Ada'dayım Gelin Bir Çay İçelim
Bakoyanni'nin Telefon Açıp, "Jetleriniz Uçağımızı Taciz Etti" Diyor. Bakan Davutoğlu'nun Yanıtı, "Ben Şu Anda Kıbrıs'tayım. Çözümü Konuşuyoruz. Hadi Siz de Gelin Ada'da Bir Çay İçelim." Oluyor.
Lefkoşa’da KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ofisine doğru giderken, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni telefon açıp, “Jetleriniz uçağımızı taciz etti” diyor. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanıtı, “Sayın Bakan ben şu anda Kıbrıs’tayım. Çözümü konuşuyoruz. Hadi siz de gelin Ada’da bir çay içelim. Bunları konuşalım” oluyor.
KONVOYUMUZ Lefkoşa’nın anacaddesinden Talat’ın başkanlık ofisine doğru giderken Özel Kalem Müdürü Gürcan Balık’ın telefonu çalıyor:
Fatih ÇEKİRGE YAZIYOR
Arayan Yunanistan Dışişleri Bakanlığı..
Sayın Bakanımız Sayın Davutoğlu ile acil görüşmek istiyor.
Davutoğlu perşembe günü başlayacak müzakereleri görüşmek üzere Kıbrıs’ta..
Toplantı başlamadan Yunanistan’la bağlantı kuruluyor.
Kısa bir günaydın sohbetinden sonra şu kritik diyalog oluşuyor:
TACİZ ETTİNİZ
Bakoyanni: “Sayın Bakan Ege’de tatsız bir olay yaşandı. Sayın Bakan sizin savaş jetleriniz bizim bir sivil uçağımızı taciz etmiş bulunuyor. Lütfen bunu dikkate alınız. Gereğini yapınız...”
Davutoğlu: “Sayın Bakan sizi anlıyorum. Bakın ben şu anda Kıbrıs’tayım. Çözümü konuşuyoruz. Hadi siz de gelin Ada’da bir çay içelim. Bunları konuşalım. Hatta 4’lü oturalım. Sayın Talat, Sayın Hristofyas siz ve ben...”
Bakoyanni bu teklife şaşırıyor.
Elbette bir cevap yok.
Aslında Davutoğlu Yunanistan’dan gelen bu tepkiyi bekliyor. Çünkü onun da elinde başka bilgeler var.
Yunanlı bakanın “Sivil uçağımız Türk jetleri tarafından taciz edildi” dediği saatler için, Türk genelkurmayı farklı bir bilgi veriyor. Rapor şu:
“31 Ağustos günü Rodos, Ahikarya ve Sisam adaları güneyinde, Yunanistan’ın Kastellion, Soudabay ve Limni üslerinden kalkan F-16 uçakları, jetlerimizi tam 5 kez taciz etmiştir...”
BARIŞIN ZAFERİ
Lefkoşa’dan Kahire’ye geçerken bu ilginç gelişmeyi değerlendiriyorum...
Önce şu soru:
Bakoyanni bu telefonu niye açıyor?
Bu sorunun cevabı Türkiye’nin yeni Ortadoğu, Kafkaslar ve bölge politikasını yakından ilgilendiriyor...
Sırasıyla anlatırsam...
Türkiye Ermenistan’la normalleşme için çok önemli bir mutabakatı başlatmış. Türkiye’nin ABD ve AB’deki en önemli sıkıntısı aşılmak üzere... En azından niyet beyanı resmileşmiş.
Suriye ve Irak arasında barış elçisi durumunda.
Kürt meselesi için adım atılmış...
Ve hemen ardından Kıbrıs... Bu perşembe günü Türkiye, ABD ve AB üzerinden dünyaya barış için çağrıda bulunacak...
ÇÖZEN TÜRKİYE
Bu gelişmelerin anlamı şudur:
Bugüne kadar Türkiye kendi kabuğuna çekilmiş, “küskün”, komşularıyla sorunlu bir ülke profili çiziyordu.
Ama şimdi durum değişiyor. Özellikle dünya kamuoyunda Türkiye’yi zorlayan Ermenistan meselesi için önemli bir adım atılıyor.
Hemen ardından Ortadoğu’da Türkiye “barış zemini” oluşturuyor. Irak Suriye arasındaki krizde Davutoğlu ile birlikte “çok özel bir trafik” yaşıyoruz.
Bir barış trafiği...
Sonra Mısır’da “Arap barışı” gündeme geliyor...
Bu görüntü Yunanistan’ın bugüne kadar AB ölçeğinde Türkiye’yi sıkıştıran argümanlarını elinden alıyor. “Sorun yaratan Türkiye”, “sınırlarını kapatan Türkiye”, “sorun çözmek isteyen Türkiye”ye dönüşüyor.
Bu da Kıbrıs probleminde Türkiye’nin elini kuvvetlendiriyor.
Bu nedenle Atina rahatsız. Ve bu Türkiye görüntüsünü bir “Ege krizi” ya da “kıta sahanlığı krizi” hatırlatmasıyla bozmak istiyor.
KESKİN TELEFON
Bakoyanni’nin Davutoğlu’na açtığı telefonun ardında işte bu “diplomatik suikast” yatıyor.
Yoksa bugüne kadar Ege’de defalarca “it dalaşı” yaşandı. Uçaklar karşılıklı taciz edildi. Ama hiç bu kadar keskin bir telefon açılmadı.
Evet Yunanistan Türkiye’nin dış politikadaki yeni misyonunu fark ediyor...
Kendi içimizdeki “kamplaşmayı”, “körlüğü” ve “sağırlığı” aşabilirsek biz de farkına varabiliriz.
Arabuluculuk sorumluluğumuz
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, ziyaret için bulunduğu Mısır’ın başkenti Kahire’de, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek tarafından kabul edildi.
Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt’in de hazır bulunduğu kabulün ardından Davutoğlu ve Ebul Geyt ortak basın toplantısı düzenledi. İki bakan da Türkiye-Mısır ilişkilerinin her geçen gün gelişmekte olduğunu, ticaret hacminin 5 milyar dolara ulaştığını vurguladı.
Davutoğlu, Mısırlı bir gazetecinin “Neden Suriye-Irak ilişkilerinde aracılık rolüne soyundunuz” sorusu üzerine, “Tarihten gelen sorumluluk” yanıtını verdi. Öte yandan Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Davutoğlu’nu gelecek hafta yapılacak Arap Dışişleri Bakanları toplantısına davet ettiğini belirtti. Musa, “Davutoğlu ile aramda arabuluculuk konusunda bir rekabet yok ama meselenin dikkatli ele alınması gerekiyor”.
Bu arada dünkü El Ahram Gazetesi’nde Davutoğlu’nun makalesi yayımlandı. Yazıda, Osmanlı dönemindeki Ortadoğu anlatılıyor. Türkiye’nin Ortadoğu’dan kopmasının imkansız olduğunun altını çizen Davutoğlu, “Zaman zaman Ortadoğu’daki sorunlarla ilgilenirken ciddi tehlikeler altında kalıyoruz ve geç kalınması ile bu tehlike giderek büyüyor” dedi.
Azeri bakanı aradı
Davutoğlu ayrıca, Ermenistan ile varılan uzlaşmayla ilgili Azeri mevkidaşını telefonla arayarak son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Davutoğlu Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov’a “Azerbaycan’ın zararına olacak hiçbir adım atmayacağız” diye güvence verdi. Görüşmede Memmedyarov’un konuyla ilgili tepki vermediği ve herhangi bir rahatsızlık ifade etmediği bildirildi.
İki Ahmet bir arada
TÜRKİYE Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün Mısır’ın başkenti Kahire’ye yaptığı resmi ziyarette Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile görüşmesinin ardından mevkidaşı Ahmet El Geyt ile ortak basın toplantısı düzenledi. Adaş olan bakanların basın toplantısı sıcak bir havada gerçekleşti.