hocası olduğu düşünülüyor.
"İsa'yla Alay", "Adanmışlığın Diptiki" olarak bilinen, 1280'li yıllarda yaptığı çalışmasından geriye kalan üç tablodan biri. Diğer tablolardan biri New York'ta, diğeri de Londra'da sergileniyor.