Doğal güzellik ürünleri firmasının kurucusu Tata Harper: Şirket kurma planımı delilik olarak...
BBC'nin haftalık The Boss (Patron) serisi, dünyanın dört bir yanından iş dünyasının önde gelen isimleri üzerine odaklanıyor.
BBC'nin haftalık The Boss (Patron) serisi, dünyanın dört bir yanından iş dünyasının önde gelen isimleri üzerine odaklanıyor. Bu hafta, aynı adlı cilt bakım ürünleri firmasının kurucusu Tata Harper'la görüştük.
Tata Harper'ın doğal cilt bakım ürünleri yaratma hikayesi, 2005'te üvey babasına kanser teşhisi konmasıyla başladı.
Doktorlar üvey babasına, daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemesini tavsiye etti. Yediği yemeklerden vücuduna değen şampuan ve sabunlara kadar, kendisini daha az toksine ve sentetik kimyasallara maruz bırakması gerekiyordu.
44 yaşındaki Kolombiyalı girişimci Tata Harper bu vesileyle kendisinin ve ailenin geri kalanının da bir değişikliğe ihtiyaç duyduğunu fark ettiğini söylüyor.
Harper, "Onun için yeni ürünler araştırırken kendim için de yeni bir şeyler aradım çünkü daha sağlıklı bir yaşam sürmeye çalışıyordum" diyor.
Mümkün olduğunca organik beslenmeye ve evinde kimyasal içermeyen temizlik ürünleri kullanmaya başladı. Ancak pahalı ve sentetik kozmetik ürünlerini doğal alternatifleriyle değiştirmeye isteksizdi.
"Bir Latin kadını olarak güzellik ürünlerine bayılıyorum. Doğal ürünler o kadar sadeydi ki içinde birkaç madde barındırıyordu. O kadar basitlerdi ki, en yüksek teknolojiye sahip İsviçre malı cilt bakım setimi bununla asla değiştiremeyeceğimi düşünüyordum."
'Yeşil cilt bakımı hareketinin kraliçesi'
Zamanla doğal cilt bakım ürünü konusunda piyasada bir boşluk olduğunu fark etti. Emlak geliştirme alanında çalışan bir endüstri mühendisi olarak kozmetik sektöründe hiçbir deneyimi olmamasına rağmen kendi şirketini kurmaya karar verdi.
Kendisiyle aynı adı taşıyan şirket bugün 65 milyon doların üzerinde (yaklaşık 476 milyon Türk Lirası) değere sahip ve yıllık yaklaşık 25 milyon dolardan fazla (yaklaşık 183 milyon TL) gelir üretiyor.
Bu arada şirket Gwyneth Paltrow, Kate Hudson ve Hilary Duff gibi yıldız oyuncuların favorisi. Forbes dergisi Tata Harper'ı "Yeşil cilt bakımı hareketinin kraliçesi" olarak anıyor.
Kolombiya'nın Karayipler kıyısındaki Barranquilla şehrinde doğup büyüyen Harper, çocukluğunda yerel satıcılardan aldığı meyvelerle büyükannesine cilt bakımı yapıyormuş.
Okuldan sonra Meksika'da üniversiteye giden Harper, Monterrey Teknoloji Enstitüsü'nde endüstri mühendisliği okudu. 2000 yılında ABD'de Miami kentine yerleşen Harper, Kolombiyalı eski kocası Henry ile inşaat ve emlak satışı işine girdi.
Birkaç yıl sonra aynı işi New York'a taşıdılar. Harper'ın üvey babasına bu sırada kanser teşhisi kondu.
Cilt bakım ürünleri sektörüne girme niyetiyle, doğa bilimleri, bitkisel ilaçlar ve biyoteknoloji alanında yoğun bir araştırmaya girişti.
Planları kuşkuyla karşılanan Harper o dönemi, "İnsanlar bu yaptığımın çılgınlık olduğunu söyledi. Sektörün tepkisi, lüks ve doğallığın yan yana gelemeyeceği yönündeydi" sözleriyle anlatıyor.
Doğal cilt bakımı ürünlerinin formüllerini bulmak üzere kimyagerlerle çalıştı. Bunun için eski kocasıyla birlikte yaptıkları birikimleri kullandılar.
Harper'a göre bu zorlu bir görevdi: "Normalde bir cilt bakım ürününün geliştirilmesi birkaç hafta sürer. Bizim yapabilme bilgisine erişmemiz 5 yıla ve sekiz kimyagere denkti."
2010 yılında ilk ürünler satışa hazırlandı ve Tata Harper şirketi yola çıktı.
Üretimin merkezi Vermont'taki çiftlik
Bu aşamada Tata, Henry ve üç çocukları, New York'un kuzey doğusundaki Vermont eyaletinde yaklaşık 5 bin dönümlük organik çiftliğe taşındılar. Bugüne kadarki tüm üretim burada yapıldı.
Ürünler, çiftlikte yetişen bitkiler ve 70 ülkeden getirilen doğal maddelerle yapılıyor. Daha kolay geri dönüştürüldüğü için cam malzemeler tercih ediliyor. Etiket ve diğer paketleme ihtiyaçları için geri dönüştürülmüş kağıtlar ve soya bazlı doğal boyalar kullanılıyor.
Harper, "Bu endüstride şirketler ürünlerini dışarıda imal ettirmeyi tercih etse de ben bunu reddettim" diyor: "Çünkü ben bir endüstri mühendisi ve bir kozmetik ürünleri müşterisi olarak ürününü satın aldığım şirketin aynı zamanda ürünü imal eden şirket olması beklentisine sahiptim."
Şirketin yola çıkmasının hemen ardından eşiyle yaşadıkları ayrılığa Vogue dergisinde üç sayfa yer verildi: "Vogue dergisinde bu kadar erken yer alacağımı beklemiyordum."
Medyanın bu yeni markaya dönük ilgisi güzellik ürünleri satıcılarının da ilgisini çekti. Şirketin ürünlerini satmaya başlayan perakende devi SpaceNK'yı, Bergdorf Goodman, Nieman Marcus, Nordstrom ve Sephora gibi önde gelen tedarikçiler izledi.
'Yatırımcılar bize inandı'
Şirketin başarısında ünlülerin ilgisi de kilit rol oynadı. "Gwyneth Paltrow markanın her zaman büyük bir destekçisi oldu" diyen Harper, markanın ünlü takipçilerinin beğenisinin samimi olduğunu vurguluyor: "Ünlülere bunun için ödeme yapacak kadar bütçeye sahip değiliz."
Tata Harper markası bugün ABD, Birleşik Krallık, Avrupa, Asya ve Avustralya'da yaygın şekilde erişilebilir durumda. Çin, Rusya ve Japonya gibi yeni pazarlara doğru genişleme planları var.
150 çalışana sahip şirketin yıllık satışları her yıl yüzde 50 artış gösteriyor. Hisselerin çoğunluğu Harper ve eski kocasına ait. ABD girişim sermayesi fonu ACG gibi dış yatırımcılar da hisse sahibi.
Harper, "Şanslıyız çünkü yatırımcılarımız yaptığımız şeye inandılar ve bu hareketi anladılar" diyor.
Tata ve Henry çifti evliliklerine dört yıl önce son verseler de şirketin icra kurulu başkanlığını ortaklaşa sürdürüyor. Tata araştırma, ürün geliştirme ve medya ilişkilerine bakarken Henry satış ve finans işlerini yürütüyor.
Perakende sektörü uzmanı ve ABD'li yönetim danışmanlığı şirketi Traub'un patronu Mortimer Singer, Tata'nın harika bir marka elçisi olduğunu belirtiyor: "Tata Harper doğal cilt bakım ürünü alanında büyük bir lider. Müşterilerinin ilham perisi olmak konusunda muazzam bir yetenek. Çok az sayıda güzellik şirketi, ürünlerini oluşturan maddeleri de kendi tesislerine üretme yeteneğine ve tam entegre sisteme sahiptir."
Koronavirüs kısıtlamalarının olduğu dönemde Tata, 10, 11 ve 8 yaşlarındaki üç çocuğuna bakmakla birlikte, internet üzerinden toplantılara giriyor ve "akşam 6'ya kadar telefonda olduğunu" anlatıyor.
Şirketinin başında geçen on yılın ardından başka bir iş yaptığını hayal edemediğini belirtiyor: "Markaya kendi kişisel değerlerimi katıyorum. Mesleğim beni ben yapıyor."
Salgın süresince birçok üretici gibi Harper da üretim tesislerini durdurmak zorunda kaldı.
Mağazaların bir kısmının geçici olarak kapanması işleri etkiledi.
Ancak Harper mevcut küresel krizin, sağlığı ve sürdürülebilirliği destekleyen şirketlerin önemini vurgulamaya hizmet edeceğine inanıyor: "İnsanlar bizim yaptığımızı daha çok takdir etmeye başlayacaklar."