BM: Suriye'de çatışmalardan kaçanlar için insani koridorlar oluşturulmalı
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Suriye'nin kuzeybatısındaki çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce kişi için insani koridorlar oluşturulması çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Suriye'nin kuzeybatısındaki çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce kişi için insani koridorlar oluşturulması çağrısı yaptı.
Michelle Bachelet, insani krizin boyutunun kendisini dehşete düşürdüğünü söyledi. Bachelet, "Çoğu kadın ve çocuk sivillerin, dondurucu soğuk hava koşullarında yaşam mücadelesi verirken bombalanmaları inanılmaz zalimce bir durum" dedi.
BM, Suriye hükümetinin Aralık ayında İdlib eyaletinde kalan cihatçılara ve hükümet karşıtı milislere karşı başlattığı son harekat süresince 900 bini aşkın kişinin yerinden olduğunu tahmin ediyor.
Beşar Esad: Sona yaklaştık
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise Pazartesi günü devlet televizyonuna çıkarak yaptığı konuşmada, muhaliflerin kontrolündeki son bölge olan İdlib'de birçok bölgenin yeniden ele geçirildiğini, 9 yıldır kendisine karşı savaşan muhaliflere yönelik operasyonlarına "nerede olurlarsa olsunlar aralıksız olarak devam edeceklerini" söyledi.
"Kuzeyden gelen tüm boş lafları umursamadan Halep ve İdlib eyaletlerini kurtarma savaşı, tüm Suriye topraklarını özgürleştirmek, terörizmi yok etmek ve istikrara kavuşmak için verdiğimiz savaşla birlikte devam ediyor" diyen Esad, Halep'in batısındaki birçok bölgenin Suriye ordusu tarafından muhaliflerden geri alındığını duyurdu.
Bu kazanımların 9 yıldır süren savaşın sona erdiği anlamına gelmediğini söyleyen Esad, ama temkinli de olsa "sona yaklaştıkları" mesajını verdi:
"Kalbimize kazımaya çalıştıkları korkunun karşısında zafer kazandık. Ancak bu bölgelerin kurtuluşuyla savaşın sonunun gelmediğinin; komploların sona ermediğinin; terörizmin ölmediğinin ya da düşmanın teslim olmadığının tamamen farkındayız. Bu kurtuluşla, eninde sonunda tam galibiyeti elde edeceğimizi göstermiş; bütün hatalarını yüzlerine vurmuş olduk."
İdlib'in doğusu ve Halep'in batısındaki birçok bölgenin kontrolünü Aralık ayından bu yana devam eden operasyonlarda yeniden ele geçiren Suriye ordusu, ülkenin batısındaki ülkenin en büyük iki şehri Halep ve Şam'ı birbirine bağlayan M5 karayolunu da 2012'den bu yana ilk kez tamamen kontrol altına aldı.
2012'de, iç savaş başladıktan bir yıl sonra muhaliflerin kontrolüne geçen İdlib, El Kaide'yle bağları olan Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) örgütünün de güçlendiği bölge olmuştu.
Suriye Ulaştırma Bakanı Ali Hammoud, Halep Uluslararası Havalimanı'nın yıllar sonra yeniden açıldığını ve Çarşamba günü Şam'dan Halep'e ilk uçuşun yapılacağını duyurdu. Birkaç gün içinde Kahire'ye bu havalimanından uçuşların başlayacağını söyledi.
Şam yönetimine yakın El Vatan gazetesi de M5 karayolunun hafta sonunda yeniden kullanıma açılacağını yazdı.
Eylül 2018'de Rusya ve Türkiye arasında yapılan anlaşmayla İdlib'de ateşkes sağlanmış; Türkiye, HTŞ'nin silahtan arındırılmış bölgeden çekilme taahhüdü vermişti. Anlaşma, yine silahtan arındırılmış bölge içinde kalan M4 ve M5 karayollarından sivil geçişleri de güvence altına alınmasını öngörüyordu. Ancak M5 karayolunda HTŞ'nin ve diğer muhalif grupların kontrol noktaları varlığını korumuştu.
Ancak 2019'un başından bu yana bölgeye büyük oranda diğer muhalif grupları savaşarak saf dışı bırakan HTŞ hakim. Rusya destekli Şam da, Ankara'nın "ateşkes anlaşmasına uyulmadığı" eleştirilerine, HTŞ'nin bölgedeki etkinliğinin azaltılmadığını ve "teröristlere karşı savaştıklarını" söyleyerek karşılık veriyor.
Erdoğan, Cumartesi günü yaptığı bir konuşmada "Şu anda Suriye'de en aciliyet kesbeden yer olan İdlib'deki çözüm, rejimin saldırganlığının bir an önce durdurulması ve daha önce varılan anlaşmalardaki sınırlara çekilmesidir. Aksi takdirde şubat ayı bitmeden biz bu işi yapacağız…Bu işi zor yoldan yapmamız gerekiyorsa biz ona da varız." demişti.
İdlib'deki son durumu görüşmek üzere Türk Dışişleri, Milli Savunma Bakanlığı ve istihbarat görevlilerinden oluşan bir heyet, Moskova'da Rus mevkidaşlarıyla görüşmeleri sürdürüyor.
Suriye ordusunun Ekim ayı sonunda başlayan ancak Aralık itibarıyla yoğunlaşan operasyonlarında en büyük destekçisi olan ve hava bombardımanları yapan Rusya'nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Münih Güvenlik Konferansı'nda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'yla bir gün sonra "Teröristler Suriye askerlerinin olduğu yerlere ve bizim askeri üssümüze saldırmaya devam etti. Elbette bunları cevapsız bırakmamız mümkün değil. Bu yönde yapılan her hareket bizim de desteğimizle Suriye ordusu tarafından engellenecektir" açıklaması yaptı.
BM: Aralık ayından bu yana 900 bin kişi göç etti
Operasyonlarda bombalanan bölgelerde siviller de var.
Esad'ın konuşması, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani ve Acil Durum Yardımlarından Sorumlu Koordinatörü Mark Lowcock'un İdlib'de yeni bir ateşkes çağrısı yapmasının hemen ardından geldi.
BM ile birlikte bölgede çalışan yardım kuruluşları da, binlerce sivilin zarar gördüğü çatışmaların durdurulması çağrısı yaptı. Yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı İdlib'de yüz binlerce kişinin Türkiye sınırına kaçışı sürüyor.
Lowcock, Aralık ayı başından bu yana yerinden edilen kişilerin sayısının 900 bini geçtiğini söyledi:
"Suriye'nin kuzeybatısındaki şiddet, kimseyi ayırt etmeden devam ediyor. Sağlık tesisleri, okullar, sivillerin yaşadığı yerleri camiler ve çarşılar vuruluyor. En temel altyapı çöküyor, sağlık hizmeti sağlanamadığı için salgın hastalıkların yayılması riski de çok yüksek.
"21. yüzyılın en büyük korku hikayesi, ancak Güvenlik Konseyi üyeleri ve aktörler üzerinde etkisi olanların bireysel çıkarlarını bir kenara koyması ve ilk olarak insanlık için ortak bir adım atması durumunda engellenebilir. Tek çözüm ateşkes."
BM verilerine göre, Suriye savaşı, dünyadaki en büyük zorunlu göç krizlerinden birine sebep oldu.
5,5 milyon insan Suriye'den başka ülkelere kaçarken, 6 milyondan fazla Suriyeli de ülke içinde yerinden edildi.
Suriye savaşının 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük göç dalgasını yaratan savaş olduğu belirtiliyor.