"Biz Başbakan'ın Emir Eri Değiliz"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Muğla Milletvekili Metin Ergun, Başbakan Erdoğan'ın referanduma gitmesinin ve hazırladığı anayasa maddelerinin amacının, 'benim kaymakamım', 'benim valimden' sonra 'benim savcım', 'benim yargıcım' demek ve Yüce Divan'dan kaçmak olduğunu ileri sürdü. 12 Eylül'ün kritik bir dönemeç olacağını belirten Ergun, referandumda ''evet' denildiği taktirde, Türkiye'nin demokratik ve çoğulcu sisteminin çökeceği, tek parti sultası geleceği iddiasında bulundu.

Ortakent- Yahşi beldesinde, MHP Bodrum İlçe Teşkilatı tarafından Müsgebi Et Mangal Restoran'da düzenlenen iftar yemeğine MHP Muğla İl Başkanı Mehmet Korkmaz, MHP Bodrum İlçe Başkanı Asım Başaran, hepsi MHP'li olan Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi, Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun, Ortakent- Yahşi Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz, Mumcular Belediye Başkanı Birol Aydın ve yaklaşık 300 partili katıldı.

''MHP VE CHP BAŞBAKANIN EMİR ERİ DEĞİL'

İftar yemeğinin ardından, partililere seslenen MHP Muğla Milletvekili Metin Ergun, 12 Eylül'de yapılacak referarndumda neden ''Hayır' diyeceklerini anlatıp, AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert eleştirilerde bulundu. Milletvekili Ergun, anayasanın kutsal bir metin olmadığını günün şartlarına göre değişiklikler yapılabileceğini belirterek, ''Anayasa bugüne kadar tam 87 kez değişti. Bunun en büyük bölümü MHP'nin iktidar olduğu dönemde değişti. Tam 34 maddeyi biz değiştirdik. Ancak, bu anayasa maddelerini değiştirirken devletin hazinesinden 5 kuruş para harcamadığımız gibi, bunu AK Parti hükümetinin yaptığı gibi dayatma şeklinde değil, toplumsal mutabakat ve uzlaşma ile sağladık. Oysaki bir ay sonra yapılacak referandum için en az 158 milyon TL para harcanacağı gibi AK Parti hükümeti bu anayasa maddelerini değiştirirken, dayatmacı üslubu ile karşı karşıyayız. MHP ve CHP başbakanın emir eri değil, her dediklerine 'evet' demeyeceğiz. Anayasa maddeleri toplumun her kesimini, sağcısı, solcusu, Alevisi, Sünnisi ve Kürdü'nün kabul edeceği tarzda hazırlanmalı, mutabakat sağlanarak düzenlenmeli. Değişen maddeler halkın toplumun yararına olmalı, bir partinin veya başbakanın yararına değil' dedi.

''ANAYASA MAHKEMESİ ÇADIR MAHKEMESİ DEĞİL'

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Ergun, Anayasa Mahkemesi'nin bir yasal kurum olduğunu, çadır veya gecekondu mahkemesi olmadığına dikkati çekerek, ''Anayasa Mahkemesi'nin temel görevi, TBMM'nde çıkacak yasaları , 'Yasaya uygun mu değil mi?' diye incelemektir. Başörtüsü konusunda Başbakan Erdoğan, '409 milletvekilinin kabul ettiği yasayı 11 kişi (Anayasa Mahkemesi üyeleri) reddetti' diyor. Erdoğan, burada samimi değil. Neden mi? Çünkü başörtüsü ile ilgili değişikliği bu paketin içine koymadı, samimi olsaydı baş örtüsü konusunuda referanduma sunardı, millet 'evet' veya 'hayır' derdi. Erdoğan'ın amacı, neredeyse tüm Anayasa Mahkemesi'ni kaldırmak, yapamazsa denetimi altına almak. Bu nedenle üye sayısını 11'den 17'ye yükseltip, 10 üyenin de hukukçu olmaması yönünde yasa çıkartıyorlar. Anayasa Mahkemesi, aynı zamanda yüce divan görevi görür. Yüce divanda başbakanla bakanlar yargılanır. Bu nedenle Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçim sistemini değiştirip hukukçu olmayan 10 kişiyi de oraya oturtup yüce divandan kurtulmak istiyor. TELEKOM, ATV satışları, oğlanın gemiciklerinin hesabı mutlaka sorulacak. Erdoğan, bundan kaçmak için sözde 24 yeni madde ile anayasayı referanduma sunarak 'evet' almaya çalışıyor. Anayasa ve HSYK'nın sistemini değiştirmeye çalışan Erdoğan, 'benim valim', 'benim kaymakamımdan' sonra 'benim savcım', 'benim yargıcım' demek istiyor. Eğer, bu referandumda Erdoğan'ın beklediği evet çıkarsa Türkiye Baas rejimine doğru gider' diye konuştu.

''EVREN'İ ASLA YARGILAYAMAZLAR'

Erdoğan ve AK Parti'nin meydanlarda 12 Eylül darbecilerini yargılamak için referanduma 'evet' çağrısı yaptıklarını ancak bunun uydurma ve yalan olduğunu da ileri süren Ergun, şunları söyledi:

''12 Eylül hükümetini, Evren'i asla yargılayamazlar. Aradan 30 yıl geçmiş, bugüne kadar açılan tek bir dava olmadığı gibi konu zaman aşımına uğramış. AK Parti'den iki milletvekili Bodrum'a gelsin Evren'i yargılayabileceklerini kanıtlasın, bugün siyaseti bırakır, istifa ederim. Önümüzdeki 12 Eylül'de referanduma 'evet' demek kalpazanlık yapan, devleti suistimal eden yasa dışı yollara sapan Erdoğan ve arkadaşlarını korumaya 'evet' demek olacak. AK Parti'nin artık bir parti olmadığı dışarıda tezgahlanmış bir proje olduğu ortaya çıktı. AK Parti' sekiz yıllık dönemi içerisinde PKK'nın 25 yılda yapamadığını yaptı ve AK Parti'nin en büyük eseri Türk milleti kavramını parçalamak olmuştur. Yurdumuzda Türk bayrağı'nın yanına asılması hedeflenen ikinci bir bayraktan bahsedilmeye başlandığı gibi özerkliği de hazmettirmeye çalışıyorlar. 12 Eylül, tarihi ve kritik bir dönemeç olacak. 'Evet' denildiği taktirde Türkiye'nin demokratik ve çoğulcu sistemi çökecek, tek parti sultası gelecek.'

Konuşmasında referandumda oylanacak anayasa maddeleri hakkında da bilgi veren Ergun, daha sonra iftar yemeğine katılan vatandaşların sorularını yanıtladı.

YA (AÖ)