Bilderberg Toplantıları: Diplomasinin parçası mı, tehlikeli bir komplo mu?
Bilderberg Grubu'nun toplantıları dün İsviçre'nin Montrö kentindeki lüks bir otelde başladı.
Bilderberg Grubu, dünyanın belki de en tartışmalı ve gizli organizasyonu. Grubun toplantıları dün İsviçre'nin Montrö kentindeki lüks bir otelde başladı. Toplantılar 4 gün sürecek.
Toplantılara dünyada birçok ülkeden liderler ile sanayi, finans, akademi ve medya sektöründen 130 seçkin konuk davet edildi.
Siz ise edilmediniz.
Hangi gazeteyi okursanız okuyun, hangi televizyon kanalını ya da sosyal medya hesabını izlerseniz izleyin, toplantıya katılan hiçbir gazeteciden herhangi bir şey duymayacaksınız. Hepsi yasaklı.
Küresel seçkinler
Amerikalı konuklar arasında, Başkan Donald Trump'ın damadı Jared Kushner, Microsoft Yönetim Kurulu Başkanı Satya Nadella, Google'ın eski başkanı Eric Schmidt, Paypal'ın milyarder kurucusu Peter Thiel ve eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger var.
Diğer ülkelerden katılan konuklar da seçkinler arasından.
Ancak konferansa davet edilenler sadece kariyerinde zaten zirveye çıkmış olanlar değil. Bu yolda yürüyenler davetliler arasına giriyor.
Eski ABD Başkanı Bill Clinton 1991'de toplantılara katıldığında, bırakın Beyaz Saray'da George W Bush'un yerini alacağı, Demokrat Parti'nin başkan adaylığını kazanıp kazanmayacağı bile belli değildi. Clinton 1992'de ABD Başkanı seçildi.
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair 1993'te toplantılara davet edildiğinde, henüz İşçi Partisi lideri bile seçilmemişti. John Smith'in ertesi yıl ölümünün ardından Blair partinin başına geçti. 1997'de İngiltere Başbakanı seçildi.
Kapalı bir tarikat mı ?
Peki Bilderberg Grubu sadece dünyanın seçkinlerinin, mahrem bir yerde, açık ve rahat bir şekilde birbirleriyle konuşma fırsatı mı, yoksa en büyük karşıtlarının söylediği gibi, küresel demokrasinin altını oymaya çalışan kapalı bir tarikat mı?
İkincisini öne süren komplo teorisyenleri, Bilderberg Grubunu kasten mali krizleri çıkartmaktan, dünya nüfusunun yüzde 80'ini öldürmeyi planlamaya dek birçok şeyle suçluyor.
Gruba uzun süredir karşı çıkan ABD'li talk show sunucusu Alex Jones, toplantıları elindeki megafonla "Acımasız olduğunuzu biliyoruz. Şeytan olduğunuzu biliyoruz. Karanlık gücünüze saygı duyuyoruz" diye bağırarak protesto etmişti.
Savaşın küllerinden doğdu
Bilderberg Grubu'nun uzun ve gizemli tarihi, bu tür suçlamaları neden üzerine çektiğini anlamayı kolaylaştırıyor.
Grubun ilk toplantısı 1954'te yapılmıştı. Amaç İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD-Avrupa ilişkilerini geliştirip, küresel bir çatışmanın tekrarlanmasını önlemekti.
Bilderberg Grubu'nun çalışma yöntemleriyse hep gizli oldu.
Grubun toplantılarına hiçbir gazeteci davet edilmedi. Toplantılar bittikten sonra basın açıklamaları yayımlanmadı. 1990'lı yıllarda tasarlanmış gibi duran ve çok az bilgi verilen bir internet sitesi var.
'Zengin ve güçlü insanların arada toplandığı bir akşam yemeği kulübü'
Bilderberg Grubu, James Bond filmlerindeki kötü adamların üye oldukları özel kulüpler gibi görünüyor olsa da, daha ana akım yorumcular, grubun göründüğünden daha az kötü bir örgütlenme olduğunu söylüyor.
İngiliz Times gazetesinin köşe yazarlarından David Aaronovitch, Bilderberg toplantılarına bakıp diş gıcırdatmanın gülünç olduğu görüşünde.
Aaronovitch grup için, "Zengin ve güçlü insanların arada toplandığı bir akşam yemeği kulübü" diyor.
Bazılarına göre de bu toplantılar aslında hepimiz için faydalı.
1970'li yıllarda İngiltere'de maliye bakanlığı yapan, grubun kurucularından Denis Healey, gazeteci Jon Rohson'ın "Them-Onlar" adlı kitabına yayımlanan açıklamasında, insanların gayriresmi sosyalleşmenin pratik yararlarını görmezden geldiğini söylüyordu.
Healey, "Bilderberg cidden katıldığım en yararlı uluslararası gruptu. Gizlilik sayesinde insanlar, misilleme korkusu olmadan açık bir şekilde konuşabiliyor" demişti.
Bilderberg Grubu'nun destekçileri gizliliğin, katılımcıların olası siyasi sonuçları ya da medyanın bunu nasıl çarpıtabileceği kaygısı duymadan, birbirleriyle dürüst bir şekilde, açıkça konuşabilmelerini sağladığını söylüyor.
Ancak bu, grubun güçlü olmadığı anlamına da gelmiyor.
"Bilderberg People-Bilderberg İnsanları" adlı kitabın yazarlarından Prof. Andrew Kakabedse komplo teorislerleri biraz fazla heyacanlansa da, söylediklerinde gerçek payı olduğunu düşünüyor.
Kakabedse'ye göre Bilderberg Grubu'nun gücü, Davos'ta toplanan Dünya Ekonomik Forumu'ndan çok daha fazla ve şeffaf olmadığı için de, insanların bu grubun nüfuzundan kaygı duymasını anlamak da zor değil.
Grubun gündemi, sağ ve sol kanattan siyasi seçkinleri bir araya getirmek ve lüks bir çevrede iş dünyası liderleriyle bir araya getirerek beyin fırtınası yaptırmak.
Prof. Kakabedse,"Yeterince çok sayıda akşam yemeği daveti gördüğünüzde, bir temanın ortaya çıktığını görüyorsunuz" diyor ve ekliyor:
"Tüm bunlar dünyayı yönetme fikrinin başlangıcına doğru mu gidiyor? Bir anlamda evet. Serbest piyasa ve Batı kapitalizmi formunda tek bir dünya hükümetine doğru güçlü bir hareket var."
'Avrupa Birliği tarafından yönetilen gizli bir tarikat'
"Rough Guide to Conspiracy Theories - Komplo Teorilerine Kabataslak Rehber" adlı kitabın yazarı James McConnachie, bu tür grupların gizli doğasının, karşıtlarının kendi korkularını bu gruplara yansıtmalarına yol açtığını söylüyor.
ABD'de Bilderberg Grubu'na dair en aşırı korku, grubun Avrupa Birliği tarafından yönetilen gizli bir tarikat olduğu ve Amerika'da özgürlükleri tehdit ettiği şeklinde.
Avrupa'da ise serbest piyasa seçkinlerinin sağcı bir gündemi dayatmaya çalıştığından korkuluyor.
McConnachie, kaotik bir dünyada bir düzen arayan dışlanmış insanların konvansiyonel eleştirilerinin doğru olabileceğini söylüyor.
Ama ona göre bundan daha fazlası var.
"Diğer açıklama daha tehlikeli. Yani tamamen haklı olmaları, sadece dile getirme biçimleri abartılı."
James McConnachie, "dünyanın gideceği yönü şekillendirme girişiminde bulunan gizli bir yapılanma olan Bilderberg Grubu'nun küresel bir komplonun nasıl olması gerektiğiyle örtüşüyor. Tek fark kötücüllük derecesi. Bu grubu baştan ayağa şeytan gibi görüyorlar. Ama işler bundan daha farklı." diyor.
McCannacihe ayrıca "Zaman zaman komplo teorisyenlerinin haklarını teslim etmelisiniz. Medya Bilderberg toplantılarını yeni yeni haber yapmaya başladı. Bu garip suçlamalar ortalarda dolaşmasa, medya haber yapar mıydı?" diye de soruyor.
'Bilderberg Grubu'na böyle güçler atfetmek fantezi'
Ancak Times gazetesi yazarı Aaronovitch bu görüşe katılmıyor. Bu tür gruplara inanmanın bazı kesimleri kurban haline getirdiğini ve rasyonel bir dünya görüşüne sahip olmayı engellediğini savunuyor:
"Bilderberg Grubu'na böyle güçler atfetmek fantezi. Bazı insanların Tanrı gibi güçlere sahip olduğunu düşündürüyor. Bir tür terapi olabilir ama insanlara bilimsel olmayan bir mesaj veriyor"
Bu yazı Tom de Castella'nın makalesinden uyarlandı
DO NOT DELETE OR TRANSLATE! Digihub tracker for [48431198]