Cezayir'de Cumhurbaşkanlığı seçimi
24 milyondan fazla Cezayirli seçmen Cumartesi günü, ülkenin yeni cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidiyor. Üç aday yarışıyor: 78 yaşındaki ülkenin mevcut Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Sosyalist Güçler Hareketi’nden (FFS) 41 yaşındaki Yusuf Uşiş ve Barış Toplumu Hareketi’nden (MSP) 57 yaşındaki Abdulaali Hassani Şerif. Seçimde ekonomik konular ve özgürlük vaatleri öne çıkıyor. Cezayir, Afrika'nın en büyük doğalgaz ihracatçısı konumunda olmasına rağmen ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Cezayirliler seçim sonuçlarından fazla ümitli görünmüyorlar.
24 milyondan fazla Cezayirli seçmen Cumartesi günü, ülkenin yeni cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidiyor.
Seçimde üç aday yarışıyor: 78 yaşındaki ülkenin mevcut Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Sosyalist Güçler Hareketi’nden (FFS) 41 yaşındaki Yusuf Uşiş ve Barış Toplumu Hareketi’nden (MSP) 57 yaşındaki Abdulaali Hassani Şerif.
Cezayir'de yaklaşık beş yıl önce başlayan ve 20 yılı aşkın süredir iktidardaki Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın istifasıyla sonuçlanan halk protestolarının ardından Abdülmecid Tebbun 2019 yılında cumhurbaşkanı seçilmişti.
Ülke genelinde yerel saatle 08.00'de başlayan oy verme işlemi, saat 19.00'a kadar devam edecek.
Resmi sonuçların Pazar günü açıklanması bekleniyor.
Adayların vaatleri neler?
Üç aday da kampanya süreçlerinde toplumsal ve ekonomik konulara odaklandı.
Cezayir, Afrika'nın en büyük doğalgaz ihracatçısı konumunda. Bu gelirler ülkenin toplam gelirlerinin beşte üçünü oluşturuyor.
Adayların tümü, ekonominin doğal gaza bağımlılığını azaltmak ve Cezayirliler'in satın alma gücünü artırmak için çalışmaya söz verdi.
Yarışa bağımsız aday olarak katılan Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, ücretlerde, emeklilik maaşlarında, işsizlik tazminatlarında artış, iki milyon konut inşası ve yatırımları artırarak 400 bin istihdam yaratma sözü verdi.
Tebbun, Cezayir'i Güney Afrika'dan sonra " Afrika'nın en güçlü ikinci ekonomisi" haline getirilmesi ve gençlerin durumunun iyileştirilmesi vaatlerinde bulundu.
Buna karşılık rakipleri Cezayirliler'e daha fazla özgürlük tanıma sözü verdi. Uşiş, "af ve haksız yasaların gözden geçirilmesi yoluyla vicdan mahkumlarını serbest bırakma" taahhüdünde bulundu.
Hassani Şerif kampanyalarında, "son yıllarda büyük ölçüde kısıtlanan özgürlüklere" odaklandı. Seçilirse parlamentoya geniş yetkiler vererek kapsamlı anayasal reformlar yapacağına söz verdi.
Cezayirliler seçim öncesinde ümitli görünmüyor
Bu vaatlere karşın Cezayirliler seçim sonuçlarından fazla ümitli görünmüyorlar.
BBC'nin Cezayir'den izlenimlerini aktaran Muhabiri Sally Nabil'in analizine göre, bugün Cezayir'deki durum, otoriter rejimlere son vermeyi amaçlayan Arap Baharı'nın ardından Mısır ve Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerinde yaşananlardan çok da farklı değil.
Cezayir'in sokak protestoları, ülkenin bağımsızlığını kazanmasından bu yana etkili olan ordunun gücünü sınırlamaya yetmedi.
Cumhurbaşkanı Tebbun'un generallerin desteğini aldığı düşünülüyor ve Cumartesi günü yapılan seçimlerin de favorisi olarak görülüyor.
Seçim komisyonu, 2019 protestolarına katılan bir avukat ve muhalefet partisi lideri olan Zubayda Assul dahil 13 adayı diskalifiye etti.
Yasalara göre adayların başkanlık için aday olabilmek için kayıtlı seçmenlerden 50 bin veya parlamento ve yerel meclis üyelerinden 600 imza toplamasını gerektiriyor.
Assul, gerekliliklerin kendisi gibi adayların seçimlere katılmasını zorlaştırmak için tasarlandığına inanıyor.
Cezayirliler çoğunlukla Fransızca konuşurlar, bu yüzden ülkede Fransa ve yer yer Kanada'nın Fransızca konuşulan eyaletleri popüler durumda.
Bazı Cezayirliler daha iyi bir hayat için yurtdışına yasal yollardan göç ederken, diğerleri Akdeniz üzerinden Avrupa kıyılarına ulaşmak üzere riskli yolculuklara çıkıyor.
Cezayirli gençlerin çoğu zorlu yaşam koşullarıyla yüzleşiyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre, Cezayir'deki genç işsizliği, yüksek petrol ve gaz gelirlerine rağmen yüzde 30'un üzerinde.
Cumhurbaşkanı Tebbun, ikinci dönemini kazanırsa istihdam yaratacağını vadetti ancak kronik işsizlik sorununu çözebileceğine ve ekonomik refah sağlayabileceğine şüpheyle bakılıyor.