Azılı Mahkumların Hapishanesi "Alcatraz"a Ziyaretçi Akını
ABD'nin kapatıldıktan sonra müzeye dönüştürülen San Francisco Körfezi'ndeki "Alcatraz Hapishanesi" turist akınına uğruyor.
ABD'nin kapatıldıktan sonra müzeye dönüştürülen San Francisco Körfezi'ndeki Alcatraz Hapishanesi turist akınına uğruyor.
ABD'nin en çok ziyaret edilen tarihi binaları arasında bulunan San Francisco Körfezi'ndeki Alcatraz Hapishanesi kapatıldıktan sonra halka açıldı. Turist akınına uğrayan Alcatraz, soğuk, zifiri karanlık koğuşları, ziyaretçiler için açılıp kapanan demir parmaklıkların sesiyle hala tüyler ürperten, ABD'nin en çok ziyaret edilen müzesi.
Aralarında Al Capone'un da bulunduğu, azılı suçlularının kapatıldığı Alcatraz Hapishanesi, Amerika'nın en çok ziyaret edilen tarihi binaları arasında yer alıyor. Kalifornia Eyaleti'nde batının incisi San Francisco Körfezi'ndeki Alcatraz hapishanesini ziyaret edenler azılı suçlularının kapatıldığı hücreleri gezerek gardianların sesleriyle hapishanede geçenlerin hikayesini dinleyip o günlerin tüyler ürperten anlarını yaşıyor.
HAPİSHANE MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ
Adaya ayak bastığınızda o soğuk havayı hissetmemeniz mümkün değil. Onlarca azılı mahkumun birarada yaşadığı bu yerde bir ziyaretçi olarak olduğunuz fikri bile çok ürkütücü oluyor. Hapishane içindeki hücreler mahkumların özel eşyalarıyla birlikte korunmuş. Bir zamanlar azılı mahkumların kaldığı hücreler, banyo ve yemek salonuna yapılan birkaç saniyelik tur bile saatler sürmüş gibi geliyor. Demir parmaklıkların sesi, banyolardaki zincirler, yemek kapları sizi bir anlığına o korkunç günlere götürmeye yeterli oluyor. Hapishaneye girdiğinizde verilen kayıt cihazlarında her hücrenin ayrı bir hikayesi, içinde kalanlarla ilgili küçük detaylar anlatılıyor.
1950 ve 1960 yıllarında Chicago mafyasının en azılı mahkumlarının kapatıldığı Alcatraz hapishanesini her yıl milyonlarca kişi ziyaret ediyor.
Al Capone'un hücresi de dahil istediğiniz hücrelerde birkaç saniye kalmanıza izin veriyorlar. Alcatraz'da mahkumlar sadece sayılarla isimlendirilirmiş. Kulağınızdaki kayıt cihazı her yeni yere girdiğinizde bulunduğunuz yer ile ilgili hikayeyi anlatmaya başlıyor. Etrafı köpekbalıklarıyla çevrili adadan kaçışın çok zor olduğu hapishane koşulları, esir kamplarını andırıyormuş. Sığınma yeri, yemek, kıyafet ve sağlık yardımının dışında mahkumlara hiçbir şey verilmiyormuş. Çoğu mahkum, günün 23 saatini hücresinde geçiriyor ancak sıra gelirse, dışarıya temizlikçi olarak sadece bir saat çıkabiliyormuş.
Kayıt cihazı, cezaevi kitaplığından yararlanmak için bile mahkumların en az beş yıl sorun çıkarmamış olması şartı arandığı anlatılıyor.
Önceleri İspanyol'ların yönetiminde olan ada 1848 yılında ABD yönetimine geçmiş ve San Francisco'nun savunması için askeri amaçlarla kullanılmaya başlanmış. Daha sonra 1868 yılında adaya yapılan hapishaneye yerli isyancıların önderleri hapsedilmeye başlanmış. 1 Ocak 1934 tarihinde federal hapishaneye dönüştürülülen hapishaneye ek binalar yapılarak genişletilmiş. Ülkenin en tehlikeli mahkumları diğer cezaevlerinden, kaçılması çok zor olan bu adaya nakledilmiş. Alcatraz Adası, aralarında Al Capone'un da bulunduğu, 'makineli tüfek' George Kelly, 'kuş adam',Robert Stroud, Doc Barker, Bonnie ve Clyde ikilisinin şoförü Floyd Hamilton ve Alvin Karpis gibi birçok ünlü suçluyu barındırdı.
Yıllarca birçok mahkum Alcatraz'dan kaçma planları yapmış, 29 yılda gerçekleştirilen 14 kaçma girişiminin hepsi başarısızlıkla sonuçlanmış. Hiçbir mahkum etrafı soğuk körfez suları ve köpekbalığı ile çevrili adadan karaya canlı olarak ulaşamamış. Mahkumların kaçış planları üzerine daha sonra onlarca film çevrilmiş.
HAPİSHANE YILDA 1 MİLYONDAN FAZLA ZİYARETÇİ AĞIRLIYOR
San Francisco Körfezi'nde sahile 2,4 km uzaklıkta 9 hektar alanda yer olan Alcatraz Adası, 1861 - 1963 yılları arasında cezaevi olarak kullanıldı.
Bugün Alcatraz Hapishanesi, yılda bir milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. 1982 yılından bu yana Golden Gate Ulusal Dinlence Bölgesi'nin bir parçası olarak kullanılıyor.
Bu çok popüler ziyaretin en güzel tarafı günün sonunda buradan eliniz kolunuzu sallayarak çıkabileceğinizi bilmek. Birkaç dakikalığına turist olarak bile olsa içeride kapalı kalmak gerçekten çok ürkütücü bir duygu. Yaşanan tecrübe ise kelimelerle ifade edilemeyecek kadar derin.