Taliban Sözcüsü Suheyl Şahin'den Haberler.com'a özel açıklamalar: ABD'ye yeşil ışık yaktı, Türk halkına çağrıda bulundu
Haberler.com'dan Esra Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Taliban Basın Sözcüsü Suheyl Şahin, "Erdoğan'ın dış politikasını nasıl buluyorsunuz?" sorusunu, "Her ülkenin kendi dış politikası vardır, buna saygı duyuyoruz. Karşılıklı destek ve iş birliğine doğru ilerlerken ilişkilerimiz zaten güçlenecek ve gelişecek" diyerek yanıtladı. "Türk halkının hem desteklerine hem de dualarına ihtiyacımız var" diyen Şahin ayrıca, ABD'nin de Afganistan'a yardım etmesini memnuniyetle karşılayacaklarını söyledi.
Afganistan'da geçici hükümeti kuran Taliban'ın uluslararası basın Sözcüsü Suheyl Şahin, Haberler.com stüdyosuna bağlanarak Esra Öztürk'ün sorularını yanıtladı.
Sürecin başından beri Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istediklerini belirten Suheyl Şahin, "Güvenlik güçlerimiz işgal zamanında bile Türk kuvvetlerine saldırmadı. Bu da bir iyi niyet gösterisiydi. Çünkü Türkiye Müslüman bir ülkeydi. Zira gelecekte pozitif ve yapıcı bir ilişki geliştirmek istiyorduk. Bu sadece bir yönüydü. Yani ilişkilerimize yeni başlamıyoruz. Ancak ilişkilerimizi gelecekte güçlendirmek ve artırmak istiyoruz" dedi.
"TÜRK HALKININ DESTEKLERİNE İHTİYACIMIZ VAR"
Açıklamasının devamında Türk halkına da bir çağrıda bulunan Şahin, "Ülkeyi özgürleştirmek için mücadele veren Afganlara sempati duyan Türk halkına müteşekkirim. Türk halkına buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum; hem desteklerine hem de dualarına ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
"İLİŞKİLERİMİZ GÜÇLENİP GELİŞECEK"
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikasını nasıl buluyorsunuz?" sorusuna ise Şahin şu yanıtı verdi: "Her ülkenin kendi dış politikası vardır. Her ülkenin ve halkının en iyi şekilde çıkarlarına yöneliktir. Buna saygı duyuyoruz. Politikalarını belirleme hakları vardır. Fakat bizim tasarımız daha çok karşılıklı ilişkiler üzerine. Karşılıklı çıkarlarımız ve amaçlarımız olan alanlara odaklanıyoruz. İlişkilerimiz aynı zamanda karşılıklı saygı ve çıkara bağlı. Karşılıklı destek ve iş birliğine doğru ilerlerken ilişkilerimiz zaten güçlenecek ve gelişecek. Ayrıca iki ülke arasında daha fazla güven tesis etmiş olacağız."
İşte röportajdan öne çıkan soru ve cevaplar;
Esra Öztürk: Türkiye'yle ilgili gündeminiz nedir? Tasarınız nasıl? İsrail dışında tüm ülkelerle uluslararası ilişkiler tesis edeceğinizi söylediniz. Türkiye ajandanız nedir? Hangi alanlarda iş birliği yapacaksınız? Erdoğan yönetimiyle nasıl ilişkiler kuracaksınız? Ayrıca Erdoğan'ın dış politikasını nasıl buluyorsunuz?
Suheyl Şahin : Türkiye ile ilişkilerimiz zaten var. Bu yeni bir şey olmayacak. Geçmiş uzun yıllar boyunca ilişkilerimiz oldu. Ülkemiz Amerika ve ittifak güçlerinin işgali altındayken bile Türk mühendisleri bizimle çalışıyordu. Dolayısıyla Türk mühendislere ve Türklere iyi niyetle yaklaşıyorduk. Güvenlik güçlerimiz işgal zamanında bile Türk kuvvetlerine saldırmadı. Bu da bir iyi niyet gösterisiydi. Çünkü Türkiye Müslüman bir ülkeydi. Zira gelecekte pozitif ve yapıcı bir ilişki geliştirmek istiyorduk. Bu sadece bir yönüydü. Yani ilişkilerimize yeni başlamıyoruz. Ancak ilişkilerimizi gelecekte güçlendirmek ve artırmak istiyoruz. Şimdi farklı alanlarda uygulamalara da geçeceğiz. Eğitimde, ekonomide, yeniden inşada, işleri eskiden daha iyi hale getirmede, halkımız için istihdamda, yatırımda... Daha bunun gibi farklı alanlar sayabiliriz. Ülkemizin ihtiyacı olan her alanda... Her iki taraf da bu konuda mutabık kaldı. Bu alanlarda ilişkilerimiz olabilir.
E.Ö.: Bu sorunun altını çiziyorum çünkü geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Başkanvekili, "En önemli nokta Türkiye'nin size nasıl yaklaştığından ziyade sizin Türkiye'ye nasıl yaklaşacağınız" şeklinde bir açıklama yaptı. Bu yoruma ne dersiniz?
Suheyl Şahin: Doğru ama biz de Türkiye bize nasıl yaklaşırsa öyle yaklaşacağız. Bize Müslüman kardeşleri gibi davranırsa, biz de onlara Müslüman kardeşleri olarak yaklaşacağız. Bu bir kenarda dursun. Destek verirlerse, ülkemizin yeniden inşası için çaba gösterirlerse bu kritik süreçte bize el uzatırlarsa tabi ki takdirle ve hoş karşılarız. 30 yıldır işgalci süper güçlerle savaştık. Özgürlüğümüzü kazandık. Biz bir hürriyet gücüyüz. Bu noktada Türkiye'yi Müslüman bir kardeş ülke olarak görüyoruz. Kur'an- Kerim'e göre inananlar kardeştir. Kısacası bizim yaklaşımımız bu. Bu duruşa nasıl karşılık verecekleri onların kararı.
E.Ö.: Taliban hükümeti, Türkiye ve Katar arasında Kabil'deki uluslararası havalimanının işletilmesiyle ilgili anlaşma sürecinde bir gelişme var mı?
Suheyl Şahin: Evet, ilerleme var. Biliyorsunuz, ABD güçleri buradaki her şeyi mahvetti. Araçlara, hangara hatta araziye bile zarar verdiler. Halen tam olarak eski haline getirilmedi ama buradan uçuşlar yapılabiliyor. Birkaç gün içinde havalimanının tamamen eski haline geleceğini umuyoruz.
E.Ö.: Sosyal medyada üzerine çokça konuşulan o resimde Merkez Bankası Başkanınız masada silahıyla oturuyordu. Epey de eleştiri topladı. Yatırımcılar size nasıl güvenecek? Kendilerini Afganistan'da nasıl güvende hissedecekler? Nasıl oraya gelip çalışacaklar, Afganistan'da yatırım yapacaklar?
Şahin : Öncelikle güvenlik çok önemli. Biz yatırımcılar için güvenli ortamı sağlayacağız. Onlar için önemliyse bizim için de önemli. Emniyet yoksa Afganistan'a kimsenin yatırım yapmayacağını biliyoruz. Aksi takdirde Afganistan yeniden inşa edilemez. Bunu öngörüyoruz. Çin'le ilişkilerimize gelince: Politikamız, komşumuz Çin de dahil bütün ülkelerden gelen yatırımları memnuniyetle karşılamak şeklinde. Bu tür yatırımlara gelecekte karar verilecek. İki ülke olarak konuşacağız ve elde ne var, bakacağız. Diğer yandan ABD dahil Afganistan'a yatırım yapma niyeti olan tüm ülkeleri memnuniyetle karşılarız. Afganistan'ın yeniden inşa sürecine katkılarından memnun oluruz. Bence yirmi yıldan fazla süredir tahribatında yer almışken Afganistan'ın ıslahı ve yeniden inşa sürecinde olmaları, ülkemize yatırım yapmaları ABD için ahlaki bir vecibe.
E.Ö.: Taliban, Çin'in Kuşak ve Yol projesini nasıl algılıyor? Projenin Pakistan uygulamasında Çin'in yatırımıyla Çinli iş gücünün, Çinli işçilerin, mühendislerin orada projeleri sürdürmesi şeklinde oldu. Bu, ülkenizi Çin'e bağımlı kılmak gibi bir anlama geliyor. Hem projelerin sürdürülebilirliği hem de gelecekteki devamı, takibi açısından... Sizin ekonomik kalkınmanıza ve insanınızın istihdamına katkıda bulunmaması halinde projeyi nasıl algılayacaksınız? Bu açıdan da değerlendirir misiniz?
Şahin: Diğer ülkelerin yatırımlarını memnuniyetle karşılamak bizim politikamız. Tabi buradaki tüm detayların gelecek sürecin konusu. Öncelikle yatırım kanunu çıkaracağız ve Çin de dahil diğer ülkelerle toplantılar yapacağız. Tekliflerini alacağız ve karşılıklı yarar ve saygıya göre karar verip ilerleyeceğiz.
E.Ö.: Artık Amerikan karşıtı bir hükümetiniz olduğu açık. ABD tüm birliklerini geri çekti. Zaferinizi kazandınız ve Afganistan İslam Emirliği'nin yönetimini elde ettiniz. Bu Amerikan karşıtı açıdan Rusya'yla ilişkilerinize de değinir misiniz?
Şahin: Amerika ülkemizi işgal etmişti. İşgale karşı direndik ve işgali sona erdirmek için çok kurban verdik. Artık o sayfa kapandı. Bitti. Artık yeni bir merhaleye geçtik. Bu aşamada ülkemiz için yeniden inşaa, istikrar ve barış içinde bir arada yaşama kavramları olacak. Amerikalılar gelip de yeniden inşaa sürecine katkıda bulunmak isterlerse barış sürecine ve halkımız için istihdama katkıda bulunurlarsa memnuniyetle karşılarız.
E.Ö.: Yani Amerikalıların düşmanınız olmadığını mı söylüyorsunuz?
Şahin: Amerikalılar ülkemizi işgal ettiğinde düşmanımızdı ama şimdi gelip Afganistan'ın yeniden inşa sürecinde yer alırlarsa, ülkemize olumlu katkıda bulunurlarsa, halkımız için istihdam yaratıp bu kritik süreçte destek olurlarsa, bu tavır düşmanca olmaz. Bu Afgan halkı için iyi bir şey olur. Bunu da memnuniyetle karşılarız. Rusya'yla ilişkilerimize gelince; yeni değil, çok uzun yıllardır ilişkilerimiz var. Moskova'da pek çok kez intra-Afgan konferansları gerçekleştirdik. İlişkilerimiz vardı ve işgal süresince de bizi desteklediler. Bundan sonra da ilişkilerimiz sürecek.
E.Ö.: Sayın Şahin, elbette tarihten bu yana Türkiye'yle ilişkileriniz oldu. Rusya ve Pakistan'la da, başka ülkelerle de ilişkileriniz var. Fakat artık Afganistan'ın lideri olacak uluslararası sahnede yer alacaksınız. Hükümetinizin özellikle küresel anlamda tanınmasını istiyorsanız birlikte yürüyeceğiniz bir dostlara ihtiyacınız var. Artık Birleşmiş Milletler'in bir parçası olacaksınız. Bazı durumlarda BM Güvenlik Konseyi üyelerinden birinin sizinle yol almasına ihtiyacınız olacak. Demek istediğim buydu.
Şahin: Bu durum ülkelere bağlı. Bize diğer ülkelerden daha fazla yardım ederlerse o zaman değerlendireceğiz. Bu ilerleyen zamanların konusu.
E.Ö.: Size sormadığım ama ekleyeceğiniz bir şey var mı?
Şahin: Evet, Türk halkına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Ülkeyi özgürleştirmek için mücadele veren Afganlara sempati duyan Türk halkına müteşekkirim. Türk halkının hem duasına hem desteğine ihtiyacımız var. Özellikle Afganistan'ın yeniden inşasına yönelik desteğe... Çünkü artık kırk yıllık fedakarlığın ardından yeni bir döneme girdik. Bu sürede yaklaşık 2 milyon insanı kurban verdik. Bu dönem, eski Sovyetler Birliği işgalinden sonraki dönem. 2 milyondan fazla insan kaybettik. Bu yeni dönemde Afganistan'ı yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Afganistan halkı için ferah inşa etmemiz gerekiyor. Bunun için kaynaklarımızı kullanıyoruz. Herkesin ve özellikle de Müslümanların yardımına ve desteğine ihtiyacımız var.