Davutoğlu 49. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansında Konuştu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 49'uncu Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'nda 'Mali, Suriye ve ötesi; günümüz sorunlarıyla başa çıkabilme' konulu panelde konuştu. Davutoğlu, "Gün, uluslararası camianın Suriye'yi yeniden değerlendirme günüdür" dedi.

Suriye ile 10 ay boyunca iletişim halinde olduklarını ancak, bu iletişimin sonra kesildiğini belirten Bakan Davutoğlu, Suriye'de Ağustos 2011'de Esad ile 8 saat görüştüğünü, o dönemde muhalefetle görüşmesini tavsiye ettiğini söyledi. Bakan Davutoğlu, Esad'ın o görüşmede muhalifleri terörist olarak nitelediğini ve görüşmeye yanaşmadığını anlatarak 60 bin kişi öldükten sonra Esad'ın görüşmelere hazır olduğunu belirtmesinin, yönetimin ne kadar irrasyonel bir yönetim olduğunun göstergesi olduğunu kaydetti. Suriye'de 2 milyon kişinin barınaksız ve aç yaşadığına dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin Halep'e 40 ton insani yardım gönderdiğini ve göndermeye devam edeceğini belirterek, şöyle dedi:

"Türkiye olarak mülteciler için 500 milyon dolar harcama yaptık. Kardeşlerimiz için, ihtiyaç halinde bunu yapmaya devam edeceğiz. BM de insani yardım konusunda bir adım atmalı."

Mali'de kısa dönemde yaşananlar üzerine BM Güvenlik Konseyi'nden kararlar çıktığına dikkat çeken Ahmet Davutoğlu, iki yıldır Suriye'de yaşananlara rağmen BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkmamasını eleştirdi. Davutoğlu, soğuk savaş dönemi sona ermesine rağmen BM'de bunun devam ettiğini söyledi.

Davutoğlu, Suriye'de muhalefet ile rejim arasından diyalog kurulmasını isteyenlerin yanıldığını, çünkü bunun yanlış yönlendirmelerden dolayı çözüm getirmeyeceğini ifade etti.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir Al Sani de BM'yi "yeteneksizlikle" suçladı. Amerikalı senatör John McCain ise Suriye'ye müdahale konusunda Rusya'nın sürekli veto hakkını kullandığını, bu nedenle BM'nin gerekeni yapamadığını söyledi.

BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 49. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı için bulunduğu Münih'te basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya'nın İran ile sürdürdüğü nükleer müzakerelere değinerek, "Bedelini ödediğimiz her sürecin içerisinde olmalıyız" dedi.

Davutoğlu, bugünkü panelde yaptığı konuşmaya açıklık getirmek için şunları söyledi:

"Sunumumda şunu söyledim: BM Güvenlik Konseyi artık karar verme mekanizması itibariyle güvenilirliğini kaybetmiştir. Mali ve Suriye konusunda hem Afrika hem İslam ülkelerini doğrudan ilgilendirdiği halde karar verme süreçlerinde Müslüman ve Afrika ülkeleri P5 içinde yoklar. Şunu dile getirdim P5 dışında P5 yetkisine haiz bir şekilde komşu ve bölgesel aktörlerin devreye gitmesi gerekir, çünkü bedelini onlar ödüyor. Suriye krizinin bedelini biz ödüyoruz. Bu anlamda benim kastettiğim tam da buydu. Suudi eski Büyükelçisi El Türki 5 2'yi teklif edince ben de Türkiye de olmalı dedim, yani 5 3'ü teklif ettim. Olması gereken de budur. Bedelini ödediğimiz şeylerin karar mekanizmalarında bulunma hakkına sahibiz. İran nükleer krizinin bedelini en çok biz ödüyoruz. Enerji politikaları dolayısıyla vesaire. Onun için biz 2010 yılında bu kadar gayret sarf ettik kriz çözülsün diye. Suriye'nin bedelini biz ödüyoruz, ama P5 içinde yokuz. Bunun adil bir tarafı yok. Mali'nin bedelini en fazla Afrika ve Müslüman ülkeler ödüyor, ama P5 içinde yoklar. Bu sürdürebilir bir şey değildir."

Panel sırasında moderatör Alman Spiegel dergisi Genel Yayın Yönetmeni Georg Mascolo'nun 5 1 veya 3'e İsrail'in de girmesi gerektiğini belirtmesi üzerine cevap olarak İsrail'in bu oluşuma giremeyeceğini söylediğini hatırlatan Ahmet Davutoğlu, "İsrail giremez. Kendisi uluslararası Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasına, NPT'ye taraf olmayı reddeden bir ülke. Böyle, Atom Enerjisi Kurumuna üye olmayan bir ülkenin bu platformda bulunmaya hakkı yoktur. İsrail önce NPT'ye saygı göstersin, sonra tüm Ortadoğu'nun nükleer silahsızlanmasına katkı verebilir. Bunu bundan sonra daha çok dile getireceğiz" diye konuştu.

Akşam yemeğinde İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile karşı karşıya oturmasının sorulması üzerine Bakan Davutoğlu, kendisiyle medeni çerçevede selamlaştığını, daha fazla bir teması olmadığını söyledi.