Acem İnadı
AB Diplomatları, Nükleer Krizi Çözmek Üzere Cenevre'de İranlı Yetkililerle Buluştu. Tarihi Bir Geri Adım Atan ABD de Toplantıya Katıldı.
AB diplomatları, nükleer krizi çözmek üzere Cenevre’de İranlı yetkililerle buluştu. Tarihi bir geri adım atan ABD de toplantıya katıldı. Ancak Tahran uranyum zenginleştirilmesinin askıya alınmasının ön koşul olmasını reddedince sonuç çıkmadı. Solana "2 hafta içinde yine buluşacağız" derken ABD’den ültimatom: Ya işbirliği ya da çatışma!
Washington ve Tahran, İran’ın nükleer faaliyetleri konusunda Cenevre’de aynı masaya oturdu; ama toplantıdan bir sonuç çıkmadı. ABD’nin de katılımıyla İran ile AB arasındaki müzakerelerde, İran uranyum zenginleştirme konusunu durdurmakla ilgili net bir yanıt vermedi.
İlk kez, ABD’den üst düzey bir yetkilinin katılması nedeniyle önemli olan Cenevre görüşmelerinde Washington’ı, Dışişleri Bakanlığı’nın 3 numarası William Burns temsil etti. Burns, pazarlıklara katılmadı, ancak 30 yıl aradan sonra ilk kez İranlı bir diplomatla aynı masaya oturan Amerikalı hükümet yetkilisi oldu.
Görüşme sonrası AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili basın toplantısı düzenledi.
Celili, uranyum zenginleştirilmesinin askıya alınmasının ön koşul olarak ele alınmasını reddetti. Güvenlik Konseyi’nin yaptırım tedbirlerini durdurması karşılığında, gelecekte yapılacak görüşmelerde uranyum zenginleştirilmesinin dondurulmasını tartışmaya hazır olmadıklarını söyleyen Celili, "Biz sadece paketin temel noktalarını ele alırız" diye konuştu.
Javier Solana ise, Celili’yle 2 hafta içinde tekrar bir araya geleceğini söyledi. Celili ile görüşmeleri "yapıcı" olarak nitelendiren Solana, "Bu ve diğer sorulara iki hafta içinde cevap almayı ümit ediyoruz" diye konuştu.
Washington’dan tehdit
Amerikan yönetimi ise İran’ın net bir tavır vermemesine sert tepki gösterdi. ABD’li sözcü Sean McCormack, "İran halkı şunu anlamalı: Yöneticileri ya işbirliğini ya da İran’ı daha da fazla yalnızlığa mahkum edecek çatışmayı seçmek zorunda" dedi. Sözcüye göre, Burns dünkü toplantıda İran’a "açık seçik mesaj" vererek, Washington’un İran’ın uranyum zenginleştirmekten vazgeçmesi konusunda "ciddi" olduğunu gösterdi. Sözcü, ABD’nin nükleer müzakerelere, ancak İran uranyum zenginleştirmekten vazgeçerse katılacağını söyledi.
İran ile müzakereleri yürüten 6 ülke, İran’ın uranyum zenginleştirme çalışmalarını askıya alması karşılığında, bu ülkeye yönelik siyasi ve ekonomik teşvik paketi öneriyor.
Müzakerelere Solana, Said Celili, Burns, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ABD, Rusya, İngiltere, Çin ve Fransa’nın yanı sıra Almanya’nın da temsilcileri katıldı.
Bu arada, Burns’ün, Solana-Celili görüşmesine katılması fikrinin arkasında, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın olduğu konuşuluyor. Rice toplantı öncesi, "Amaç, diplomasinin arkasında olduğumuzu göstermek" demişti.
Guardian, Babacan’ı ’Babican’ yaptı
İNGİLİZ The Guardian gazetesi, İran Dışışleri Bakanı Manuçehr Muttaki’nin Türkiye ziyaretine ilişkin haberde, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın soyadını üç kez yanlış yazdı. İstanbul muhabiri Robert Tait imzalı haberde, Dışişleri Bakanı’nın ismi her defasında " Babican" olarak geçti.
Haberde, Türkiye’nin İran-ABD görüşmelerindeki "uzlaştırıcı" rolünün güçlendiği vurgulandı.
Türkiye’nin rolü yine kritik
INTERNATIONAL Herald Tribune’de Soner Çağaptay imzasıyla önceki gün yayımlanan "Turkish Deja Vu" (Türk Dejavusu) başlıklı yazıda, Ankara’nın İran sorununda da önemli bir rol oynadığı belirtildi. Yazıda, İran’ın nükleer programını durdurmak amacıyla ABD’nin "askeri çözümü" düşünmesi durumunda, İran’a komşu olan tek NATO üyesi olarak Türkiye’nin, mecburen planın bir parçası haline geleceği bildirildi. ABD ve Avrupalı müttefikleri, İran’a daha sıkı ekonomik yaptırımlar uygulamak isterlerse, Ankara yine kilit bir rol oynayacak. Çünkü İran’ın Avrupa ticareti Türkiye üzerinden geçiyor. Çağaptay, İran konusunda Türkiye’nin Batı’nın saflarında görüldüğünü, ancak aslında durumunun 2003’teki Irak savaşı öncesine çok benzediğini ileri sürdü. Irak savaşı öncesinde Türk ordusunun hükümet ile çatışma içinde olduğunu belirten yazar, o dönemde tarafların ülkeyi savaşa sokma sorumluluğunu birbirinin üzerine yıktığını savundu. Oysa bugün İran konusundaki karar tamamen AKP’ye kaldı.
ABD ve İran aynı masada
ABD ve İran’ın üst düzey temsilcileri, Cenevre toplantısında ilk kez aynı masaya oturdu. 2006’da ABD-Libya uzlaşmasını sağlayan deneyimli diplomat William Burns temsil etti. İran’ı temsil eden Said Celili ile tokalaşmayan Burns, görüşmeden sonra açıklama yapmadı.