Eğitim Bir-sen Mehmet Akif Ersoy'u Anma Sempozyumu
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Bu sempozyum Mehmet Akif’in sözcülüğünü yaptığı ölümsüz düşüncenin ve büyük ideallerin ayakta ve dip diri olduğunun göstergelerinden birisidir.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bu sempozyum Mehmet Akif'in sözcülüğünü yaptığı ölümsüz düşüncenin ve büyük ideallerin ayakta ve dip diri olduğunun göstergelerinden birisidir. Mehmet Akif Ersoy'un bu dünyadan göçüşünün üzerinden 70 yıl geçmiş olmasına rağmen eserleriyle, hatırasıyla, düşüncesiyle yaşamaya ve tesirini icra etmeye devam ediyor" dedi.
Eğitim Bir-Sen, Mehmet Akif Ersoy'un baba ocağı Arnavutluk'ta Mehmet Akif Ersoy'u Anma Sempozyumu gerçekleştirdi. Sempozyum'un açılış konuşmasını Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptı.
Mehmet Akif Ersoy'u Anma Sempozyumu'na katılan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, program kapsamında yaptığı konuşmada, "Milli marşımızın şairi, istiklal fikriyatımızın kurucu mütefekkiri Mehmet Akif Ersoy'u baba ocağında yad etmek, onu ve eserlerinin konuşmak için düzenlenen bu şölenin açılışında birlikteyiz. Emeği geçen herkese bu sempozyumu, şöleni düzenleyen Eğitim Bir-Sen'e, Kosava, Arnavutluk, Makedonya eğitim sendikalarına ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Arnavutluk'ta bulunmaktan duyduğum heyecanı ifade ediyorum. Burada yaşayan bütün gönüldaşlarımıza selamlarımı, saygılarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
"HAKİKATİN SESİNİ BASTIRMAK MÜMKÜN DEĞİL, EZELİ VE MUTLAK GALİP HAKİKATİN SAHİBİDİR"
"Milli Şair vasfı kendisine çok yakışan Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle, şükranla anarken, bu sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum" diyen Avcı, şunları kaydetti:
"Bu sempozyum Mehmet Akif'in sözcülüğünü yaptığı ölümsüz düşüncenin ve büyük ideallerin ayakta ve dip diri olduğunun göstergelerinden birisidir. Mehmet Akif Ersoy'un bu dünyadan göçüşünün üzerinden 70 yıl geçmiş olmasına rağmen eserleriyle, hatırasıyla, düşüncesiyle yaşamaya ve tesirini icra etmeye devam ediyor. Bağlı olduğu inanç ve değerlerin, savunduğu düşüncenin hala müessir ve geçerli olması, her şeye rağmen medeniyet coğrafyamız için hatta bütün insanlık için ümit kapısı olması, üzerinde durulması gereken çok mühim bir hadisedir. Demek oluyor ki hakikatin sesini bastırmak mümkün değil, ezeli ve mutlak galip hakikatin sahibidir."
"MEHMET AKİF ALDIĞI EĞİTİMİN NESLİMİZ İÇİN NUMUNEDİR, BUGÜN Kİ MODA DEĞİMLE ROL MODELDİR"
Mehmet Akif Ersoy'un eğitim hayatından bahseden Avcı, "Mehmet Akif aldığı eğitimin özellikleri bakımından da, şahsiyetinin çizgileri bakımından da gerçekten neslimiz için numunedir, bugün ki moda değimle rol modeldir. Eğitimine muhterem babası merhum İpekli Tahir Efendi'nin kadim değerler üzerinde yükselen rahlesinde başlamış, Sultan Abdulhamit'in zamanının ruhuna uygun eğitim hamlelerinin ikliminde eğitimini tamamlamıştır. Bir yandan o günün şartlarında eğitim alırken kendi değerlerinden uzaklaşmamıştır. Çok iyi yetişmesine som bir şair, alim ve mütefekkir olmasına rağmen sokaktan, memleketinden, hayattan kopmamıştır. Merhum Neyzen Tevfik'in Mehmet Akif'e olan hürmetinde bile esrarlı bir hal vardır. Bu onun insanlara yaklaşımındaki derin anlamı bize öğretir" şeklinde konuştu.
"HER NESLİN BİR SONRAKİNE DEVRETMESİ GEREKEN BİR ESERDİR SAFAHAT"
"Mehmet Akif'ten öğreneceğimiz çok şey var" diyen Avcı konuşmasına şöyle devam etti:
"Zorluklardan yılmamayı, her halükarda ümitsiz olmamayı ve vakur direnişi milletçe ondan öğrendik. Milletinin zor günlerinde bir şair, bir mütefekkir nerede durur, nasıl duru ondan öğrendik. Kendi inancından, düşüncesinden olmayan insanlarda bile derin hayranlık uyandırması, hatta fikren ona düşmen olanların bile onun aleyhinde söz söylememesi üzerinde düşünmemiz gereken ir hakikattir. Mehmet Akif Ersoy aynı zamanda coğrafyamızın bütün renklerini, unsurlarını da üzerinde taşıyan müstesna bir şahsiyet. Arnavut bir babanın, Buharalı bir annenin İstanbullu çocuğudur. Mavera-ün Nehir'in, Balkanlar'ın ve İstanbul'un birikimini simgesel olarak üzerinde taşır. Düşüncesi de hayatı da bizdendir, bize aittir; medeniyetimizin ve coğrafyamızın kodlarını içerir. Bugün daha iyi anlaşılıyor ki Mehmet Akif Ersoy'un mücadelesi, gayretleri boşa gitmemiştir. Safahat'ın edebiyatımızın en çok basılan, ilgi gören eseri olması da bunun en önemli göstergesidir. Tarihimizin en bunalımlı yıllarını; 1. Dünya Savaşını, Balkan Harbini İstiklal Harbimizi yetkinlikle anlatan Safahat abidevi bir eserdir, dolayısıyla bu ilgiyi fazlasıyla hak etmektedir. Her neslin bir sonrakine devretmesi gereken bir eserdir Safahat. Ben Eğitim Bir-Sen'e Safahat'ın Arnavutça çevirisini gerçekleştirdiği için teşekkür ediyorum. Gerçekten Geç kaldık bu konuda, gecikmişliğimizi Eğitim Bir-Sen'in gayretiyle telafi etmiş olmaktan ötürü de gerçekten tebriğe şayan bir iş başardığımızı düşünüyorum. Mehmet Akif bütün özellikleriyle daha fazla konuşulmalıdır, daha fazla anlatılmalıdır; hakkında daha fazla eserler verilmelidir. Bugünün sorunları muhaceresinde yeni yorumlarla, yeni bakışlarla döne döne okunmalı, araştırılmalı, tartışılmalıdır. Dolayısıyla Ata yurdunda Mehmet Akif Sempozyumunu bu açıdan çok değerli görüyorum" ifadelerini kullandı. - TİRAN