BM Kıbrıs Konusunda Rota Değiştirmek İçin Zemin mi Hazırlıyor?
BM Kıbrıs özel temsilcisi Aleksander Downer'a göre Rum mallarının gerçek sahiplerinin çoğu öldü, varislerinin de farklı yaklaşımları var, taraflar önceliklerini tayin etmeli.
BM Kıbrıs özel temsilcisi Aleksander Downer'a göre Rum mallarının gerçek sahiplerinin çoğu öldü, varislerinin de farklı yaklaşımları var, taraflar önceliklerini tayin etmeli.
BM'nin Kıbrıs sorununda rota değiştirmeye çalıştığı, bu kapsamda dikkatini Şubat 2013'te yapılacak başkanlık seçimlerine yoğunlaştırırken şimdiden zemin hazırlamakta olduğu ileri sürüldü.
Kıbrıs Rum Kesiminin en çok satan gazetesi konumunda olan Fileleftheros, "Aleksander Downer'ın Lefkoşa'daki Yabancı Diplomatlara Söylediklerini Açıklıyoruz" başlıklı haberinde, BM'nin, bugüne kadar yürütülen mevcut prosedürün limitini tükettiği ve yeni bir faaliyet çerçevesi aranması gerektiği görüşünde olduğunu yazdı.
New York'taki BM merkezinde bütün bunların, çeşitli senaryolar temelinde görüşüldüğüne işaret eden gazete ancak yine de bütün bunların şu anda "plan tatbikatı" olduğunu ve "yeni yaklaşım" olarak ifade edilmediğini belirtti.
Gazete, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer'in, Ada'da bulunduğu süre içerisinde yabancı diplomatları bilgilendirmesi sırasında söyledikleriyle, Kıbrıs sorununun çözüm zemininde değişiklik ihtimalini havada bıraktığına, bunların basına sızmasıyla Güney Kıbrıs'ta BM'nin niyetiyle ilgili kargaşa, şaibe ve birçok soru işareti yarattığına dikkat çekti, özetle şöyle devam etti:
"Çözüm zemininde değişiklik ihtimalini BM'de geliştirilen düşünceler arasında gösteren Downer'ın bu şekilde bazı mesajlar vermek istediği ve Kıbrıs'ta, seçimler sonrasında kurulacak sahne için zemin hazırlığı yaptığı ortadadır. Downer BM'de; sunulmakta olan çözümün (halihazırda) iki bölgeli iki toplumlu federasyon mu yoksa başka bir şey mi olduğu da dahil, Kıbrıs sorununda bundan sonra olacaklarla ilgili düşünceler geliştirilmekte olduğunu söyledi.
Öğrendiğimiz kadarıyla Downer Kıbrıs'taki iki tarafın 'önceliklerini tayin etmeleri gerektiğini' belirtti. Düşüncelerini izah ederken ve yabancı diplomatlara, doğrudan müzakereler prosedürüne müdahil olanların tavrı hakkında bilgi verirken; Kıbrıs Rum tarafının ülkenin uluslararasında üniter temsiliyetinde ısrar ettiğini, mülkiyet ve toprak meselelerine hassasiyet gösterdiğini söyledi. Downer bu noktada daha çok Kıbrıslı Rumları işaret ederek 'önceliklerini tayin etmeleri' gerektiğini belirterek malların gerçek sahiplerinin çoğunun öldüğünü ve varislerinin de farklı yaklaşımları bulunduğunu vurguladı.
Downer'a göre öte tarafta Kıbrıslı Türkler gelecekteki devletin yetkilerinin paylaşımı konularına ağırlık verdiklerini, (Kıbrıslı Rumların buna tepkili olduğunu söyledi) dahası iki bölgelilikte (bilindiği gibi bu tutum iki ayrı devlet varlığına göndermede bulunuyor) ısrar ettiklerini ve Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğinde tam denetim sahibi olmaları gerektiğini düşündüklerini anlattı.
Yabancı diplomatların sorularını cevaplarken, bazı meselelerde tavizler verilmesi gerektiğine işaret ederek bu noktada özellikle Kıbrıslı Rumlara işaret eden Downer; bu tezler temelinde,
'ortak zemin' bulunması yöntemleri aranması yönünde çaba harcanması gerektiğini söyledi. Downer bu sahneyi anlatırken aslında, çözümün zemini konusunda çeşitli alternatif senaryolar meselesini gündeme getirdi.
BM'nin hazırlamakta olduğu görüş birlikleri belgesi konusunda, öncelikle bunların söylenti olduğunu söyleyen Downer bunun medyanın başarısı olduğunu, medyanın yayınladığı haberlerle çözümle ilgili hassasiyet yaratmakta olduğunu anlattı. Ancak hemen ardından, görüş birlikleri ve görüş ayrılıkları listesini önümüzdeki mart ayında yeni Kıbrıs Cumhuriyeti başkanı ile görüşeceğini söyleyerek kendi ifadesini çürüttü.
Downer büyükelçilerle görüşmesinde, söylediklerinden ortaya çıkan birçok soruya cevap vererek bazı meselelere dikkat çekmeye ve uluslararası camia temsilcilerine mesajlar vermeye çalıştı."
"TEMSİLCİSİ GENEL SEKRETERİ SALLAMIYOR"
Gazete haberinin "Temsilcisi Genel Sekreter'i Sallamıyor" başlığıyla ayırdığı bölümünde Downer'ın Mart 2013 itibarıyla Kıbrıs sorununda yeni bir sahnenin ön şartlarını yaratmaya çalışacağını, perde gerisi hareketleriyle bunu geçmişte de pek çok kez yapmaya çalıştığını ancak başaramadığını yazdı.
Buna örnek olarak Downer'ın, şu ana kadar varılan görüş birlikleriyle bir ara anlaşma elde etmeyi başaramamasını gösteren gazete, "özlü bir sonuç elde etmedeki başarısızlığına karşın bu tutumu gütmeye kararlılıkla devam ediyor. Downer'ın Ban Ki Moon'la dostluk ilişkisi olduğuna işaret ediliyor" ifadesini kullandı. Downer'ın Ada'daki ziyaretinin ardından İngiltere'ye gittiğini hatırlatan gazete Salı günü Atina'ya giderek Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nda görüşmelerde bulunacağını, ardından da Ankara'ya gideceğini hatırlattı.
Politis "BM'nin Görüş Birlikleri-Görüş Ayrılıkları Belgesi Hazır ve Çok Uzun... Downer 18 Ay Veriyor" başlıklı haberinde BM'nin, Mart 2013 itibarıyla başlayacak Kıbrıs sorunundaki yeni müzakere prosedürünün nasıl seyredeceğine dair projesinin az-çok hazır olduğunu bildirdi.
Gazete diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere dayanarak Downer'ın düşüncelerini Kıbrıs Türk ve Rum taraflarına ve yabancı ülke büyükelçilerine kabataslak anlattığını ancak başka unsurlara bağlı olan son rötuşları anlatmadığını yazdı, özetle şöyle devam etti:
"DOWNER MART İTİBARIYLA TARAFLARA 18 AY VERİYOR"
"Downer'ın buradaki muhataplarına söylediğine göre yeni tur veya müzakerelerin yeni aşaması en fazla Eylül 2015'e kadar (yani işgal bölgelerindeki 'cumhurbaşkanlığı seçimlerinin' 6 ay öncesine kadar) uzatılabilir. Downer'a göre bu 17-18 aylık zaman yeni müzakere çabasının tamamlanması için yeterlidir.
Downer'ın yeni müzakere aşamasına verdiği 18 ay dışında, iki tarafın, yani yeni Kıbrıslı Rum liderin ve Eroğlu'nun aynı dili konuşarak müzakerelere gerçekçi şartlarla müdahil olma niyetlerini 2013 yazına kadar bilebilecek durumda olacağına inanıyor. Niyetleri belirleme konusunda elinde bulunan en önemli vasıta, büyük bölümü halen tamamlanmış olan anlaşmalar, görüş birlikleri ve görüş ayrılıkları vesikasıdır.
Diplomatik kaynaklara göre bu vesika uzundur ve iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, Kıbrıs meselesinin bütün başlıklarını içeriyor ve alt başlıklarda ulaşılanlar teferruatıyla kaydediliyor. Esasında bu birinci bölüm, tamamlanmamış ve boşluklarının doldurulması gereken çözüm planının iskeletini oluşturuyor. İkinci -ve hacim olarak daha geniş olan- bölüm uzlaşılmış veya uzlaşı yolunda olduğuna inanılan bütün noktalara ilişkin dipnotlar ve göndermelerden oluşuyor. Görüş ayrılıkları sepetinde bulunan noktalarla ilgili de, iki tarafın müzakere masasına koyduğu tezlere ilişkin dipnotlar ve göndermeler bulunuyor. Dip notlar ve göndermeler gerek Kıbrıs'taki müzakereler gerek Cenevre ve Geentree'deki görüşmelerde tutulan tutanaklardan oluşuyor. Yine, Mehmet Ali Talat döneminde oluşturulan ancak altına imza atılmayan anlaşmalar, görüş birlikleri ve görüş ayrılıkları belgesini de kapsıyor.
"YENİ RUM LİDERLE BİRLİKTE ANLAŞMA VE GÖRÜŞ BİRLİKLERİNİN REVİZE EDİLMESİ DÖNGÜSÜ BAŞLARSA..."
Aleksander Downer, bu, neredeyse hazır belgeyi, versiyonlarının iki tarafça hazırlandığını ve sadece bazı noktalarda farklılaşacağını bilmesine karşın Eroğlu ve Hristofyas'ın onayına sunmak niyetinde değildir. BM'nin belgeyi Kıbrıs Rum tarafına bildireceği ancak cevabını beklemeyeceği veya cevap istemeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Dolayısıyla (Downer) bu belgenin içeriğinin yeni Kıbrıs Rum lideri tam anlamıyla bağlamasını bekleyemeyeceğini biliyor. Ancak yeni Kıbrıs Rum liderinin, Hristofyas döneminde üretilenleri genel hatlarıyla kabul etmesini bekliyor. Elbette yeni liderin bazı meselelerde kısmi değişiklikler yapma hakkı olacaktır ancak böyle bir durumda (Hristofyas anlaşmalarının revize edilmesi) Derviş Eroğlu'nun da Talat döneminde üretilenleri (yönetim konusundaki gibi) değiştirme talebini BM'nin gözünde meşrulaştırabilmesi şartıyla.
Her iki tarafın da anlaşmalar ve görüş birliklerini revize etme döngüsünü başlatması halinde argüman da yeni tur müzakereler de gittikçe daha da zorlaşacak. Aleksander Downer da konu hakkında Güvenlik Konseyi'ni bilgilendirmek isteyecek, hem de bu sefer elinde, iki tarafın tavırlarıyla ve prosedürün verimsizliğiyle ilgili daha ikna edici bu çok sayfalı belge (içeriği, iki liderin ortaya koyacağı tezlerle aralarında var olan uçurumu olduğu gibi gösterecek) bulunacak.
Diplomatik kaynaklar bu sefer olası başarısızlığın Kıbrıs sorununa yaklaşımda veya prosedürde değişiklik gündeme getireceğine inanıyorlar.
Downer'ın büyükelçiler (geçen Perşembe)
söylediği, şimdi çözülmezse,
iki bölgeli iki toplumlu federasyon zemininin değişmesi gerektiği sözü de buraya yapışıyor." - LEFKOŞA